Parsel Parsel adlı kitabımın önsözünde aynen şöyle yazmıştım:
“Salt bu satırları yazdım diye biliyorum ki ben yargıla nacağım. Belki Gökçeklerle bağlantısı ‘olmayan’ birileri ta rafından saldınya uğrayacağım veya Twitter’da Gökçek ve trollerinin hakaretlerine maruz kalacağım.”
İlk kitap çıktıktan sonra tam olarak böyle oldu...
Kitap yayınlandıktan sonra çok ses getirdi. Melih Gökçek apar topar televizyon programına çıktı.
Önce "okumadım" dedi, sonra "okumadım" dediği belgeli gerçekler için "zırva" dedi.
…
Ancak gelin görün ki ilk kitap hakkında ve yazılanlar konusunda tek söz söyleyemediler.
Biliyorum...
Yine aynı şeyleri yapacaklar. Beni toplum nezdinde küçük düşürüp akılları sıra yaptıklarını örtbas etmeye çalışacaklar.
Hodri meydan...
Hadi başlayalım.
...gençlerin yüce gönüllülüğünün güzel bir şey olduğunu, ama bunun beş para etmediğini anlattım. Niçin mi etmezdi? Çünkü zorlukları yaşamadan, ucuzca elde edilen yüce gönüllülük önemli değildir. Gençlerin yüce gönüllülüğü " yaşamdan edinilen ilk izlenimler "dir, ilerde iş sıkıya binince neler olacaktır?Ucuz bir yüce gönüllülük her zaman kolaydır, hatta insan canını bile kolayca verir. Çünkü delikanlılık çağında insanın kanı kaynar, içinde enerji fazlası vardır, gençler güzelliğe değer verirler. Buna karşılık daha zor ,sessiz, suskun, yaldızsız, çok özveri gerektirip az şöhret sağlayan, kolayca kara çalınacak yüce gönüllü bir kahramanlık tasavvur edin. Siz ki, yüce ruhlu bir adamsınız, öte yandan herkes tarafından bir alçak olarak gösterilebilirsiniz, hadi, böyle bir kahramanlığa kalkışın da görelim. Onun için bunu yapan pek çıkmaz.