Hayatın bazen bize tuzak gibi gel mesi aslında zihnin oynadığı bir oyundu. Mutlu olmak için üzüm yetiştirip şarap üretmesi ya da gün batımını California'da izlemesi gerekmiyordu. Büyük bir evinin ve mükemmel bir ailesinin olması da gerekmiyordu. Yalnızca potansiyele ihtiyacı vardı ve potansiyel den bol bir şeyi yoktu. Bunu neden daha önce görememişti ki?
Gürültünün içinde, artık çok gerisinde kalan masanın altından seslenen Bayan Elm'in sesini duydu.
"Pes etme! Sakın pes edeyim deme, Nora Seed!"
Nora ölmek istemiyordu. Ona ait olan hayattan başka bir hayatı da istemiyordu. O hayat karmaşık ve mücadelelerle dolu olabilirdi ama o karmaşıklık ve mücadeleler de ona aitti. Hepsi çok güzeldi.
Bütün ihtimalleri masaya yatırdı.
Elleri o kadar güzeldi ki, masadakiler umurumda olmadı.
Geçmişim seninle güzeldi, temizdi, aktı
Kirlettim
Affet beni
Sayfa 15Kitabı okudu
Dün gece ne kadar güzeldi âlem
Göklerin şanlı bir mehtabı vardı
Sevdanın topraktan taştığı bu dem
Günah-ı aşkın da sevabı vardı
Sayfa 32 - nihal atsız.
Bir tanışalım belki seversin beni
Belkide bende tanırsın sen seni
Herkes sevebilir yaratan için seveni
O MUHABBET bu sohbetten çıkar mı
Hayırlısı diyerek kalkıyorsa eller
Vakit namazın duasında dökülür seller
Karşılıklı duygular ve kader engeller
AŞKın zerresi ise bu yinede yakar mı
Umut ağacının bir süre gölgesindeydik
TANImak güzeldi sözünün ertesindeydik
Ya hep ya hiç dedik belki de derindeydik
Hiç kavuşması olmasa da ayrılık yıkar mı
"Bir zamanlar senin çirkinliklerin de güzeldi,
Şimdi güzelliklerin bile çirkin!.."
Özdemir Asaf
Merhaba kitapkurtları bu gece size
