Babamın ‘sen artık büyüdün kendine de bir rakı koy’ dediği akşam geldi aklıma. Biraz daha büyümüştüm. Hayatı ve dünyayı sek içecek kadar! İlk dakikalar biraz başım döndü ama sonra alıştım. Suratıma çakırkeyif bir gülümseme yerleşti. Aldığım her nefeste beynim uyuştu. Yürürken ses çıkaran aklımdaki düşünceler, parmaklarımın üzerinde balerinler gibi uçmaya başladılar. Başlamıştı hayat sarhoşluğu. Elbet bunun da koması vardır. Ben ona da girerim. Kalmam üç beş kadehte. Boş şişeleri duvara fırlattığım gibi dibini görmeden bırakmam hayatı da! Ve nefesimi tuttum. En derine, en dibe inebilmek için. Bıraktım kendimi hayat okyanusuna. Beni dibe çeken zihnimin ağırlığıydı. Ve dibe daha çok var. Ama gidiyorum. Yavaş yavaş. Ayaklarına beton dökülmüş bir mafya kurbanı gibi… En derine. Dünya yuvarlak. Hayat da öyle. En derini aynı zamanda en yükseğidir hayatın. Nereden baktığına bağlı. Nerede doğduğuna. Doğduğun yerden ne kadar uzaklaştığına bağlı. Elindeki şişede ne kadar hayat kaldığına bağlı…
Yaban arıları, dağ bülbülleri ve tarla kuşlarının dışında buraların dağları, zamanla susmuştu. Çobanların çığlıklarıyla ağır ağır ilerleyen keçi sürülerinin izleri kaybolalı, çok olmuştu. Burnunu dışarı çıkarıp tehlikeyi koklayan dağ sıçanları bile, yavaş yavaş terk etmişlerdi vadiyi. Kartallar, şahinler uğramaz olmuş, birkaç yıl önceki kışı gözden uzak bir mağarada geçiren boz ayı, çoktan toprak olmuştu. Bu vadi; kanla besleneli beri, susmuştu.
Reklam
Kalabalığın kayıtsızlığı karşısında yavaş yavaş sesi kesilen yaygaracı, gerçeği kabullenir ve çevresindeki boşluğu insanlarla doldurur. Buna, büyüme denir. Yetişkin olma. Tam olarak, yetişkin uysallığı. Yapay bir haldir. Tasarlanmıştır. İşlevselliği üzerinde hesaplar yapılıp öyle biçimlendirilmiştir.
Sayfa 120
538 syf.
·
Puan vermedi
·
59 günde okudu
Bu kitabı çok sevdiğim bir arkadaşımın hediye etmesiyle okumaya başladım. Söylendiği gibi biraz ağır ve bitirmesi zor bir kitap okumam uzun zaman aldı öyle hemen okuyup bitirebileceğiniz türden değil yavaş yavaş, zamana yayarak, sindirerek, özümseyerek, üzerinde düşünerek okumamız gerekiyor. Yazar Jungcu bir yaklaşımla, içimizde bastırdığımız, yok saydığımız, körelttiğimiz içgüdüsel tarafımızı tekrar ortaya çıkararak yolumuzu aydınlatmamızın mümkün olacağına ilişkin öyküler anlatıyor. Okunması oldukça zor olan ama okunması gereken bir kitap. Ve mutlaka tekrar okuyacağım. Tüm kadınlara tavsiye ederim okuyun ve bitirip bir kız arkadaşınıza hediye edin. Dilerim her kadın kendi içindeki gücü keşfeder ve ortaya çıkartır.
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,7bin okunma
bin yaşımda gibiyim uyusaydım daha az yaşlanırdım bin yıl yaşamış gibi on bin kez kadınlarla yatmış gibi.artık yorulduğumu hissediyorum attığım adımların yavaşladığına tanık oluyorum bir gün o kadar yavaş yürüyeceğim ki duracağım yakında o olacak...
"İçindeki gerçeği fark ettiği gün, o kadar korkmuştu ki gömüldükleri yerden çıkmasınlar diye üstlerine fazladan toprak atılan ölüler gibi kendi gerçeğinin üstüne de tonlarca yalan atmıştı . Ve şimdi, yavaş yavaş tırnaklarıyla kazıyordu. Yığdığı yalanları kürekliyordu. Gerçeğe ulaşabilmek için. Kendine ulaşabilmek için..."
Reklam
"İnsan dagar. On-on beş yıl sonra dünyanın nasıl bir tezgah olduğunu ve doğumla ölüm arasına nasıl hapsedildiğini fare eder. Bu aslında bir histir, bilgi değil. Ve ilk tepkisini verir Avazı çıktığı kadar bağırarak. Bu çığlık, bir kalabalığın içinde cüzdanını çaldırdığını fark eden kişinin çaresiz haykırışına benzer. Önce, aşağılayan ve
Sayfa 120
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
elektronik müzikten seksenlerin parçalarına kadar her şey çalınıyor. bir ara, depeche mode’dan “ı want somebody” adlı şarkıyı duyuyoruz. dans etmeye başlıyoruz siyahlı kadınla. omzunda ufak bir dövme var. bir “+” işareti. sol omzunda. gördüğümü fark ediyor. bütün bedeni, bedenime yapışmışken, çenesi omzumda. ayrılıp boynuma değiyor. dudakları
110 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tutunamayanların ruhundan şiirler dökülüyor, toplayın.
"Hızlı okursan ritimde yer bulamazsın kendine. Yavaş yavaş oku ki duyguların kemiğine sinsin dizeler" Önsözünde kendini tanıtmak yerine farklı bir biçimde yaklaşmış yazarımız. Merakımı, okuma isteğimi yenebilseydim günlere, aylara, yıllara bölerdim okumak için. Fakat dönüp dönüp okuyacağım şiirler barındırdığı için bunu gerçekleştirmek
Her Şey Boş İse
Her Şey Boş İseSamet Temiz · Dionysos Yayınları · 0151 okunma
Reklam
Bu arada Avrupada ki "pedofilinin" suç mu yoksa "hastalık" mi oldugu tatışmalar yavaş yavaş bizim de gündemimize taşınmaya başlandı! Eğer hastalık olarak tanımlanırsa suç olmaktan da çıkar, eğer "cinsel yönelim" olursa "Toplumsal Cinsiyet Esitligi" ile devlet korumasina girer. "1 yasindaki bir bebegin nasil bir cinsel istegi olacak ki?" diye sorabilecek olan olursa Freud'un; "Bebegin dudaklarin, annesinin memesine dogru uzatmasim seks isteği" olarak tanımladığını hatırlatmak isterim.
Düşünüyorum öyleyse varlığımı yok edebilirim
Asil'in Ben'i kendi çizdiği yolda ilerliyordu. Bir yokavar yolu. Bütün insanların sahip olduğu, ancak varlığını asla fark edemediği bir yol. Yolun sahibinden başka, üzerinde kimsenin yürüyemeyeceği bir yol. Ne bir patika ne de bir sokak. En geniş uçak pistinden büyük bir yol. Asil'in yokavar yolu, hayal kırıklığından da geçiyordu.
içindeki gerçeği fark ettiği gün,o kadar korkmuştu ki gömüldükleri yerden çıkmasınlar diye üstlerine fazladan toprak atılan ölüler gibi kendi gerçeğinin üstüne de tonlarca yalan atmıştı ve şimdi yavaş yavaş tırnaklarıyla kazıyordu yığdığı yalanları kürekliyordu.gerçeğe ulaşabilmek için kendine ulaşabilmek için...
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
172 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İlk cilte göre bu cilti daha çok sevdim. Olaylar yavaş yavaş başlıyor ve karakterleri daha iyi anlıyoruz. Spoiler vermemek için cilt içeriğiyle alakalı yorum yapmak istemiyorum zaten çok fazla diyalog yok, çabuk bitiyor. Bakalım kahramanlarımızı sonraki ciltlerde neler bekliyor.
Limit - 2. Cilt
Limit - 2. CiltKeiko Suenobu · Akılçelen Kitaplar · 2021409 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.