Arkadaşlar, tokatın zile "ilçe" sinden bi kızla konuşmuş bulundum. Nasıl konuştuğumu sormayın, rastgele insanlarla anonim konuştuğun bi uygulamada karşılaştım ve numarasını aldım. Sadece sesini duyduğum o 60 saniyede anlamıştım cehaleti evet ama umutsuz vaka olduğunu anlamam için sonrasında whatsapptan 10 15 dakka konuşmam
Peki hiç haberiniz var mı, sizin şu an insanlığın gerçekten neye muhtaç olduğundan? Yeni bir devlet kurmaya mı, eski bir devleti yok etmeye mi? Savaşa mı, barışa mı? Devrime mi, huzura mı?
Merhabaaa
Yorumum tüm seriyi içerir haberiniz olsun beşinci kitaba kadar hepsi var ve Spoiler da var
Nereden başlayacağımı bilemiyorum ama kısaca konuyu özetleyip sonra da yorumuma geçeceğim aşk diyebir kızımız var kendisi çok çok manyak bir seri katil kiralık katil sıkıldığında öldürüyor para tutulup öldürüyor her türlü öldürüyor ve çok
gaddar birinin bana ne yaptığından haberiniz var mı, varvaracığım?
bu kişinin yaptığı şeyi söylemekten utanıyorum. hem neden yaptı? sesi soluğu çıkmayan biri olduğum için, sessiz sakin biri olduğum için, iyi niyetli biri olduğum için! birilerinin hoşuna gitmediğim için başıma dert açıldı işte.
Bilmem haberiniz var mı; sendikacılıkta, sendika çokluğu zaaf tabii. Büyük sendikaların küçükleri yutması iyi. Fakat bu durum, şu anda bizim ülkede tersine. Büyüklerin çoğu sarı.
" - Bu mülakattan sonra, Ali Rıza'nın babası yanına dönüşünü takiben isyan başladı. Haberiniz var mı?"
" - Dinimle temin ederim ki bu isyandan haberim yoktu ve olsaydı hükümete haber verirdim."
Oysa Seyit Abdülkadir meşhur "Mr. Templen" ile de Müstakil Kürdistan konusunda konuşmuş, fakat herhangi bir resmi makama bunu bildirmek hatırından dahi geçmemiştir.
Sayfa 99 - İkinci Bölüm: Size Şeyhleri Takdim Ederim | I - Şeyh Sait’in Talihi DönüyorKitabı okudu
“Size ateş ettiler mi? Yabancı askerler?” diye sordu.
Başımı evet anlamında salladım.
“Onlar Güney Kore’nin askerleri. Haberiniz var mı?”
Başımı hızla kaldırdım. Güney mi? “Neden bize ateş ettiler ki?”
“Çünkü,” dedi kaşlarını iyice çatarak. “Kızıllar gizlice Güney Kore’ye giriyor. Sıradan kıyafetler giyip sığınmacı gibi içeri sızıyorlar… Hah! Dünyanın çivisi çıktı!”
Bir yılda kadınlar üzerine yazılan kitapların sayısı üzerine hiç haberiniz var mı? Bunlardan kaçının erkekler tarafından yazıldığını biliyor musunuz? Kendinizin, evrenin belki de en çok tartışılan canlısı olduğunuzun farkında mısınız?
Ey ibret dolu geçmişten ibret alacak yerde
Günü birlik işlere, dedikodulara batmış kişi!
Sen uyu bakalım ama zaman için
Ne demek dinlenmek ne demek uyku!
Ey göğsünü gererek benim ülkem,
Saltanatım diyen, kurumundan geçilmeyenler
Ve hele siz deniz aşırı ülkelerde bin nimet içinde
Saltanat içinde muhteşem bir hayat sürenler
Endülüs’ten, Endülüs’ün zavallı halkından var mı haberiniz?
Her yer onların felaketlerini duydu sizin kulağınız sağır,
Gözünüz kör, kalpleriniz mefluç mu ?
Ölen asker, esir kadın ufuklara bakıp bizden
İmdat ummuş beklemişti, son ana dek.
Hiç düşündünüz mü bunu?
Sezgin Kaymaz, bir kitabını okuyanın, bu güne kadar niye okumadım dediğin yazar. 16 kitabını okumuş bulunuyorum. Sandık odası ve Farfara adındaki iki kitabı kaldı okumadığım. Çok sürmez onlarda yakında okumuş olurum. Sonra bekle ki yazar yeni kitap yazsın
MEDET, 5 ayrı kısa romanın birleşiminden oluşan bir 296 sayfalık bir roman. Yazarın hemen hemen bütün kitaplarında olduğu gibi yine bir köpek hikayesi. Okuyanların bir kısmı artık köpek yada en azından bir hayvan bakmaya başlamıştır. Yazarı az biraz tanıyanlar bilir yazarın köpek sevgisini.
Kitap medet ile başlıyor. İkinci bölümde bir morg çalışanı emekli bir abimiz var. Daha sonrakiler birbiri ile bağlantılı olarak devam ediyor. Ben her seferinde söylediğimi yine söylemek istiyorum, ağız benim değil mi Yazarın ikili konuşmalarına hastayım. Rahatsız etmeyecek düzeyde argo
Yazar ile tanışmayanlar çok şey kaybediyorsunuz haberiniz olsun. İyi okumalar
...Kimin neyi varsa duruyordu, "Benim şuyum var," diyenler mezarda çürüyordu...