5.cilt
1281.Abdullah İbni Abbâs radıyallâhu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır, yahut  da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar." Buhârî, Umre 4; Müslim, Hac 221. Ayrıca bk. Tirmizî, Hac 55; Ebû Dâvûd, Menâsik 89; Nesâî, Sıyâm 6; İbni Mâce, Menâsik 45.
5.cilt
1279. Âişe radıyallâhu anhâ şöyle dedi: - Ey Allah'ın Resûlü! En üstün amel olarak cihadı görüyoruz. Biz hanımlar cihad etmeyelim mi? dedim. Peygamber aleyhisselâm: - "Fakat (sizin için) cihadın en üstünü, hacc-ı mebrûrdur" buyurdu. Buhârî, Hac 4, Sayd 26, Cihâd 1. ... "Yaşlı, güçsüz ve kadınların
Reklam
5.cilt
1278. Yine Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Umre ibadeti, daha sonraki bir umreye kadar işlenecek günahlara kefârettir. Mebrûr haccın karşılığı ise, ancak cennettir." Buhârî, Umre 1; Müslim, Hac 437. Ayrıca bk. Tirmizî, Hac 88; Nesâî, Menâsik 3, 5, 77; İbni Mâce, Menâsik 3.
5.cilt
1277. Ebû Hureyre radıyallâhu anh dedi ki, ben Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim: "Kötü söz söylemeden ve  büyük günah işlemeden hacceden kimse, annesinden doğduğu gündeki gibi günahsız olarak (evine) döner." Buhârî, Hac 4, Muhsar 9, 10; Müslim, Hac 438. Ayrıca bk. Tirmizî, Hac 2; Nesâî, Hac 4; İbni Mâce, Menâsik 3
5.cilt
1276.Ebû Hüreyre radıyallâhu anh şöyle dedi: Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem'e: - En üstün amel hangisidir? diye soruldu. - "Allah ve Resulün’e iman etmektir" buyurdu. - Sonra hangisidir? denildi. - "Allah yolunda cihad etmektir" buyurdu. - Sonra hangisidir? denildi. - "Makbul olan hacdır" buyurdu. Buhârî, Îmân 18, Hac 4, 34, 102, Umre 1, Sayd 26, Cihâd 1, Tevhîd 47; Müslim, îman 135, Hac 204, 437. Ayrıca bk. Tirmizî, Fedâilü'l-cihâd 22, Hac 88; Nesâî, Hac 4, 5, 6, Cihâd 17; İbni Mâce, Menâsik 3.
5.cilt
1275. Ebû Hüreyre radıyallâhu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bize bir gün bir konuşma yaptı ve: - "Ey müslümanlar! Allah size haccı farz kıldı, haccedin!" buyurdu. Sahâbilerden biri: - Her sene mi, ey Allah'ın Resulü? diye sordu. Hz. Peygamber, adam sorusunu üç defa tekrarlayıncaya kadar cevap vermeyip
Reklam
5.cilt
"Yoluna güç yetirenlerin Kâbe'yi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim inkâr ederse, şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağnîdir." Âl-i İmrân sûresi(3), 97. ... Peygamber Efendimiz "Kim, azığa ve kendisini Allah'ın evi Kâbe'ye ulaştıracak bir bineğe sahip olduğu halde haccetmezse, ha yahudi ha hıristiyan olarak ölmüş, hiç farketmez" buyurmuştur.
5.cilt
1273. Ebû Hüreyre radıyallâhu anh dedi ki, Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem her ramazan on gün i'tikâfa girerdi. Vefat ettiği senenin ramazanında yirmi gün i'tikâfa girdi.   Buhârî, İ'tikâf 17. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 78; İbni Mâce, Sıyâm 58. ... İtikâf, sözlükte mutlak olarak bir yerde ve maddî-mânevî, olumlu-olumsuz bir şey üzerinde ısrarla durmak demektir. Dînî bir terim olarak i'tikâf, kulluk ve Allah'a yaklaşmak niyetiyle mescidde belli bir süre durmak (ikâmet etmek)  demektir. Hadislerde de görüldüğü gibi itikâf, daha ziyâde ramazan ayında ve oruçlu olarak mescide kapanmak şeklinde uygulanagelmiştir. Gündüzleri oruçla, geceleri de ibadet ve zikirle mescidde geçirmek, bir anlamda tam mânasıyla kulluğa soyunmak demektir. Zarûri ihtiyaçları dışında hiçbir sebeple mescidden dışarı çıkmamaya özen göstermeyi gerektiren i'tikâf, daha önceki dinlerde de varolan bir ibadettir. Peygamber Efendimiz'in her yıl özellikle ramazan ayında i'tikâfa çekildiği bilinmektedir. Bu sebeple de i'tikâf sünnettir.
“Düşmanın silahıyla silahlanın.” (Hadis-i Şerif)
5.cilt
1251.Mücîbetü'l-Bâhiliyye, babasından (veya amcasından) naklen, babasının Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'e elçi olarak gidip memleketine döndüğünü, bir yıl sonra -hâli ve görünüşü oldukça değişmiş olarak- tekrar Hz.Peygamber'e gittiğini ve şöyle dediğini haber verdi: - Ey Allah'ın Resûlü! Beni tanıdınız mı?  Hz.
Reklam
5.cilt
1245. Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizden biriniz unutarak bir şey yer veya içerse, orucunu tamamlasın. Çünkü onu Allah yedirmiş ve içirmiştir." Buhârî, Savm 26, Eymân 15; Müslim, Sıyâm 171. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sıyâm 39; Tirmizî, Savm 26; İbni Mâce, Sıyâm 15. Bir adam Hz. Ebû Hüreyre'ye gelir ve: - Oruç tutmak niyetiyle sabahleyin kalktım. Fakat oruçlu olduğumu unuturak yedim içtim. Ne dersiniz, orucum bozuldu mu? der. Ebû Hüreyre: - Hayır, hiç bir zararı yoktur, der. Adam: - Sonra birisinin yanına gitmiştim, getirilen yemeği unutarak yedim, der. Ebû Hüreyre yine: - Olsun, orucun bozulmaz, der. Adam tekrar: - Daha sonra bir başka arkadaşın yanına gitmiştim. Orada da  unutarak bir şeyler yedim, içtim, der. Bu defa Ebû Hüreyre: - Anlaşılan sen oruç tutma alışkanlığı olmayan birisin, der.
5.cilt
1235. Amr İbnu'l-Âs radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bizim orucumuz ile Ehl-i kitabın orucu arasındaki en önemli fark sahur yemeğidir." Müslim, Sıyâm 46. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 15; Tirmizî, Savm 17; Nesâî, Sıyâm 27. ... Nitekim Hz. Peygamber bir başka hadiste (İbni Mâce, Sıyâm 23; Hâkim, Müstedrek, I, 425 ) "Gündüz orucu için sahur yemeğinden, gece namazı için de öğle uykusundan (kaylûle) yararlanın" buyurmuştur. 
“Mükâfat, yapılan gayret miktarıncadır.” (Hadis-i şerif, Hâkim, Müstedrek) Semerkand Takvimi
"Kim sarımsak, soğan, pırasa yemişse, mescidimize yaklaşmasın. Çünkü insanoğlunun rahatsız olduğu şeyden melekler de rahatsız olur."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.