Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Allah’ım, beni sana isyankar, bedenime zalim, düşünceme hain eyleme… Beni bana düşman eyleme…
İnsan denen aklı yüce mahlukat, maalesef şeytandan hain, akbabadan beter, cellattan acımasızdır.
Reklam
Sultan Vahdettin Hain Miydi ?
Tabii ki Sultan Vahdettin “hain” değildi.Çünkü Mustafa Kemal’e para ve gemi vererek Anadolu’ya çıkmasını o sağladı…Sürgünde yoklukla cebelleşirken bile Atatürk ve Cumhuriyet aleyhine tek kelime etmedi, edenleri de huzurundan kovdu…Sürgüne giderken hazineden istediğini alabilecek durumda olmasına rağmen,hakkı olmayan tek kuruşa el uzatmadı,hatta okumak için aldığı kıymetli kitapları bile makbuz mukabili iade ettikten sonra vatandan ayrıldı…Son nefesini verinceye kadar vatanla irtibatını sürdürdü.Seveni çoktu;isteseydi bir isyan başlatabilir,genç cumhuriyeti en azından zor durumda bırakabilirdi.İngilizlerin bu konuda el altından teşvikleri bile olmuştu ama kışkırtmalara kapılmadı.Vatanının selameti,cumhuriyetin muvaffakiyeti için dua etmekle yetindi…Vatandan ayrıldığı zaman padişahlığı kaybetse bile “halife” kimliğini koruyordu.İsteseydi İslam dünyasından her türlü yardımı alabilirdi.İstemedi,tenezzül etmedi halife sıfatını bile kullanmadı.Karar, siyasetçiler tarafından değil,sadece mahkemeler tarafından verilirse geçerlidir.Sultan Vahdettin’in “hain” kararı vermiş tek bir mahkeme yoktur. O şartlarda başka nasıl “ vatansever “ olunur?
Korkak, "gerçek"le yüzleşmeyi reddediyor, hırçınlaşıyor. Cahil, "gerçek"i idrak edemiyor, küçümsüyor. Hain, kendi çıkarının peşinde, "gerçek"i tahrif ediyor, saptırıyor.
Tüketim toplumunda zamanın koşar adımlarının sesi bir mesajı vurgular. Acil dikkat göstermenizi gerektiren konular sadece emin olamadıklarınız değil, aynı zamanda henüz emin olmadığınızı bile bilmediklerinizdir. Her tür belirlilik karşısında çalan kesin, değişmez ve yanılmaz ölüm çanlarının sesidir bu. Tüm belirlilikler farazidir ve en iyi ihtimalle sadece ikinci bir emre kadar yürürlüktedir, tüm özgüven duygunuz yeterli özeni göstermemenin ya da düpedüz bir cehaletin eseridir, en hain belirsizlikse sizi en az rahatsız edeni ya da hiç mi hiç etmeyenidir; henüz, tehlikeli biçimde, farkında bile olmadığınız bir belirsizliktir.
Siyatsetci kimdir bilir misiniz?
Zübük nedir bilir misiniz? Üstünde haram çul, cebinde haram pul, elinde kur-an dilinde yalan, din istismarı üzerinden siyaset yapan, ahaliyi birbirine düşürüp kırdıran, muhalefet edene dinsiz, imansız, hain yaftası yapıştıran, gözleri fitne fecir okuyan, kurnaz, hileci, sinsi, ahlaksız, vicdansız, riyakar siyasetci tiplemesidir... Aziz Nesin Zübük
Reklam
248 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinde yaşanan hainlik söylemlerini değerlendiren eser.
Eser; 1800 yılından, 2014 yılına kadar geçekleşmiş, önemli olaylara dahil olmuş kişilere yapılan hainlik söylemleri hakkında incelemeler içermektedir. Öncelikle işlediği konular ve kronoloji sıralamasından dolayı, çok iyi bir eser diyebiliriz. Dili,
Abdülhamid Gerçeği
Abdülhamid Gerçeği
eserinde olduğu gibi, fazla akıcı olmayan bir anlatıma sahip olmamakla birlikte, Hain`nâme eseri yalın, akıcı ve anlaşılırdır. Yazar eserde, biraz fazla iyimser ve pozitif bakış açısı ile değerlendirse de, bahse konu dönemlerdeki anlatılan olayları yaşayanların hisleri ve tepkileri, herkesçe malum olduğu üzere bu kadar yumuşak olmayabilir. Ancak eserine konu ettiği olayların çoğunda kendisine katılmakla birlikte , bunların çoğunluğu gündelik ve siyasi basit meseleler olduğunu belirtmeliyiz. Ancak, büyük meselelerdeki yorumlarına pek katıldığımız söylenemez. Çünkü bir insanın hain olabilmesi için, daha ne yapması gerekir sorusunu çokça sordurtmuştur. Her durumda her şey alttan alınmaz. Özellikle de mevzu, işgalde olan bir ülke ve bağımsızlıkları için can vermeye hazır insanlarımızın kaderini birinci dereceden ilgilendiren meselelerde !
Hain'nâme
Hain'nâmeOrhan Koloğlu · Tarihçi Kitabevi · 20146 okunma
Hedefim askerlik değil, şehitlik.
Ey ULU önder Atatürk! Senin yolunda gideceğime ANT İÇERİM! Bastığım yerde yatan şehitlerimizin, Öksüz yetim kalan evlatlarımızın, Hain bir pusuda gazi kalanlarımızın İntikamı için savaşacağım, Ben senin gittiğin yolu izleyerek! Şerefim üzerine ant içerim ki! Hak yolunda şehit olacağım! Sanırım "onun" yazdığı bir yemin :)) Bende yemin ediyorum. Bu kutsal görev üzerine şehit olmak için mücadele edeceğim. Umarım bana da şehadet şerbetini tatmak nasip olur.
192 syf.
·
Puan vermedi
190 sf. #kurtgecesi #i̇mparatoryum /24/
Gökhan Çelik
Gökhan Çelik
@yediverenyayinlari
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
Ne Mutlu Türk'üm Diyene. Her devirde coğrafyanın her noktasında biz varız. Kan dökülmesini seven bir millet olmasak da söz konusu vatan olduğu zaman Dünya’nın bile şah damarını kesebilecek bir güçteyiz. Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü
Kurt Gecesi - İmparatoryum
Kurt Gecesi - İmparatoryumGökhan Çelik · Yediveren Yayınları · 047 okunma
Ötekiyse kötü müdür ?
Princeton öğrencilerinden çeşitli etnik grupları tanımlayan tipik özelliklerin olduğu uzun bir listeden seçim yapmaları istenmiş. 1951'de, Pearl Harbor'ın üstünden çok da uzun zaman geçmeden Japonlar, "taklitçi, sinsi, aşırı milliyetçi, güvenilmez olarak yaftalanmış. 1967'deki listedeyse, “çalışkan, hırslı, verimli, zeki, yenilikçi” sıfatları yer almış. 1951'de zenciler, “batıl inançlı, müzikal, tembel, cahil, zevk düşkünü” olarak karakterize edilmiş. 1967'deyse liste, “müzikal, tasasız, tembel, zevk düşkünü, gösterişçi” şeklinde değişmiş." Siyahiler için kullanılan klişeler pek övgü niteliğinde olmasa da Princeton öğrencileri için nerdeyse tamamen yabancı bir "ulus için ifade edilenler kadar küçültücü değil: “Türkler üç nesil Princeton'lılar tarafından zalim, hain, şehvetli, cahil ve pis olarak karakterize edilmiş, öte yandan tek bir Princetonlı bile gerçek hayatta bir Türkle tanışmamış." Bu, psikolojik mesafenin istenmeyen karakteristik özellikler atfetmeyi kolaylaştırmasına bir örnektir.
Reklam
Ben kızı olarak ve ölümüne kadar başucunda olan en sevdiği bir insan olarak şunu bütün şerefimle temin ederek ve Osmanlı İmparatorluğunun bütün şan-şeref dolu varlığını ortaya koyarak söylemek isterim ki: Babam asla hain değildir. En koyu, sağlam bir vatanseverdi. Öyle yaşamış, öyle ölmüştür.
Babam sonradan Mustafa Kemal Paşa’nın sözünü tutmadığından, kendisini ve imparatorluğu hain insanlar gibi göstermesinden çok ama çok müteessir olmuş ve bunu asla hazmedememiştir.
Her sabah pencerenin kenarına konan kuş artık gelmez olmuştur. Bayat ekmek kırıntıları, alıngan bir kuşun geride bıraktığı son parçalardır. Kim bilir hangi hoyratlığına alınıp gitmiştir buralardan? Birkaç sabah daha merakla pencerenin kenarına baktığınızda, kırıntılar hâlâ oradaysa, küçük bir iç buruntusu hepsi o kadar… Bir kuş giderken neler
Ertesi gün ise manşetlerde tek bir haber vardı: Hakkâri'de karakola hain saldırı: 10 şehit. İsimleri bile yazılmadı. Onlar hep haberlerdeki 10 şehit olarak kaldı.
“ Bu hain kentin seni üzmesine fırsat verme.”
Molière
Molière
Sırça Fanus
Sırça Fanus
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.