Farz, vacib olan ibadetler borç; sünnet, müstehab olan ibadetler ise hediye mesabesindedir. Nitekim hadis-i şerifte şöyle buyurulur: "Nafile, müminin Rabb'ine hediyesidir"...
Sayfa 74 - VaazlarıKitabı okudu
381 syf.
·
Puan vermedi
Allah'ı Dost Edinmek
Uzunca bir yazı olacak. Vakit ayırırsanız sevinirim. *** "Ey iman edenler, eğer siz Allah'a (Allah adına İslam'a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır." (Muhammed, 47/7) *** “Türkiye Radyoları Eskişehir muhabirinin bildirdiğine göre, tıp tarihinde ender görülen
Allah Dostu Der Ki... - 5. Cilt
Allah Dostu Der Ki... - 5. CiltMünir Derman · Bizim Büro Basımevi · 199734 okunma
Reklam
Ebu Hüreyre’den (ra) rivayet edilen hadis-i şerifte ise şöyle buyurulur: “Bıyıkları kısaltın, sakalı uzatın.” Ahmed b. Hanbel, 2/229; Taberânî, 11/152.
Sayfa 24 - Medine YayınlarıKitabı okudu
Zilhicce'nin ilk 10 günü
1. Andolsun fecre, 2. On geceye, 3. Hem çifte, hem teke, 4. Gelip geçtiği an geceye, 5. Bunlarda akıl sahibi için birer yemin (değeri) var mıdır? 1. «Andolsun fecre.» Yüce Allah'ın yarattığı insanlar içinde konuşmaları esnasında en çok yemin edenler Araplar olduğu için Kur'an-ı Kerim Arapların yemin etme âdetleri üzere
Sayfa 23 - Damla Yayınevi, 10.ciltKitabı okuyor
Hadis-i şerifte şöyle buyurulur: "Kişi arkadaşının dini üzeredir, öyleyse kiminle dostluk yaptığınıza dikkat edin!"
Bir hadis'i şerifte şöyle buyurulur: "Nikah benim sünnetimdendir, kim benim sünnetim ile amel etmezse benden değildir. Evlenin! Muhakkak ben, (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim."
Reklam
İsraf etme!!
Bir Hadis-i Şerif’te ise şöyle buyurulur; Canının çektiği ve arzu ettiğin her şeyi yemen, şüphesiz israftır!” (İbn-i Mâce, Et‘ime, 51)
“Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur: Ekmeği ve yemeği Allah’ın kulundan esirgemeden cömertçe saçmak saltanat ve devletin ömrüne ömür katar.”
Sayfa 131
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o
Üstünüz Ümitvarız İman emniyettir, güvendir ve elbette ümittir. İslâm ise selamdır, selamettir, teslimiyettir. Allah’a teslim olan ümidini kaybetmez. Müslüman beyniyle, kalbiyle, ruhuyla, bedeniyle Âlemlerin Rabbi’ne teslim olur. Bu teslimiyette hem dünya hem ahiret için büyük nailiyetler, lütuflar vardır. Bu teslimiyet öyle bir tılsımdır ki
Reklam
En Hayırlı Kadın
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "Kadınların en hayırlısı, kocası ona baktığı zaman mesrûr olur, bir şey söylediğinde emrini yerine getirir. Nâmûsunda ve malında, kocasının hoşlanmıyacağı bir harekette de bulunmaz." (45) buyurur. Başka bir hadîs-i şerîflerinde: "Dünyâ’nızdan bana üç şey sevdirildi; kadın, güzel koku ve gözümün nûru namaz." (46) buyurmakla, kadına sevgi, saygı ve şefkat gösterilmesi gerektiğine dikkati çekmişlerdir. "Dünyâ’nın hepsi metâ, eşyâdır. Ve Dünyâ’nın en hayırlı varlığı ise, sâlihâ kadındır." (47) hadîs-i şerîfi de, İslâm’ın kadına verdiği büyük kıymetin bir başka ifâdesidir. Sâliha kadınların huzur ve sükûn kaynağı olduklarına işâretle Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz:"Cenâb-ı Hakk her kime iyi bir eş nasîb etmişse, onun ayakta durmasına ve dîninin yarısına yardım etmiştir. (Dîninin diğer) yarısını da kendi çalışarak muhâfaza etsin ve Allâh’dan korksun." (48) buyurmuşlardır. Bu anlamda diğer bir hadîs-i şerîfte de şöyle buyurulur: "Dört şey kime verilmişse, ona dünya ve âhiretin hayrı verilmiş olur; Şükreden kalb, Allâh’ı anan lisân, belâya sabreden beden, nâmûsunda ve kocasının malında hıyânet etmeyen kadın." (49) 45) et-Tâc, c. II, s. 283. (46) Nesâî, c. II, s. 156. (47) İbn-i Mâce, c. I, s. 596. (48) et-Tebrizî, Mişkâtü’l-Mesâbîh, c. II, s. 161. (49) et-Tebrizî, a.g.e., c. II, s. 207.
Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur: Bir kul hastalandığı zaman Allah ki ona iki melek gönderir ve, 'Bakın bakalım kulum ne diyor?' der. Eğer kul 'Elhamdülillah' diyorsa -Allah (cc )buna vakıf olmakla birlikte-melekler bunu Allah'a bildirirler. Cenab-ı Hak buyurur: Eğer kulumu bu hastalıktan öldürürsem, onu cennete koyacağım! Eğer ona şifa verirsem, etini daha hayırlı etle, kanını da daha hayırlı kanla değiştireceğim ve onun günahlarını affedeceğim!
Sayfa 27 - Malik, el-Muvatta, 1750; İbn Ebü'd-Dünya, el-Maraz ve'l-Keffárát, 13.
Sevgi ve Hoşgörünün Ölçüsü Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurur: “Mümin başkaları ile iyi geçinir, kendisi ile iyi geçinilir. İyi geçinmeyen ve kendisi ile iyi geçinilmeyen kimsede hayır yoktur.” ve müslümanların birbirleriyle münasebetlerinde belirleyici olan temel unsurun da sevgi olduğu belirtilir. Çünkü Allah onları birbirlerinin kardeşi kılmıştır. Hadis-i şerifte de şöyle buyurulur: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de tam anlamıyla iman etmiş olamazsınız.” Müminlere çok yakışan bu sevginin kaynağı, kalplerdeki Allah sevgisidir. Aslında müminler bütün yaratılanı yaratandan ötürü sever. Fakat bunda da ölçüler vardır ve onlara uyulur. Fıkıh ve ahlâk kitaplarımızın ilgili bölümlerinde yer alan hükümler, bu sevginin kişinin kendi varlığına ve başkalarına zarar vermemesi için dikkate alınması gereken çerçeveyi belirler. Buna göre mesela müsamaha ve hoşgörü, karşılaştığımız her türlü kötülüğe, haksızlığa ve kabalığa göz yummak ve tamamen tepkisiz kalmak demek değildir. İslâm ölçüleri içinde gerektiği gibi davranılır. Semerkand Takvimi
-Müslim'de bildirilen bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur,
"Orucun dışındaki bütün amelleri kuluma aittir. Oruç ise, bana aittir ve onun ödülünü ben vereceğim. Oruç bir kalkandır. Aranızda birisi oruçlu olduğunda, kavga yapmasın ve kızmasın. Birisi, kendisine sataşırsa veya kavgaya tutuşursa," Ben oruçlu insanım"desin. Oruçlunun iki sevinci vardır, orucu açtığında sevinir, bir diğeri de Rabbiyle karşılaştığında, oruç tuttuğu için sevinmesidir."
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.