Resul-ü Ekrem'e sakal bir heybet ve güzellik verirdi.
Sakal bırakmak Resul'e ittibadır. Görünüşte onun çehresini taklittir. Sakalı sünnet niyetiyle bırakan "Ben içten ona benzemeye çalışıyorum, bunu dışarı vurmak istiyorum." demektir.
"Eğer sakal bırakıyorsanız Nasraniler'e benzemeyin." (Hadis) Müfret olarak "benzemeyin" denmiş. Yani her kim bırakıyorsa, demektir. Bu, emirdir.
| Münir Derman, Allah Dostu Der Ki…,Bağlaç Yayınevi, 3. Cilt, 1. Baskı: Ocak 2018, s. 197.
Son Elçi’ye Sordum
“Son Elçi’ye Sordum” Yazar Mustafa Ökkeş Evren’in 2020 yılında, Anadolu Yayınları aracılığıyla okurlarıyla buluşturduğu kitabı. Elli altı sayfa hacminde olan kitap, “Hayata Dair”, “Kardeşliğe Dair” ve “Evrensel Çağrı” bölümlerinden oluşmaktadır. Daha çok çocuk edebiyatı eserleri ve dergilerden tanıdığımız Mustafa Ökkeş
"Eskiden sahâbîlerden kesintisiz senedle rivayet edilen (müsned-muttasil) hadisleri Müsned adı verilen kitaplarda ale'r-rical tertip etmek pek faydalı idi. Zira müsned müelliflerinin amacı, "lafızlarının ezberlenmesi ve ahkâm istinbâti için hadisleri bir araya getirmek"ten ibaretti. Çünkü o zamanlar, hadisleri ezberlemeye karşı müslümanlarda fevkalâde bir istek ve arzu vardı. Meselâ biri kalkar, Kur'ân'dan bir süre ezberliyormuşcasına bir sahâbinin rivayetlerini (mesânîd) ezberlerdi. Çünkü onlar, ezbere itimat ederler ve hadislerin kitaplardaki yerlerini ve konularım da pek iyi bilirlerdi."
Divan edebiyatı ya da daha isabetli tabirle klasik türk edebiyatı (s. 18) islamî bir devrin edebiyatı olmakla beraber (s. 20), islamî bir edebiyat olduğundan bahsetmek (yazar aksi görüştedir s. 148) pek mümkün değildir. Aksi yöndeki kanının sebebi bir çok şairin mutasavvıf olmamasına rağmen tasavvufi tabirleri kullanmaktan çekinmemesidir. (s. 152)