Ertesi gün Küçük Prens yine geldi.
“Hep aynı saatte gelsen daha iyi olur,”
dedi tilki, “sözgelimi öğleden sonra saat dörtte
gelecek olsan ben saat üçte mutlu olmaya
başlarım. Her geçen dakika mutluluğum artar.
Saat dört dedi mi meraktan yerimde duramaz
olurum. Mutluluğumun armağanını veririm
sana. Ama gelişigüzel gelirsen içimi sana hangi
saatte hazırlayacağımı bilemem. Ayinsiz
olmuyor.”
Cümlenin güzelliğine bakar mısın?
Bu kitap bir çocuk kitabı mı diye soruyorlar bazen. Kapaktaki sevimli çocuktan olsa gerek. Ben bu kitabı tarif edemem. Okuman gerek. Soruna gelince her birey çocuk değil miydi? O gözlerimiz safça yorumluyordu dünyayı. Hah işte o dünya yorumunu okuyacaksın. Yer yer duygulanacak kendini sorgulayacak ama elbet seveceksin. Bittiğinde üzülecek belki benim gibi sürekli sürekli okuyacaksın moralin bozuldukça. Her cümlesinde aslında sorgulayan bir yanı var. Okurken okumuş olmak için okumamak dileğiyle :) Lütfen okuyunuz. Gönül rahatlığıyla Tavsiyemdir.