"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Bir epilepsi'li olarak, bu kitabın benim için önemli olduğunu belirtmiştim. Kitap, tıbbi gerçekler diye bir kısımla başlamış. Eee tabi bana da bu gerçeklerden bahsederek incelemeye başlamak düşer.
1. Nedir bu epilepsi?
Beyindeki sinir hücreleri fazla hareketlendiğinde, kontrolsüz, gelişigüzel gibi görünen sinyaller verirler. Bu sinyallerin
“Ne inanılmaz, ne şaşırtıcı bir şaheserdir beyin. Ve bizler de ne şanslıyız ki, dikkatimizi ona yoğunlaştırmamıza olanak sağlayan teknoloji ve iradeye sahip bir neslin üyeleriyiz. Evrende keşfetmiş olduğumuz en harikulade şey bu: Beynimiz, yani ta kendimiz.”
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan birini olabilecek en iyi şekilde tanıtıp
Bu inceleme yedi bölümden oluşuyor. Dilerseniz istediğiniz bölümü ya da bölümleri bağımsız olarak okuyabilirsiniz:
Bölümler:
1- Homeros kimdi?
2- İlyada destanı
3- Troya savaşının Öncesi
4- İlyada’nın özeti
5- Akhilleus
Bunu değişmez bir not olarak burada tutmak istiyorum;
- Evvela bu platformda okuduğum ve kayda değer bulduğum bazı kitaplardan alıntılar yapıyorsam bu hepsine katıldığım anlamına gelmez, zâten yanlış bulduklarımı, beğenmediklerimi ya incelemelerde yahut alıntı başlıklarında bilgi olarak veriyorum.
- Burada bulunma amacım da farklı kitapları
"Kalbin, acı çekeni görmekten zevk alma eyleminin ötesinde, yapabileceği daha kötü, daha alçak bir eylem olmasa gerek."
Dikkat! Dikkat! Birazdan okuyacağınız inceleme hem somut hem de soyut olarak derin ve bayağı uzun olacaktır. Bunu bilerek okumaya başlamanız veya başlamadan burada bırakmanız sizin tercihiniz olacaktır. Müessesemiz
Benim okuduğum ikinci Mine Söğüt kitabıydı. Bu yapılan pek doğru değil ama ilk okuduğum Deli Kadın Hikayeleri’den sonra biraz ürkek başladım, ya aynı tadı vermez gönlüm yazara küserse diye. Neyse ki öyle bir şey olmadı. Yazarın kalemi çok başka ‘şunun gibi’ diye örnek veremem. Hikaye içerisinde hikaye anlatıyor, karışık gibi ama çok sade bir
Işık hızında yazılmış bir inceleme. Kendisini kıramadığım bir 'önceliğe'...
Öncelikle kitap incelemesine geçmeden demek istiyorum ki, bu tür kitapların açık bilgi paylaşılma prensibinden yana değilim. Tendonlarım felç olmadan özet geçeceğim.
Kitap konu başlıklarına ayrılmış bir şekilde alt küçük başlıklarla devam ettirilmiştir.
Kitabın ana
Tarih: 70’lerin ikinci yarısı
Mekan: Bodrum
Darbe: Yakın
Mavilikler: Karanlık
Vedat Türkali, okumadan sevdiğim yazarlardandı. Bu his, genelde boşa çıkmıyor. Nitekim kendisiyle tanışma kitabım olan Mavi Karanlık’ı bayılarak okudum.
Anlatıcı tekniği, başta bir miktar kafa karışıklığı yaratabilir. Zira ara ara tanrı anlatıcı devredeyken, başka
Nikos Kazancakis Yunanistan'ın en bilinen yazarı, öyle ki 1946'da Nobel Edebiyat Ödülü'nü bir oy farkla
Albert Camus 'a kaptırmıştır. Albert Camus'a göre ödülü en çok hak eden Kazancakis'tir. Tabii, bunu nezaketen mi söylemiştir yoksa gönülden mi bilemeyiz. Kazancakis'in romanları kültürümüze yakın diyebilirim, en
Dinleyin, emekle ulaşın Tanrı'ya; her şeyin özü bunda... Ya onu bulacaksınız, ya da zavallı bir küf parçacığı gibi yok olup gideceksiniz... Emekle ulaşın ona!¹
Diriliş'te Tolstoy, Nehlüdov'la, Maslova'yla ve diğer yan karakterle, yaşamı boyunca yaşadığı Tanrı sanrısını, kiliseye karşı koyuşunu, toplumsal yapıyı ve adalet sistemini eleştirişini
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını
mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı
sahici bir şeysen eğer söyle bakalım
neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih
yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı
koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için
incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı
sor gücün sormaya yetiyorsa