"ATSIZ, Türk'ün malı olan her şeyi sever ve ona saygı duyardı. Türkler'in İslamiyetten önceki dinleri olan ŞAMANIZM'in kötülenmesini istemezdi. Bir zamanlar İzmir'de Şamanlıklarını ilân eden bir grup gencin Hoca'yı ziyaretlerinde, ATSIZ bu gençlere kızmıştı. 'Türkçü düşünce bir gün iktidara hakim olsa bile. Türkler'in dini yine İslâm kalacaktır!' demişti. ATSIZ, Türklüğe olduğu kadar İslâm Dini'ne de saygılıydı. Türk'ün, Türklüğün yücelmesi güçlenmesi ve mutlu olması esastı. Onun için Türkler MÜSLÜMAN kalmalıydı. Said-i Nursi'ye bu yüzden kızardı. 'İmâm-ı Gazâlî gibi bir dâhî tarafından düzenlenmiş KUR'AN-I KERİM'in tefsiri varken, cahil Said-î Nursî'nin sözü mü olur?' derdi. ERGENEKONDAN ÇIKIŞ tablosunun hazırlanmasında Hoca'nın emeği büyüktür. Hakiki 'Türk Tipi'nin çizilmesi için titizlik göstermiş, giyim ve kuşamını ressama ATSIZ Hoca anlatmıştır." -Muzaffer Eriş
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Diriliş mi yoksa Direniş mi?
Müslümanlık, insana verilmiş en güzel hediyedir... Sezai Karakoç bu kitabında bizlere İslam dünyasının başlıca problemlerinden bahsederken bazı devlet ve milletlerin İslam'a bakış açılarını da ele alıyor. Milletlerin ve devletlerin İslam'a olan önyargısından tutun verdikleri zarara kadar ilmek ilmek işlemiş satırlarına. 1400 yıl önce inen vahyin
İslamın Dirilişi
İslamın DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20219.8k okunma
Reklam
Allah ve Rasûlü'nün istediği Müslüman cami içinde anlaşılmaz. Camideki veya Arafat' taki Müslümanlar Allah'ın binbir emrinden sadece ikisini yerine getirendir. Müslümanın hakiki ölçüsü cami dışındaki, muamelatından, işlerinden meydana çıkar.
Mahir İz
Mahir İz
Nefsi isteklerinle cihad etmeli ve kontrol edilen değil kontrol eden olmalısın. Takva budur, bir anlamıyla OTO-KONTROLdür. Oto kontrolü olmayan kişi "hakiki" anlamda Müslüman olamaz, keza zaafları vardır. Ve zaafi olan herkes o zaafların hükmüne girer ve onları Rabb, onları ilah edinir. Ta ki bir gün onların peşinde, farkına bile varmadan kendi varlığını kurban edinceye kadar.
Sayfa 509Kitabı okudu
Atatürke göre Din Bilginleri ve Din Görevlileri Herşeyden evvel şunu en basit hakikat olarak bilelim ki, bizim dinimizde bir özel sınıf yoktur. Ruhbaniyeti reddeden bu din, inhisarı kabul etmez. Mesela din bilginleri, mutlaka aydınlatmak vazifesi bilgilere ait olmadıktan başka dinimiz de bunu kesinlikle meneder. O halde biz diyemeyiz ki, bizde
Dış mihraklar
Başkasından yardım beklemek, Hurafenin başka bir türüdür. Müslüman olmayan devletlerde özverili dostlar veya azılı düşmanlar aramayı adet edinmiş bunu dış politika diye adlandırılmış durumdayız. Ne hakiki dost ne de hakiki düşman diye bir şeyin var olmadığını idrak edip başımıza gelen felaketlerden 'düşmanın şeytani planlarından' ziyade kendinizi sorumlu tuttuğumuz vakit, olgunlaşmaya başladığımızın ve sıkıntı ile hayal kırıklıklarının daha az olduğu bir dönemin kapıda olduğunun işareti olacaktır.
Sayfa 73 - YarınKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.