21
İşte tam o sırada, tilki çıkıverdi ortaya. "Günaydın," dedi tilki. "Günaydın," diye kibarca cevapladı küçük prens, arkasını döndüğünde bir şey görememiş de olsa. "Buradayım," dedi ses, "elma ağacının altında." "Sen kimsin?" dedi küçük prens, ve ekledi, "Çok güzel görünüyorsun." "Ben
M.Sait Hatiboğlu ve Goldziher
Hatipoğlu’nu değerlendirmey düşunuyorum. Goldziher’in değerlendirilecek bir tarafı yok. Hadis tarihini siyasî, fıkhî ve kelamî çatışmaların bir sened eklenerek hadis formunda Peygamber’e isnadı olarak görüyor. Bunun nesini değerlendireceksin?! Ebu Yusuf uydurmacı, İmam Muhammed yalancı, Buharî sahtekar olunca bunun değerlendirmeye alınacak bir
Reklam
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
İşte soru bu. Çözüm senin olmaman mı? Gözlerini kapatınca susuyor mu her şey? Hayır. Sen olmasan daha mı güzel dünya? Hayır. Seni bu hale getiren şeyler, hep mi vardı? Hayır. Başka bir yaşam hakkın olsa?... Evet, şimdi daha da ciddiyim. Hayatında neyin kötü gittiğini bilemem ama şunu biliyorum ki, ölmen yerine seni geridönüşüme sokalım. Sen zaten vazgeçmedin mi kendinden? Evet, sana diyorum. İntihar mevzuunu düşündüğüne göre senin et bedenine artık ihtiyacın yok. Promosyon olarak bunu alana beden bedava ama ziyan etme işte. Gel bu bedenden ikinci bir yaşam çıkartalım. Yüzde yüz hazırsan bitirmeye, o zaman bana ver “seni”, çöpe gideceğine... Gel başka şehre taşınalım. Gel senden gidelim. Bırakalım ölsünler o sorunların. Kaçalım lan işte! Başkası olalım. Eğer kendinden bu kadar vazgeçtiysen gidelim. Sen öl. Kabul ama bedenini öldürme. Bırak bakalım senden ne olur? Belki bulaşıkçı, belki kasiyer, belki pastacı... Gel yeni seni bulalım, hadi be...
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.