Gece çığlığını basmış, feryat figan bağırıyordu:
"Bulun, getirin şunun sevdiğini! Ölecek yoksa, çabuk olun!"
Azrail bir tebessüm ediyor, saat artık ölüme vuruyordu.
Düşün bir kez, kaç dile ağır gelir o acı temenni?
"Başın sağ olsun!" cümlesi...
Hadi dilleri koy şöyle kenara, malûm kemiği yok.
Kaç körpe yürek bu yükü sırtlanabilir ki?
Duysun o sağır yâr, vursun o ağır sillesini!
Sen getir yine de diline "Mekânın cennet olsun!" cümlesini.