“Seni az tanıyorum…Az…
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime, Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış olan onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var.”
Hakan Günday'dan bahsedeceğim size öncelikle dilimin döndüğünce. Kinyas ve Kayra onun ilk kitabı. Ve bu kitabı yazdığında sadece 23 yaşında bir üniversite öğrencisi. Bu ilk kitabı okuduğunuzda diyorsunuz ki 23 yaşındaki bir kafayla böyle bir kitap yazılabiliyorsa, bize şimdiye kadar bestsellerler, ödüllüler, mutlaka okumanız gereken kitaplar diye
H. Gündayın əvvəl heç bir kitabını oxumasam, üslubuna, yazdıqlarına bələd olmasam və oxuduğum ilk kitabı bu olsaydı yazıçının bir də digər heç bir kitabını əlimə almazdım yəqin ki. Digər çox bəyəndiyim bəzi kitabları qədər (Kinyas ve Kayra, Daha, Ziyan) yaxşı olmasa da ağırlıq cəhətdən onların hamısını üstələdi demək olar ki.
Kitabda gah 12 yaşlı
Afrika, Suriye, Almanya, Amerika, İngiltere ve daha nice insanlar göç nedeniyle başka ülkelere gittiler. Mülteci olarak gidenler ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda bir korku taşıyarak ülkesinden ayrılmayı tercih etti. Kimisi dönmek istedi kimisi ise istemedi.
İşte
#zamir #hakangünday // Bazı kitaplar çok beklenir ama bekletilmez. Biz uzun yıllar bekledik. Ama sorun niye bekledik? Çünkü biliyorduk başımıza geleceği. Bu kitap spesifik bir roman değil. İçinde ders niteliğinde birçok anektod barındıran, gerçekliği yüzünüze tokat gibi çarpan hikayeler bütünü. Birileri bir yerlerde sizin düşünüpte dile
Yaşayarak intihar etmeyi seçenlere yardım edilemez... Bir stil meselesi. Ya ağzına soktuğun bir 38'lik ya da ölene kadar kendini oksijenle zehirlemek.
#HakanGünday
O sizi çok etkileyen, bittiğinde yumruk yediğinizi hissettiren kitapları unutun. Resmen kafanıza kafanıza balyozla darbe vuran bir yazar ve kitapla karşınızdayım.
.
İnsanlık tarihi, kutsal olanı anlatır. İnsanlık tarihi, doğurtanları anlatır. Tarih, insanlık rahmine düşmüş peygamberleri anlatır. Azledilenlerin tarihini anlatan, Asil'in hayatıdır.
" Önemli olan hep hangi açıdan baktığındır derler. Buna inanmıyorum. Asıl önemli olan, hangi mesafeden baktığın.
Ben, her şeye mikroskopla bakıyorum ve hepsi korkunç görünüyor. Hayat, her bölümde ayrı bir hikayenin döndüğü neşeli bir dizi değil, sonunda herkesin öldüğü ve katilin bulunamadığı sıkıcı bir filmdir. "
~ Kinyas ve Kayra ~
#HakanGünday
“O günden sonra Derda, hücre hücre öldü ve gün gün yaşlandı. Çünkü derdi korku değil, korkuyu beklemekti. Ve korkuyu beklemek, korkudan beterdi. Bir zamanlar, birinin yazdığı gibi…”