Burada, bir başka dile ve kültüre neden saldırılır; o dili, kültürü ve insanını, kendi dilimiz ve kültürümüzün, doğrudan kendimizin bir zenginliği, tamamlayanı, yücelteni olarak görmeyiz de şiddetli bir öfkeyle yok etmeye çalışırız? Bu nasıl bir yönetim anlayışı, nasıl bir insan psikolojisidir ki, sahip olmadığı ne varsa, ya da yok ettiği ne
Birinci Dünya Savaşı’nın tarihsel arka planda gezindiği, erkeğin cephede, kadınınsa çocuklarıyla evde açlık sınırında yaşadığı, toplum normlarının ev etrafında şekillendiği, üstelik savaş, aile ve yuva üçgeninin çocuk psikolojisi üzerindeki etkisini de güçlendirdiğine değinen aynı zamanda güzelliğin bir kadının hayatını mahvetmeye kadar götürebileceğini gösteren sürükleyici bir roman.
Uzun zaman sonra ilk kez inceleme yazıyorum. İnceleme yazmama orucumu ancak Martin Eden gibi bir başyapıt bozabilirdi. Kitabı okumadan hakkında yapılan yorumları ve incelemeleri bildiğim için okuduğumda benim için en iyi Jack London eseri olacağına dair şüphem yoktu. Daha okumadan büyüsüne kapılmıştım. Öncesinde ise favorim
Yazarla İsabelle Severse kitabıyla tanışmıştım ve kalemine hayran olmuştum.Yoldan Düşme Zamanı güzelliğin karmaşa çirkinliğinse dinginlik getireceği gibi birçok düşünceyle güzellik ve çirkinlik kavramlarını sorgulatıyor.Bunu bir aşkla ve bir kişinin merkezinde ve bu kişinin etrafındakilerle kurduğu ilişkiler üzerinden yapıyor.Bahsettiğim aşk daha
• Birçok eleştirmen, sanatın temel özelliklerine değil, eserdeki ahlâksızlık oranına dikkat eder. Bunlar genellikle, halkçı görünerek, sanatın temel özellikleri dışına çıkan eserlere, cinsellik içeren çalışmalara, yoksulluk edebiyatlarıyla süslenmiş hikâyelere önem verirler. Eleştirmenler sanata bir şey katamadıkları gibi, sağlıklı bir eleştiri
"Yüzlerini bile görmek istemediğim insanlar için hayatımın en güzel yıllarını, mutluluğumu, geleceğimi harcıyorum..."
Bir kitap tek bir cümle hatrına okunabilir. Bunun gibi de , Tolstoy'un yazdığı her kitabı çok iyi idrak ettiğim için değil; içinde bulduğum bir şeyler için okuyorum diyeyim. Kafkas Tutsağı için müthiş diyemem ama vasat da değil. Ben severek okudum. Bir Savaş ve Barış değilse de savaş, askerlik üzerine güzel tespitleri vardı. Dostoyevski'nin tahlilleri ile Tolstoy'un insan psikolojisi dehası kapışır.
"Kendimde buluyordum bütün suçu; ihtiyatsızlığımdan, gençliğimden dolayı mahvettiğim geleceğimi, kariyerimi nasıl yoluna koyabileceğimi düşünüyordum sürekli."
Şu sayısız yıldızla donanmış uçsuz bucaksız gökyüzü altındaki güzeller güzeli dünya nasıl dar gelir insanlara?
Şu büyüleyici doğanın bağrında insan ruhu nasıl olur da kin, öç, kendi benzerlerini yok etme gibi duygulara kapılabilir?
Nasıl olur da güzelliğin ve iyiliğin doğrudan ifadesi olan doğanın bir dokunuşuyla insan yüreğindeki bütün kötülükler yok olmaz?
Kafkas TutsağıLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,927 okunma
Helen Fields - Kusursuz Kalıntılar D.I. Callanach Serisi
@salonyayinlari
°
"Güzelliğin başa bela olduğunu biliyordu ve bundan çok çekmişti. Çoğu insan güzelliğin nimet değil de külfet olduğunu anlamazdı."
°
Selamlar . Salon Yayınları okumalarım devam ediyor ve Kusursuz Kalıntılar, bu dönemlerde okuduğum en iyi kitaplardan birisi oldu
KIZIL ÇENGİ / OSMAN BALCIGİL
Nihayet çıkar çıkmaz Osman Balcıgil'in son kitabı KIZIL ÇENGİ'yi aldım, okudum ve biraz geç olsa da yorumu yazdım. Geçen ayda "İstanbullu Hikayeleri" okumuştum, bu dönem Balcıgil kitapları ile oldukça keyifli bir okuma oldu.
Arka kapaktan; "Cahide Sonku’nun inanılması zor yükseliş ve