"Yeryüzünde hiç kimse, işlerini yabanıllar, köylüler ve taşralılar kadar derinlemesine ve her yönüyle incelemez; bu nedenle, Düşünce' den İş'e geldikleri zaman, her şey tamamdır."
H. DE BALZAC
Dünya klasikleri listesi aşağıdaki kitaplardan oluşur.
Yabancı - Albert Camus
Monte Kristo Kontu - Alexandre Dumas
Vadideki Zambak - Balzac
Yüzbaşının Kızı - Puşkin
Zamanımızın Bir Kahramanı - Lermontov
Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck
Büyük aşkları anlatan klasiklerden bahsedildiğinde belki de akla ilk gelebilecek kitaplardan birisi olan Paul ile Virginie adlı eserin ilk çevirisi Fransa'daki popülaritesinden ötürü Tanzimat döneminde yapılmıştır. İlk romantik çeviriler arasına girdiğinden Sergüzeşt gibi kitaplarda adı geçmiş, dönem yazarlarımıza ilham kaynağı olmuştur.
"Beyler," dedi bay Keating, "bugün üniversitede en iyi şekilde faydalanmak için gerekli olan bir beceriden söz edeceğiz -okumadığınız kitapları analiz etme becerisinden." Susup etrafına baktı. Çocuklar gülüyordu.
"Üniversite muhtemelen şiir sevginizi yok edecek. Saatler süren sıkıcı analizler, tahliller ve eleştiriler sağ olsun. Üniversite ayrıca sizi edebiyatın her çeşidi ile karşı karşıya getirecek: Bunların çoğu bir solukta okumanız gereken büyüleyici çalışmalar, bir kısmı da veba gibi uzak durmanız gereken ıvır zıvırdır."
Konuşurken bir yandan da sınıfın önünde bir aşağı bir yukarı yürüyordu. "Diyelim 'Çağdaş Roman' adında bir ders alıyorsunuz. Balzac'ın Goriot Baba'sı, Turgunyev'in Babalar ve Oğullar'ını okuyorsunuz ama iş final ödevinizi hazırlamaya gelince bir de baktınız ki 'Karasız Taze' adındaki bir romanda -roman terimini burada cömertçe kullanıyorum- anne baba sevgisine dair bir yazı yazmanız isteniyor. Romanın yazarı da profesörünüzden başkası değil."
Benim kitap seçimlerim rastgele olur. Bu rastgelelik asla “değersiz” anlamı taşımaz. Her şeyden önce, herhangi birinden aldığım tavsiyeler yön verir. Onun dışında, kütüphanede gözüme ilk çarpan kitabı aldığım da olmuştur. İnsanların kitaplıklarında görüp ödünç almak, yazın köyde kaldığım üç ay boyunca teyzemin kitaplığında ne varsa onları okumak
Bu gün Honoré De Balzac'ın "Vadideki Zambak" əsərini təhlil edəcəm.Ancaq spoilər ola bilər
Balzac'ın bu əsəri 1836-ci ildə yayımlanıb.Lakin həmin illərdə heç də diqqətəlayiq görülməyib.Halbuki bir müddət sonra öngörülməyəcək dərəcədə populyarlıq qazandı.Və Balzac'ın əsərinə olan güvəni özünü doğrultdu.Əsər evli bir qadını
H. de Balzac: "Millet edebiyatı olan topluluktur!" diyordu değil mi?
Biz, kendi edebiyatını bilmeyen, kendi dilinin inceliklerinden ve kendi tarihinin zenginliklerinden haberdar olmayan nesiller yetiştiriyoruz.
Tarih şuuru, bir milletin hafızasıdır. Hafızasını kaybeden, edebiyatından kopan bir milletin geleceğine kim endişelenmeden bakabilir?
Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin
Bütün ruhlarda, hatta en zayıf olanlarda bile,
Şiddetli bir heyecanı bir dinginlik izler, çünkü
Duygular sonsuz olsalar da uzuvlarımızın sınırı vardır.
H. de BALZAC