Eğer bir çocuk kavga ve gürültü içinde yaşarsa kavgacılık öğrenir. Eğer bir çocuk korku içinde yaşarsa korkmayı öğrenir. Eğer bir çocuk daima ona acıyan insanlarla beraber yaşarsa kendini zavallı hissetmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk kıskançlık içinde yaşarsa nefret etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk cesaret ve heyecana değer verilen bir çevrede yaşarsa kendine güvenmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk övmeyi bilen insanlarla beraber yaşarsa başkalarını da takdir etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk sevgi içinde yaşıyorsa sevmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk kendini adam yerine koyan bir çevrede yaşıyorsa hayatta erişmek için çalışmaya değer bir amacı olmasını öğrenir. Eğer bir çocuk dürüst hareket eden insanlar içinde yaşarsa adaletin ne olduğunu öğrenir. Eğer bir çocuk sözlerine güvenilir insanların içinde yaşarsa hakikatin ne olduğunu öğrenir. Eğer bir çocuk açık kalpli, güler yüzlü ve anlayışlı insanların arasında yaşarsa dünyanın gerçekten yaşamaya değer, güzel bir yer olduğunu öğrenir.” Ann Landers
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yine bir Judith McNaught ve bir günde bitirilen 416 sayfa kitap. Çam ağaçlarının arasında sessiz huzurlu bir ortamda gidebilecek en güzel şey kesinlikle McNaught kitapları. Yolda giderken görüp hemen aldığım kitabı bir günde bitireceğimi düşünmezdim ama meraktan elimden bırakamadığın bir kitap oldu. Utanmasaydım yemek yerken bile yanımda taşıyacaktım. Uzun kitaplarda genelde olayların çok ağır işlenmesinden, fazla detay verilip akıcılığın öldürülmesinden şikayet ederim. Ama bu kitap her bir sayfasını sıkılmadan okuyacağınız, bol diyalog ve aksiyon içeren eğlen ce yüklü bir roman. Tarihi aşk romanları sevenlere tavsiye edeceğim türden bir kitap. Özelliklede benim gibi inatçı kişilikte olan insanlar Royce ve Jenny‘den hoşlanacaklar. İyi okumalar.
Düşler Krallığı
Düşler KrallığıJudith McNaught · Epsilon Yayıncılık · 20071,254 okunma
Reklam
Şeyhmus Hoca dan güzel bir yazı daha...
Heyf Almak! Bizlerin; muktedirin barışı ajandasından çıkaran ısrarlı gayretine rağmen, “heyf almayı”, “intikam almayı” ajandasından çıkaran her hal û kârda barışta ısrarcı olan bir mazlum ve mağdur dili siyasetine ihtiyacımız var(dı). Şeyhmus Diken En fazla doğu halkları bilir çağlar boyunca adı “kan davası” konulan karşılıklı telefatın
İnsan , bunca güzel olunca, melek soylu, Melek yüzlü olunca insanlar onu iflah etmez..
"Öyleyse diyelim ki Adeimantos, en güzel değerlerle yüklü insanlar kötü bir eğitime düşerlerse kötünün kötüsü olurlar. Büyük suçları, korkunç kötülükleri, orta yaradılışlı insanlar mı işler sence, yoksa eğitimin bozduğu sağlam yaradılışlılar mı? Cılız bir yaratık ne iyinin ne de kötünün büyüğüne ulaşır değil mi?"
Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. "Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin?" diyorlar. "Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?" Hiç olmaz olur mu? Arayıp, bulup görmek lazım. Bunun için de kenarı köşeyi araştırmak istemez. Her şey apaçık ortada, göz önünde. Sade güler yüzlü, bahtiyar insanlar değil, bahtiyar köpekler bile var. Bende karar verdim, bu sefer açlıktan, ızdıraptan, nefretten değil... rahattan,tokluktan, sevgiden bahsedeceğim
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.