Tıp, hukuk, bankacılık -bunlar hayatı sürdürmek için gereklidir. Peki ya şiir, romantizm, aşk, güzellik? Bunlar ise uğruna hayatta kaldığımız şeylerdir!
Dorian Gray ' in Portresi, Oscar Wilde ' nin tek romanı olma özelliğini taşıyor. Ama 10 kitap yazacağına tek bir kitapla 10 kitaba bedel bir etki bırakması onun nasıl bir yazar olduğunu ortaya koyuyor zaten. 1981 yılında basılan Dorian Gray ' in Portresi yayımlandığı dönem büyük tepki görüp, büyük tartışmalara sebep olmuştur. Kitabın yazarı Oscar
Arkadaşlar selam.
Uzun bir süre oldu, sanırım 1.5 yıldır inceleme yapmıyorum. Bunun sebebi zorlu bir dönemden geçtim, kafa olarak iyi değildim; yeni yeni toparlanabildim.
Aklımdan inceleme fikri geçmiyordu, ancak son zamanlarda yazdığım bazı incelemelerden çok güzel dönütler aldım, kenarda köşede yazdığım bazı lakırtıların okurlar tarafından
"Önce yoldaş sonra yol." diyor şair.
Yolun güzelliği ise,yoldaşın güzelliğinden geliyor.
Bir yola çıkacaksanız, mesela,hayat gibi yanınızda
Size değer veren,kıymetinizi bilen insana,
Ve insanlara yer verin.
"Senin yarenliğin iyidir, yol çabuk bitiyor." diyebileceğiniz insanlara...
Meğerse güzel sohbet,yolun zorluğunu,meşakkatini neredeyse alıyormuş..
Güzellik yolun güzelliği kadar,yoldaşın da güzelliğinden gelirmiş...🍀
"Dünyanın en iyi davranışı, en kutsal güzelliği, insanın insana cömert bir sevgiyle yaklaşımıdır. Dünyada her iyilik unutulur, unutulmaz ya unutulur diyelim, hiçbir zaman, hiçbir insanın unutamayacağı bir güzellik var, o da bir insanın bir insandan gördüğü yürekten bir sevgidir."
Bir gün baksam ki gelmişsin
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar
'Gözlerinde bir bitmez, bir tükenmez güzellik'
Saçlarında ilkbahar.
Bir gün baksam ki gelmişsin
Gülüşünde taze serin bir rüzgar
Ellerin yine eskisi kadar güzel
Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar
Y.B.Bakiler
"Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben."
Kitabı eline alır, incelersin. Sayfaları şöyle bir açar koklar, kitabın kokusunu içine çekersin. Ben çok severim mesela kitap kokusunu. Yeni basılmış ya da sararmış bir kitapsa muhteşem bir kokusu olur. Açar bir göz atarsın içine. Olur ya ilk cümle olarak böyle bir cümle çarpar gözüne. Hadi
Egolarınızla ölecekseniz. Etrafınıza ördüğünüz taşlar sonunuz olacak, Güvenlik duvarı sandığınız o sütunlar mezar taşınıza dönüşecek, Beraber yenen yemeğin yalnız yenen yemekten çok daha lezzetli olduğunu, Parası olmayan dostun verdiği 20 liranın parası olanın verdiği 100 liradan değerli olduğunu, İnsan hayatındaki rakamların matematikteki gibi her zaman aynı değerde olmadığını, bazen küçük rakamın büyüğe baskın geldiği, Fedakarlık, güven, saygı, naiflik, zariflik gibi kelimelerin; güç, güzellik, yakışıklılık, zenginlik, popülerlik gibi kelimelerden çok daha kıymetli olduğunu anlamadan, göremeden, hissedemeden, fark edemeden: Egolarınızla öleceksiniz.
"İnsanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve onu sevdiren tek şey kalbinin temizliğidir. Yoksa hepimiz aynıyız, etten ve kemikten oluşmuş bedenleriz. Bizi birbirimizden ayıran tek şey kalplerimizin özelliğidir. Eğer temiz ve güzel bir kalbiniz varsa, bu dışınıza yansır. Fakat kararmış, herkesin kötülüğünü isteyen, kıskanç biriyseniz, kalbinizin kötülüğü yine yüzünüze yansır. Ve dünyalar güzeli olsanız bile, kalbinizin karanlığı güzelliğinize gölge düşürecektir."