Sahte hakimi, sahte mühendisi, sahte doktoru polis yakalar, hapse atar ama şairin sahtesine kimse bir şey demiyor. Böyleleri insanların ortasında elini kolunu sallaya sallaya özgürce dolaşıyor, şiirler yazıyorlar.
Herkesin ekmek bulduğu, hiç kimsenin kimse tarafından sömürülüp kul edilmediği, herkesin en azından okur yazar olduğu bir dünya olmalıydı uzaya giden dünyamız.
Aynı konu, iki farklı yazar:
Bu da Nazım Hikmet’ten,
Aya gidilecek
daha da ötelere,
teleskopların bile görmediği yere.
Ama bizim dünyada ne zaman kimse aç
kalmayacak,
korkmayacak kimse kimseden,
emretmeyecek kimse kimseye,
yermeyecek kimse kimseyi,
umudunu çalmayacak kimse kimsenin?
En basit içtimaî dâvaları anlamayacak kadar yabancı tesirler altında şahsiyetlerini kaybeden bu insanlarla münakaşaya mecbur olmanın küçüklüğünden muzdariptim.
Felaketimizi başka biriyle taksim etmek saadettir, fakat annelerle değil, annelerle değil. Annelere anlatılan kederler taksim değil, zarbedilmiş olur: çocuklarının felaketini iki kat şiddetle hisseden anneler, bu ıstıraplarını çocuklarına fazlasiyle iade ederler; böylece keder anadan çocuğa ve çocuktan anaya her intikal edişinde büyüdükçe büyür.
Ben hayatımda bu kadar değişik bir kitap görmedim !
Hiç okumadığım tarzda değişik bir kitaptı , bilmediğim bir kültürün yemekleri, davranış tarzı içine alan bir üslupla yazılmış . Söylemeden es geçemeyeceğim şey ise ‘Pedro o nece mantıktır ki sen sevdiğine yakın olmak için ablasıyla evlenesin ??!! ‘ hayır neresinden bakarsan balayım mantıklı gelmiyor bir türlü kal yakın olmak içinmişmiş ....
Acı ÇikolataLaura Esquivel · Can Yayınları · 20193,261 okunma