K a d ı n l a r d a n ö ğ r e n d i m; Bu hayatta ne öğrendimse...!
-Bir kadının gözyaşı...:
Boyun büküşü bir garibin, bir yıldızın kayışı.
Kadın solarsa,
Bir gülün yaprağını dolu vurur, çiçekler solar, çocuklar solar.
Kadın ağlarsa,
Yuvası bozulur bir kuşun, uzaklarda bir deniz ağlar.
Oysa kadın gülerse,
Şeker kokulu umut sarkar yuvaların saçağından,
En umutsuzu yeniden umuda bağlar.
.
-Bir kadının gözyaşı...:
Yedi milyar insanın sığınacağı bir gönülgâhın çöküşü,
Bir düşün bitişi, bir umudun ölüşü.
Oysa tüm gül goncalarından daha güzeldir bir kadının içten gülüşü.
.
-Avuçlarımdan kumrular uçtuysa,
Yüzümde rengârenk çiçekler açtıysa,
Aşk havliyle sırılsıklam sevdimse,
Güneş vurmuş sular gibi güldümse,
Onların eseri bu Dünyada güzel ne gördümse.
.
“K a d ı n l a r d a n ö ğ r e n d i m;
Bu hayatta ne öğrendimse...!”
-Annem...!
Dört mevsim yediveren mor çiçekli bir daldı.
Tüm anneler gibi onun da binlerce karatlık bir yüreği vardı.
Balkondaki ipe çamaşır sermek yerine,
mahallemizin serçeleri okuyup kültürlensin diye şiirler asar,
Kuşlara edebiyat öğretmenliği yapardı.
Teri gül, teni gül Annem…!
.
-Yüreği güzel olanın dili de güzeldir.-
-Bir insanı,
en çok annesi sever gerisi yalan.
Bir insanın adını,
en güzel annesi söyler gerisi yavan.-