Kalabalığın arasında Hacı Ağa ansızın eski karısı Halime Hatun'u tanıdı. Ayın ondördü gibi güzeldi...
Memleketin başı çalıp çırptı mı, milletvekili, bakan, emniyet müdürü, daire müdürü de çalıyor.
Reklam
İnsanların bize itaat etmeleri için aç, muhtaç, cahil ve batıl inançlı kalması lazım. Falan attarın çocuğu okursa, yarın benim cümlelerime itiraz eder, bizim anlamadığımız laflar eder. İşte o zaman elveda Hacı Aga ve Huccetuşşeria! Onun yerine biz kibrit satarız. Meşedi Taki Ellaf'ın çocuğu akıllı ve yetenekli çıkıp da benim hacızade oğlum tembel ve salak olursa, bu bir felakettir. O halde çıkarımız için, kendimiz için teşebbüste bulunmalıyız. Dünya değişiyor. Avrupa'da savaş çıktıysa, kıyım olduysa, boşuna olmadı. Çünkü insanların gözü açılmış, haklarını istiyorlardı. Bu durumda, buradaki insanların ilerlemesine engel olmalıyız ki her şey bizim istediğimiz gibi olsun. Yoksa sokaktaki çöpçü oluruz. Allahtan burada ortam bizim için müsait. Vazifemiz halkı ahmak bırakmak. Böylece başları önde olur ve birbirleriyle didişir dururlar. Şimdi anladınız mı?
Sayfa 95 - Yapı Kredi Yayınları
Halk başı önde, öbür dünyadan korkar olmazsa, bu dünyada da itaatkar kalmaz. O zaman yaşantımızı sürdüremeyiz. Dünyevi ve uhrevi korku ve ceza söz konusu olmazsa, senin benim için çalışacaklarını aklın kesiyor mu? Kendinize gelin, uyanın. Daha açık söyleyim; insanları öteki dünyanın cezalarıyla korkutmazsak, hayatın zorluklarına katlanmaları için yüreklendirmezsek, bu dünyada süngü, yumruk, tepelemekle yıldırmazsak, yarın başımız belada demektir. Büluğ çağına erişen oğlum kadınsızken, onun gözünün önünde ikişer ikişer siga yaparsam, inancı zayıflar ve artık tutuşan fare peşinde koşmaz... Düzeni, kanunu bozar. Amele günde on saat ölesiye çalışıp akşam bir somun ekmeğe muhtaçken, halı depom tavana kadar dolu olursa, onun ilahi takdirin böyle gerektirdiğine inanması lazımdır. Yarın onlara bütün bunların saçmalık olduğunu, onların çalışmasına karşın benim dengeyi bozduğumu söylersen işte o zaman ayıkla pirincin taşını! Artık sana bana yaşayacak yer kalmaz. Diyanet Lastik Fabrikası aydan aya karını bana göndermez, dünya allak bullak olur...
Sayfa 95 - Yapı Kredi Yayınları
Sen sadece midenle belinden aşağısının esiri olmuşsun. Sahip olduğun şu iğrenç hayatı zaman ve mekanda uzatmak için çırpınıyorsun. Kurttan, domuzdan da aşağılıksın; aşağılık olmayı ananın sütüyle birlikte emmişsin. Hangi domuz hemcinsinin canıyla malıyla oynar ya da onların paralarını biriktirip, ilaçları üzerinde vurgun yapar? Sen sabahtan akşama kadar binlerce masum insanın kanını sülük gibi emip haz duyuyorsun. Kendine politikacı ve eşraf diyorsun! Bu utanç verici aşağılık muhit senin gibileri kabul ediyor, destekliyor. Bu toplumdaki cehennemi kanunlar sadece senin gibi ipini kırmış cehennemlik domuzların çıkarlarını korumak için yapılmış ve size at koşturacağınız bir meydan bırakmış. Lanet olsun seni barındıran muhite! Tüh! Tükürmeye bile değmez. Dünyada bir domuz kadar, bir veba mikrobu kadar değeri yok hayatının... Üç dört bin tümen daha fazla çaldığın gün bayram ediyorsun. Ölümün eşiğinde olmana, ağrıdan kıvranmana rağmen hala elini çekmiyorsun. Halkın ilacı, yiyeceği üzerinden vurgun vurmak için demokrasi taraftarı kesiliyorsun.
Sayfa 90 - Yapı Kredi Yayınları
Hadi şuradan bok torbası! Korkudan üçbuçuk atıyorsun! Aklın fikrin helada, mutfakta, yatakta! Bir de milletvekili olmak istiyorsun, milleti iyice kara çula oturtmak için değil mi? Uğursuz kılığının sonraki nesillere geçmesi için kendin gibi üreteceklerinin geleceği kaygısındasın! Senden sonra bu taşlığın kapısının açık kalmasını, yine kendi soyundan şehvetli, sahtekar, utanmaz birinin buraya oturup, sonraki nesilleri yolmasını istiyorsun. Senin vücudun insanlığa edilen bir küfür.
Sayfa 90 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.