Neler düşünmüştün , olmadı. Evdeki hesap çarşıya , sendeki karakter piyasaya uymadı. Hayat seni cümle içinde kullandı.
Sana avans olarak verilmiş süre , yani ömür , kareler ve anlardan ibarettir. Elinden geldiğince doldurmaya , dondurduklarını dondurmaya çalışırsın. Bilirsin , donmuş kareler dondurulmuş yiyecekler gibidir. Tatmak için her çözdüğünde , vitamini kaçar azalır tadı , nefsini köreltirsin.
Reklam
'' Ben verilecek kararlarda rol oynamama hakkımı kullanmak istiyorum '' diyor. '' Ot '' diyorlar. Gazateci oluyor , büyüklerin pisliklerini kurcalıyor. '' Bok '' diyorlar. Evde oturuyorum , anam karışıyor. Dışarı çıkıyorum , toplum karışıyor. Kahveye gidiyorum , çaylar karışıyor. Ağzımı bir açıyorum , ortalık karışıyor. Para kazanıyorum. Vergi dairesi karışıyor , devlet kırışıyor. İbadet edeceğim , hoca karışıyor. Oy vereceğim , Ağa , şıh karışıyor. Canımın çektiğini yiyeceğim , doktor karışıyor. Sıkılıyorum , şu balkondan atlayıp karışayım göğün mavisine diyorum , Newton karışıyor. Newton'u sallamayıp atlasam , ölsem Azrail , ölmesem acil servis karışıyor. Neyse ki şu an kimsecikler karışmıyor. Her gün aynı saatte yutmam gereken hapın haricinde sorumluluğum yok . Borcum yok , harcım yok. Verilmiş sözüm , kimsenin malında mülkünde ve de dünya işinde gözüm yok. Ülke idaresinde -ne mutlu - sözüm yok. Bir gün beden ipine bağlı can uçurtmam çözülene dek kaygım yok. Memleketi akıllılar idare ediyor , varsın etsin. Uyanıklar köşe dönüyor, varsın dönsün. Fare huylulara kedi , bey olurmuş ; varsın olsun. Akıllı geçinenler şöyle dursun , akıllı deliler yanıma varsın. Ben bir zamanlar akıllı idim , başkalarının kahrını çekerdim. Şimdi deli diyorlar , başkaları benim kahrımı çekiyor, n'aber? Şimdi kim akıllı , kim deli? Bu sorunun yanıtını nasıl vermeli?
Ama yine de büyüyü kaçırmamak adına biraz ölçü bilmekte yarar var. Sufi bağlamda bakarsak konuya , '' Haddini aşan , zıddını bulur. '' Şeker gereklidir. Fazlası hastalıktır. Yiyecek lazımdır. Fazlası obez olmakla ilgilidir. Sevgi güzeldir. Fazlası bunaltıcıdır. Mikrop kötüdür. Birazı aşıdır. Zehir ölümcüldür. Ama onun da ölçülü bir miktarı panzehirin ta kendisidir.
Evreni zıtlıklar oluşturur. Her konuda haddini aşan , beklemediği bir sonuçla karşılaşacaktır. Her istediğini söyleyen , istemediğini işitecektir.
Ayıplarımızı örtmeye öyle çaba ve zaman harcarız ki atılım yapacak ve iyi yönlerimizi ortaya çıkaracak mecalimiz kalmaz.
Reklam
Bir yazarın söylediği gibi , '' Nefret ettiğiniz şeylere bakın , en gizli arzularınız orada gömülüdür. ''
On yaşında bir çocuğun iki bin liralık cep telefonu sahip olduğu bir tatminsizlik ve görgüsüzlük dünyasında, anne, baba gerekirse taş yiyor, çocuklarını yıllık-yirmi-otuz bin liraya özel ana sınıflarına yazdırıyor. Bu para öyle bir iki senede ödenmeyecek, ha! On altı yıla varan bir öğrencilik dönemi var. Hesapta evlada yatırım değil mi? Hayır efendim, standartlara yatırım bu! Medeniyet ufkunun bizi götürdüğü yoldaki köleleşme yatırımı. Hele bir de bizimki gibi gelişmekte (!) olan bir ülkedeyseniz, vay halinize! Eğitim parayla, sağlık hizmetlerinin iyisi parayla... Hayatta kalabilmek için sisteme değil mesleğinize değil tanıdıklarınıza güvenmelisiniz. Cebinizdeki kartvizit kadar oksijen tüketme hakkınız var.
Sayfa 131Kitabı okudu
Siz hiç, yemek yedirmek için çocuğunun peşinden koşan , sinir krizleri geçiren , zaman zaman şaklabanlık yapan bir Avrupalı gördünüz mü? Göremezsiniz. Ona rağmen bizim bebeler ya kara kuru ya da obezken , onların çocukları pespembe sağlıklı ve genellikle arzu edilen kilodadır. Hayır , Avrupa hayranı değilim , ama haktan yanayım ve hak birdir. Hiçbir coğrafyada da değişmez doğrular vardır. Uğraşarak bir çocuğa yemek yedirmeniz mümkün değildir. Belki uzun ve tüketen bir çabayla sonunda istediğinize ulaşırsınız. Ancak çok önemli bir sorunu da başlatmış olursunuz. Her çocuk doğuştan bir birey olarak ve karakteriyle dünyaya gelir. Zorla doğrulttuğunuz ilk kimlik silahı olan kaşık , baş yana çevrilerek ve geri teperek patlar ya da kusulur. Hayır , sizin çocuğunuz bir anda '' The Exorcist ''adlı filmdeki Linda Blair'e dönüşmedi. Aksine , özgür kimliği , aç olsa da bu mütecaviz eylemi reddetti. Beden sahillerine yapılan bu apansız saldırıyı başarılı bir şekilde , hem de kelimenin tam anlamıyla üstünüze geri püskürttü. Ne zaman çocuğunuz sizden yıldı ve zorla da olsa ağzındakini gevelemeye başladı , işte o zaman savaşı kazanmaya başladınız. Kendinizden bir parça yaratmakta başarılı oldunuz , ama kendinizin bir kopyasını mı isterdiniz , yoksa daha özgün ve gelişkin bir varlığı hayata hazırlamayı mı?
Hiçbir ağaç , özsuyunu başka bir ağacın kökünden almaz.
251 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.