Güzellik seni incitir. Ebedi bir acıdır içinde, tedavi olmayan bir yaradır, ateşten bir bıçaktır.
Güzellik insanı gençliğinde darmaduman ederken, yaşlılığında pişmanlığa sürükler: Bununla birlikte insanın güzelliği erdemlerini parlatırken kusurlarını örter.
Reklam
Kendisi zaten bir güzellik olan gençliğin güzelleştirmeye ihtiyacı yoktur: İçindeki gücün aşırı canlılığı onu trajik olana sürükler ve hüznün deneyimsiz olan kanına ağır ağır karışmasına isteyerek izin verir. İşte, gençliğin her türlü tehlikeye hazır olmasının ve ruhun tüm acılarına kardeşçe elini uzatmasının nedeni de budur.
İçmek, şarkı söylemek, konuşmak, bunların hiçbiri kendiliğinden güzel değildir. Güzellik bunların yapılış yolundan doğar. Bunları güzel, doğru dürüst yaparsak güzel olur, yapmazsak çirkin olur. Sevmekte öyle: Güzel olan, övülmeye değen her şey sevgi değil, bizi sevginin güzeline yönelten Sevgi’dir.
Birlikte tadamadığımız onca güzellik olması seni rahatsız etmiyor mu?
Reklam
“Gelmiş geçmiş en saygın psikanalizcilerden biri olan Carl Gustav Jung’a göre, hepimiz aynı pınarın suyunu içiyorduk. Buna ‘dünyanın ruhu’ deniyordu. Bağımsız bireyler olmak için ne kadar çaba harcarsak harcayalım, belleğimizin bir bölümü aynı kalıyordu. Hepimiz güzellik, dans, tanrısallık ve müzik idealini arıyorduk.”
Çok hızlı giderseniz içinizde olup bitenleri özümseyecek ve onu kendi duyarlılığınızın bir parçası kılacak kadar vaktiniz olmaz. Güzellik ancak onu durup temaşa edecek zamanınız varsa size bir şey söyler.
Emily Bronte’den nasihat değerinde müthiş bir söz. İnsanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve onu sevdiren tek şey kalbinin temizliğidir. Yoksa hepimiz aynıyız, etten ve kemikten oluşmuş bedenleriz. Bizi birbirimizden ayıran tek şey kalplerimizin özelliğidir. Eğer temiz ve güzel bir kalbiniz varsa, bu dışınıza yansır. Fakat kararmış, herkesin kötülüğünü isteyen, kıskanç biriyseniz, kalbinizin kötülüğü yine yüzünüze yansır. Ve dünyalar güzeli olsanız bile, kalbinizin karanlığı güzelliğinize gölge düşürecektir.
"İnsanın sığınabileceği tek bir yer varmış. Bir radyo programında söylemişlerdi yine. Kendi içimizde bir yer. Kendimizden başka hiç kimsenin ulaşamayacağı, tahrip edemeyeceği bir yermiş. Bu yere ulaşmanın yolu diye, bir sürü şey anlatmışlardı. Ben bu yerin içimin neresinde olduğunu bir türlü anlayamadım. Âşık olun diyordu, sevin, karşılıksız sevin. Minicik bile olsa yakaladığınız tüm güzellikleri içinizdeki o yere gönderin. Orada büyüyecek, sığmayacak, taşacak ve bu güzellik sizi ele geçirecek. Karşı koymayın, besleyin onu. Mutluluk budur işte, diyordu, mutluluğun kollarına bırakın kendinizi."
Reklam
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Türk-İslam mefkuresine adanmış yiğit ve mert dimağlar için baş ucu kitabıdır. defalarca okumama rağmen doyamadım, yine okudum. eleştirilecek yanları elbette olabilir o da tafsilatta, Yani İslami cihette... Ama büyük ve muazzez kelamları olduğunu değiştirmez. Birkaç veciz ve müessir sözlerini iktibas edeyim; •Bir Türk dünyaya bedeldir. •Milletleri yükselten şey millî mefkûrelerdir. •Milli bir ülkü olmadıktan sonra, insanın hayvandan ne farkı kalır? Hayvan, ölümden ve ızdıraptan kaçar, kuvvetliden korkar. Ölümden korkmayan, ızdıraptan kaçmayan, kuvvetli ile savaşı göze alan yaratık, ancak ülkücü insandır. •Milli ahlâkın mezbahası olan bar, meyhane, balo gibi yerler ve güzellik kraliçesi seçimi gibi rezaletler Türkiye’de yasak edilmelidir. Medeniyet bunlar değildir. Bunlar medeniyetin kanalizasyonlarıdır. •Zafer hiçbir zaman, mahvolduklarını sananlar tarafından kazanılamaz. •Milletler ölebildikleri kadar yaşama hakkına sahiptirler.
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Türk Ülküsü
Türk Ülküsü
Türk Ülküsü
Türk ÜlküsüHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20233,944 okunma
"Pulheriya Aleksandrovna kırk üç yaşındaydı, ama yüzü hâlâ eski güzelliğinin izlerini taşıyor; içinin duruluğunu, izlenimlerinin tazeliğini, yüreğinin onurlu ve temiz ateşini koruyabilmiş hemen bütün kadınlar gibi yaşından çok daha genç gösteriyordu. Burada bir ayraç açıp şunu belirtelim ki, gençlikteki güzellik için gereklilikleri tartışılmaz olan bu özellikleri koruyabilmiş olmak, yaşlıyken de güzel kalmanın biricik yoludur."
… Ve Tanrıların Tanrısı, bir ruh ayırıp kendinden tam bir güzellik harikasına dönüştürdü onu.
Gerçeğin hesabını veriyorum Kulak kesiliyorum sözlerime Bilmek istiyorum yola çıktığım yeri Korumak için bunca umudu Kaynaklarım; gözyaşları Ve yorgunluk, ve acı Ve güzellik azın azı Ve iyilik azın azı...
Bir şimşektir sanki bakışın, Can evime etkisi ortada; Şaşırmıştır yaradılışa dünya, Bir harikadır kara gözün, Bin bir ışıyan güzellik uyandırır Gönlümde alevin sığınağı yanağın, Tanrı güzelliğinin bir ışığısın, Güzelliğindir buna en şanlı tanığın.
1,500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.