Zeze, belki çocuksu bir merakla şakalar yapıyor. Belki de sebepsiz yere dövülen yerlerinin acısını bir an olsun unutabilmek için.. Onun küçük hatalarının sonuçları çok ağır veriliyor. Oysa yaralarının sebebi olan babasının bile -hiç haketmiyordu- gönlünü almaya çalışan, dünyanın en merhametli çocuğuydu, Zeze.
Zarar görmediği tek yer Portuga'nın yanı olduğu için onun yanından hiç ayrılmak istemiyor. Onun çocuğu olmak için yalvarıyor ve o masum düşünceleriyle kabul ederse herşeyi yapacağını söylüyor. Benim gözlerimin dolduğu an burasıydı. Zaten bu kitabı okuyup gözleri dolmayan çok az insan vardır.
Zeze'ye iyi gelen tek insan Portuga ve büyülü şeker portakalı fidanı elinden alınıyor. O günden sonra ne yaptı bilmiyorum. Biraz korkuyorum da duymaktan.
Bence sen bütün sitemlerinde haklısın Zeze. Birini ailen gibi görüp ondan kopmak kadar acı başka bir şey yoktur bu hayatta. Neden aldılar ki sana iyi gelen tek şeyi elinden? Nasıl görmediler seni?
Canım Zeze, sana söz hiçbir zaman çocukları yaralayan bir insan olmayacağım. Kuşları kafese kapatan bir insan olmayacağım. Ağaçları kesen bir insan olmayacağım. En küçük bir fidanın bile hikayesi olabileceğini biliyorum ben Zeze.