Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Görünürde tehlikesiz olan inançlar bile, eğer haksız iseler hoş gö­rülmesi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Örneğin çoğu Müslüman, Tanrı'nın kadınların nasıl giyindiğiyle yakından ilgilendiğine inanıyor. Zararsız gibi gözükse de, bu düşüncenin yol açtığı acılar inanılmaz boyutlarda. 2002 Dünya Güzellik Yarışmasında Nijerya'da çıkan ayaklanmada 200'den fazla insan öldü; masum erkekler ve ka­dınlar palalarla doğrandı, kimisi canlı canlı yakıldı. Sırf kadınların sahillerde bikiniyle dolaşmaması uğruna. Bu olaydan önce yine aynı yıl Mekke'deki dini polis, itfaiyecilerin ve sağlık görevlilerinin, yanan bir binada mahzur kalan onlarca ergenlik çağındaki kızı kurtarmasını engelledi. Niye? Çünkü kızlar kutsal kitabın zorunlu kıldığı gelenek­sel baş örtülerini takmıyorlardı. Yangında 14 kız öldü, 50 kız yaralandı. Dinciler Tanrı'nın etek boylarıyla ilgilendiğine inanmakta serbest ol­malı mı gerçekten?
Aynalar olmasa güzellik, başkaları olmasa iyi­lik mi kalır dünyada?
Sayfa 302 - Doğan Kitap - Edebiyat/RomanKitabı okudu
Reklam
Özgürlük üzerine daha güzelini okumadım
"Ey özgürlük! Seni seviyorum. Sana muhtacım. Sana aşığım. Sensiz yaşam zordur. Sensiz bende yokum. Varım, ama ben yokum. Yani o var olan ben değilim. Ben, sensiz boş, anlamsız, şaşkın, avare, ümitsiz, kalpsiz, ışıksız, tatsız, beklentisiz, intizarsız, beyhude yani bir hiç olacağım. Ey özgürlük! Senin sevgi, dostluk ve şefkatinle
Allah bize akıl ve irade gibi iki güzellik vermiş, şartları hazırlamış, kuralları koymuş, bildirmiş ve uyarmış.Bunun üstüne her türlü özgürlüğümüz olsun ama hiçbir yaptırım olmasın demek hiç mantıklı değil. Merhamet olsun adalet olmasın demektir bu Bu talep yerine gelmiş olsa, bir sürü suç olacak ama cezasını bulmayacak.Peki işlenen suçların bir kısmı bize yönelik olursa ve canımız yanarsa, yine aynı şeyi düşünecek mi- yiz? O zaman "Adalet nerde?" diye haykırmayacak mıyız? İnsanoğlu böyledir. Hırsızlığa maruz kalmadığında hırsızlara karşı son derece merhametli. Ne olacak canım giden mal olsun, diyebilir.Ama kendisi buna maruz kaldığında hırsızın idamını bile ister.İşte bu tipik modern zaman bencilliği. Cehennemi istemeyenler, acı çekmemiş.haz ve hız içinde olanlar.Onlar ölümden ve kıyametten de korkarlar.Çünkü onların bu dünyada bir elleri yağda bir elleri balda.Acı çekenler, zulüm görenler, kötülüğe maruz kalanlar ise adalet ararlar.Kendilerine bunları yaşa tanların en ağır cezaya çarptırılmasını isterler.
İşe yarar mı gerçekten?
Gökte ve yerde ne varsa hepsini özümsemek için soluk al. Soluk verirken etrafına güzellik ve bereket saç. Güven bana, işe yarayacak."
sevmek böyle bir şey mi? :')
Of anlatamıyorum. Ben şimdi güzelliğin bilinen kurallarından çıktım. Güzel sanatları, estetiği her bir şeyi inkâr ediyorum... Siz neyseniz güzellik işte odur. Sizi her ne şekil ve vasıfta bulursam onu kendim için halis güzellik sayacağım. Sanatta ölçü ve örnek kabul edeceğim.
Reklam
Dünyanın altı üstüne de gelse, silinse de kainattan, gitse de yok olup cehennemlerin dibine, yine de bir güzellik vardı teşekküllünde –şafak, alacakaranlık, dünya, denizde– değil mi ki Lúthien bir zamanlar üzerindeydi!
Sayfa 174 - İthaki Yayınları
Keşke!
Bir tarafta çocuklar, bebekler, hamile kadınlar ölürken 23 Nisan çocuk bayramını eğlenerek havai fişekler patlatıp sanki hiçbir şey yokmuş gibi vahşetin sesini kahkahalarımız ile bastırmak ve kutlamak yerine, daha duyarlı ve tüm dünyaya ders niteliği taşıyacak gösteriler yapılabilirdi. Hem belki böylelikle çocuklarımız da adil dünya için küçük
Büyükanne herkesin iki aklı olduğunu söyledi. Akıllardan biri bedenin yaşaması için gerekli olan şeylerle ilgiliydi. Bedene gerekli olan barınak, yiyecek ve benzeri şeyleri nasıl bulabileceğini düşünmek için bu aklı kullanmak gerekirdi. Eşleşmek ve çocuk sahibi olmak için de bu aklı kullanmak gerektiğini söyledi. Bu aklı taşıyabildiğimiz kadar
"Neye yarardı ki güzellik? Güzel olmaya ihtiyacı mı var insanın!"
Reklam
“Güzel olan, güzel diye gördüklerimiz mi yoksa ruhumuzdaki güzellik algısı mı?”
“Çok okudum, yalnız bütün hayatımı değiştiren kitabı değil başka kitapları da. Okurken ama kırık hayatıma derin bir anlam vermeye, bir teselli aramaya hatta hüznün güzel ve saygıdeğer yanını aramaya kalkışmadım hiç. Çehov’a, o yetenekli, veremli ve alçakgönüllü Rus’a, sevgi ve hayranlıktan başka ne duyabilir insan? Ama boşa gitmiş kırık ve kederli
Sayfa 181 - YKYKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.