504 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
öncelikle son zamanlarda en iyi -türk yazarlar arasında hiç olmadığı kadar hem de- kurgulardan birine sahip. osmanlı saray tabiplerinden ve hiç yaşlanmama hastalığından muzdarip atahunalp urumgalatlı bir sahilde hafızasını yitirmiş bir şekilde kendine gelir. sahile bitişik yamaçlarda kurulu bir çiftliğe ulaşan atahunalp, burada kendisi gibi hafıza zayıflığı olan torunları, torunlarının torunları ile birlikte 140 küsur yıllık hafızasının peşinde olan bir örgütten sakladıklarını öğrenir. hem kaybolan hafızasını, hem de peşindekilerin kim olduğunu öğrenmek isterken kendini bir garip maceranın içide bulunur. dahası hafızasında bir şeyler canlandıkça kafası daha da çok karışacaktır. kitapta, özellikle başlarda yaşına göre konuşmayan mehveş hanım'ın diyaloglarını biraz yadırgamakla beraber, yazarın tükçe dilbigisi kurallarına tamamen uygun ancak tvde, radyoda ya da benzer kitaplarda kullanılan genel geçer türkçe'den farklı kullanımları dikkat çekiyor. bazı sitelerde "yazarın kötü türkçe kullanımı" diye bahsedilse de ben alışılmadık diye yorumluyorum. "önemsiz" yerine "mühimsiz", "tanıdık" yerine "aşina", "bir çuval incirin pestil olması" bu kullanımlardan birkaçı iken kelime dağarcığıma kattığı "iştiyak" kitabın başka bir artısı. umutcalisan.com/2014/09/atahuna...
Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel Defteri
Atahunalp Urumgalatlı'nın Amel DefteriMehmet Mollaosmanoğlu · Profil Yayıncılık · 201358 okunma
Çok zengin diyorlardı Turan Bey için. Değildi oysa. Babası Kore’de savaşmış, esir düşmüş bir gaziydi. Oradayken, İstanbul’da gümrük, navlun işleri yapan zengin bir adamın oğluyla can arkadaşmış diye anlatılırdı. İki sefer kılı kılına hayatını kurtarıp, tüm esaretleri boyunca neredeyse bir an bile ayrılmayınca asker arkadaşlıkları kan
Sayfa 14 - İletişim Yayınları 2140 • Çağdaş Türkçe Edebiyat 345
Reklam
Hızlı Okuma
HIZLI OKUMA BELLEME ÇERÇEVESİ Tanımı: Belleme okuma esnasında edinilen bilginin istenildiğinde çağrılabilecek şekilde hafızaya yerleştirilmesi sürecidir. Genel Hafıza konusu son bölümde daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Bu güne kadar yüzlerce kitap okuduğumuzu biliyoruz. Eğer bu kitapların içeriklerini hafızamızda tutabilseydik şimdi
SORU... Hafıza zayıflığı... nimet mi .. hastalık mı .. Sizce ?
Çok Okumak
Çok kitap okumak çok kültürlü olmak değildir hatta kendini ifade etmekten ve real hayattan soyutlanmaktır. Kısacası sağlıksız bir durumdur. Eğer söz konusu kültürlü olmaksa bu birçok daldan beslenmek,araştırmak ve en önemlisi anlaşılır bir şekilde aktarabilmektir. Düzensiz ve aşırı okuma düşünme mekanizmasnı bozar. Çok okuyan insanlara bakın,sürekli yazarların ağızlarından konuşurlar yani kendi düşüncelerini biçimlendiremezler güya bu onlar için bir kültür birikimidir:) Halbuki düşünme yetkisinin zedelendiğini çok sonraları anlarlar. Velev ki Kaliteli şeyleri olsun aynı şey geçerlidir. Okuduğunu sindirememe durumu kendini hemen belli eder. Elindeki biter bitmez bir başka kitaba yapışır sürekli bir yük taşıyor hissi hiç eksilmez ve bu zamanla saplantı halini alır Popüler çevrede,ortamında sosyal medya da,en zirve de ben olmalıyım düşüncesi bi yandan içinde hırsa dönüşür. Ve bu kişiye;“anlamasam da bu kitabı okumalıyım” özelliği katar. buda hafıza zayıflığı ve unutkanlığa sebebiyet veren faktörlerdendir. Kültür;bakış açısını, yaşam tarzını ve zevklerini yansıtmaktır bu yüzden az olsun öz olsun biz orta halli bir ümmetiz buda aklınızda daimi olsun
İMAM EL-BUHÂRÎ'NİN HAFIZASI.. Hafızlar Sultanı İmam Buhâri'nin imtihan edilişini İbn Hacer el-Askâlânî (sahîh senetlerle) şöyle anlatır; ...İmam Buhârî Bağdat'a gelmişti. Bunu işiten ehl-i hadis toplandılar.Buhârî'yi imtihan etmek istediler. Yüz hadisi ele aldılar, metin ve isnadlarını birbirine karıştırdılar; bir isnâdın metnini başka bir
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.