Hepsi bu… Az biraz güneş, hafif bir esinti, uzaklara şekil veren birkaç ağaç, mutlu olma arzusu, geçip giden günlerin verdiği acı, eksiksiz olmayan bilgi ve sürekli açığa çıkmak üzere olan gerçeklik… Hepsi bu, hepsi bu kadar…
Ve şimdi, bugün, ılık, durgun ateşimin başında durup odun kırarken
gördüm: Çok hafif, yumuşak bir esinti çıktı, nefes gibiydi ve onca zaman
tutunan o yaprakların yüzlercesi, binlercesi dayanmaktan
Ben bir adada olmak isterdim. Denizden gelen hafif bir esinti eşliğinde kahve içmek isterdim. Gelirsen beklerim. Yolumuz birlesmese de kesişmiş olur. Kendini keşfet ve hayatına gülümse...
Her zaman diğerinden daha boş bir cadde vardır. Zaman zaman böyle bir caddeye bakmak için duruyorum. Çünkü böyle bir anda, yitikliğim içinde, o caddeyi tanımıyor gibiyim. Güneş, hafif bir esinti ya da gökyüzünü boyayan renklerin biraz başka oluşu yetiyor ve ben nerede olduğumu bilemiyorum.