Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
992 syf.
·
Puan vermedi
Güzel sözlü ve güleç yüzlü ol. Konuşursan doğru konuş Asla yalan söyleme, kendini rezil etme. Söz verir isen yerine getir Sözün en güzeli kısa ve anlamı derin olandır. Sözleri güzel olanın güzelliği artar. Hak şerleri hayr eyler Zannetme ki ğayreyler Arif anı seyreyler Mevla görelim neyler Neylerse güzel eyler Sen Hakk'a tevekkül kıl Tefviz et ve rahat bul Sabreyle ve razı ol Mevla görelim neyler Neylerse güzel eyler
Marifetname
MarifetnameErzurumlu İbrahim Hakkı · Çelik Yayınevi · 20111,374 okunma
·
Puan vermedi
KISSALAR VE HISSELER
Kelimlerle anlatılmaz eser çok kıymetli mutlaka okunmalı. Yavas yavs okumak istiyor insan ki bitmesin her kıssa kendi hayatımızdan bi parca aslinda almamiz gereken cok hakikat var
Ruhul Beyan'dan Kıssalar ve Hisseler
Ruhul Beyan'dan Kıssalar ve Hisselerİsmail Hakkı Bursevi · Muallim Neşriyat · 201482 okunma
Reklam
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İki Günlük Devam
İki günlük devrim romanı, gezi olaylarını kurgusal olarak anlatılan harika bir hikaye olmuş. Aynı zamanda Gezi eylemlerinde hayvanlarında söz hakkı olsaydı neler yaşanabilirdi sorusunun cevabı da veriyor bu roman. Yaşanan korkunç olaylar Umut ve arkadaşlarının gözünden anlatılan bir öyküdür.
İki Günlük Devrim
İki Günlük Devrim
İki Günlük Devrim
İki Günlük DevrimSerkan Dağlı · Platanus Kitap · 20231 okunma
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Tembellik hakkımızı nasıl kazanabiliriz?
Tembellik Hakkı
Tembellik Hakkı
Tembellik. Kavramın kendisini zihninizde nasıl canlandırıyorsunuz bilmiyorum? Benim zihnimde büyük bir hakaret olarak algılanıyor. Bu fikre çevremden edindiğim dogmatik bilgiler ve deneyimlerim ışığında ulaştım. Gelelim Karl Marx'ın damadı Paul Lafargue'ye. Tembelliğin geçmişte sadece kölelerin yaptığı ve Yunan sitelerinde ve bir çok uygarlıkta yurttaşların düşünme ve entelektüel yetilerine zarar vermemesi adına desteklendiğini yazar ilk bölümlerde. Tembelliğin kötülendiği ve çalışmanın yüceltildiği döneme geçer. Sanayi devrimi sırasında neşeli bebekleri ve şen şakrak kadınları artık göremediğini anlatır. Üçüncü bölümde aşırı üretimle beraber halkı nasıl manipüle edip tüketim çılgınlığına ittiklerini anlatıyor. Dördüncü bölümde ise bu durumun böyle gitmeyeceğini ve günümüzde de bir kaç ülkede başlayan iş saatlerini azaltmanın üretimi daha çok iyileştireceğini anlatıyor. Kitap 48 sayfa ve çok kıymetli bir kitap. Bu durumun birileri tarafından tespit edilmesi ve üzerine yıllar öncesinden bir kitap yayınlanması çok kıymetli. Tembellik dediğimiz şey dinlerde ve toplumsal normlarda kötülenen bir kavram. Unutulan bir şey var ki yaşam dediğimiz şey çalışmaktan ibaret anlar mıdır? Şuan ki toplumsal sıkıntılarımız halkın tembelliğinden midir? Kitap çok soru sorduruyor. Kitabı okuyacak insanların durumunu bildiğinden kısa yazdığını düşünüyorum. Dili anlaşılır fakat düşünerek okunması taraftarıyım. İyi okumalar.
Paul Lafargue
Paul Lafargue
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,1bin okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
Herkesin Sahip Olması gereken O Hak "Tembellik Hakkı"
Küçücük flash belleklerin büyük dosyaları bünyesinde barındırması gibi bu eserde kısa metin olmasına karşın derin siyasal, felsefik ve politik anlamlar içerdiğini söyleyebilirim. Tembellik Hakkı diyince aklımıza İvan Gonçarov' un kaleme aldığı "Oblomov" gelebilir fakat yanlış düşünmüş oluruz çünkü Lafargue 'ın kast ettiği Tembellik felsefesi hiçbirşey üretmeden yan gelip yatmak değildir. Az çalışmayla yeterli üretim yapabilmektir ve çok çalışayım çok kazanayım derken fabrikaların o demir çarklarında hayat enerjimizi öğütmemektir kendimize de vakit ayırmaktır. Bugün Avrupa'nın bazı ülkelerinin denemeye çalıştığı 5-6 saat çalışma süresini Lafargue, O zamanlarda ortalama çalışma süresinin 16 saati bulduğu o dönem Fransasında "çalışma süresi 3 saat olmalıdır" deme cesareti göstermiştir. Eserde Hapishanede yazdığı bir kısım da bulunuyor. Ayrıca Devrimci Karl Marx' ın kızı ile evli olan Lafargue, İnsanların alın teri üzerinden geçinen yemiş içmiş semirmiş gebeş kapitalist düzeni eleştirir fakat büyük ihtimalle bu düzenin değişmeyeceğine inandığına kanaat getirdiğinden midir nedir Tıpkı Zweig ve eşi gibi karı koca intihar ederler.
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,1bin okunma
308 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Hafızaları alt üst eden “Ruh Adam”
Bu incelemeyi bir o kadar çok yapmak isteyip bir o kadar da nasıl toparlayacağım konusunda tereddütte kalmamı hesaba katmazsak gelin detaylara bakalım. Kitabı alıp okumadan önce Hüseyin Nihal’in fikir dünyasına bir göz atmakta fayda var diye düşünüyorum. Herkes kitaplarında kendinden izler taşıyor fakat Atsız bu kitabında açık bir şekilde
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,7bin okunma
Reklam
158 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bazen süreç sonuçtan daha önemlidir.
Teneke romanı her şeyiyle çok sevdiğim bir roman oldu. Halkın çektiği bir sorun , içinde yaşadığı ortam ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi Yaşar Kemal bu sorunu anlatmış gibi değil yaşamış gibi ,sanki bu sorunun tam da ortasındaymış ve bu gerçekçilikle bu sorunu kaleme almış . Köylü ile çeltik ağalarının çatışması , kaymakamın köylülerin yanında olup çeltik ağalarına karşı durması sınıfsal çatışmayı da çok güzel bir şekilde örnekliyor. Anlatılan olay gayet akıcı ve duru bir biçimde sunuluyor okuyucuya , dolaylı anlatımlar , kapalı söylemler yok bu yönüyle de roman okumayı seven sevmeyen herkesi içine çekiyor .Kendinizi okumaya başladığınız andan itibaren romandan bir karaktermiş gibi hissediyorsunuz .Kaymakam değilsiniz , çeltik ağlarından değilsiniz , Resul değilsiniz ,köyden biri değilsiniz kendiniz olarak katılıyorsunuz romana ,romanda kendinize bir yer ediniyorsunuz. Ağaların baskısı altında ezilen , ekilen çeltik yüzünden hastalanan, ölen, en temel haklarından biri olan barınma hakkı gasp edilen halkın , tüm tehditlere yapılan tüm mobbinglere her türlü yıldırıcı söyleme rağmen ağalara baş kaldırarak halkın yanında olan idealist bir kaymakam görüyoruz. Burada Kaymakam bir kişiden ziyade bir imge gibi , yaşanan bazı sınıfsal çatışmalara lazım olan bir imge. Yapılan baş kaldırı , edinilen dik duruş çeltik ağalarının sonunu getiremedi ya da çeltik sorununa kesin bir çözüm olamadı fakat -başlıkta da dediğim gibi - bazen süreç sonuçtan daha önemlidir.
Teneke
TenekeYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20179,6bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
"Bu kitap zihinsel hastalığı olan ve kendinde yardım alacak gücü bulanlara adanmıştır." psikiyatrist yazar Gary Small hastaların anılarını koruma konusunda yardımcı olurken, birçoğunun da unutmak istediği anıları olduğunu ve bu anıların ardında çözümlenmemiş psikolojik sorunlar, kişinin gerçeklikten kaçmasına neden olan aşılamamış
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · NTV Yayınları · 201630,1bin okunma
516 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okumaktan Mana Ne?
İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin Bu nice okumaktır Okumaktan murat ne Kişi Hak’kı bilmektir Çün okudun bilmezsin Bu bir kuru emektir Okudum bildim deme Çok taat kıldım deme Eğer Hak bilmez isen Abes yere ermektir Dört kitabın ma’nisi Bellidir bir elifte Sen elifi bilmezsin Bu nice okumaktır Yirmi dokuz hece Okursun uçtan uca Sen elif dersin hoca Ma’nası ne demektir Yunus Emre der hoca Gerekse bin var hacca Hepisinden iyice Bir gönüle girmektir.
Yunus Emre ile Aşk Yolculuğu
Yunus Emre ile Aşk YolculuğuMustafa Tatcı · Agate yayıncılık · 201836 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
1982 Şermin Yaşar, son zamanlarda hikayeleri ile içimizi ısıtan yeni nesil yazarlardan biridir. 2023 yılında yayımlanan Söyleme Bilmesinler adlı kitapla okurlara çok güzel bir roman sunmuş oldu. Söyleme Bilmesinler; bir ailedeki anne babayı, üç erkek evladı ve üç gelini konu alır. Yazar, sırasıyla tüm karakterlere söz hakkı verir ve her bir birey kendi bakış açısından hem kendi hayatını hem de ailenin yaşantısını dile getirir. Kitabı bitirdiğimizde aslında bize en yakın olan insanlarla bile aramızda nasıl bir sır duvarı olduğunu görmekteyiz. Bazen en yakınımızdaki insanla bile aramızda o kadar büyük mesafeler var ki, bedenlerimiz kucak kucağa olsa bile zihnimiz apayrı yerlerdedir. Ve bu hayatta bize göre çoğu zaman en büyük sıkıntıyı biz çekmişizdir, tüm yük bizim omuzlarımızdadır. Bu eseri okuduktan sonra yargılamadan önce dinlemeyi öğrenmiş olacaksınız. Çünkü gerçek bazen hiç de bizim zannettiğimiz gibi olmuyor. Keyifli okumalar dilerim.
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,904 okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Kaderleri bir şekilde ortak umut dolu beklentilerle kesişen 3 insanın calişmak ve güzel bir gelecek için kaçak yollardan ceplerindeki son parayla umuda kaçış ve son olarak sonu hüsranla biten yolculuk. Bir göz oda hayali,kimi annesine para göndermek umudu ile iyi bir gelecek kimi rahat bir yaşam çocuğunu okutmak ..bu kitap hiç aklımızın ucundan dahi geçmeyecek mülteci sorunlarını ve gelecek umudu besleyip ülkesini terk eden insanların başlamadan biten umutlarını bizlere anlatıyor Okuyun OKUTTURUN
Gassan Kanafânî
Gassan Kanafânî
Güneşteki Adamlar
Güneşteki Adamlar
Güneşteki Adamlar
Güneşteki AdamlarGassan Kanafânî · Metis Yayınları · 2023505 okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Söyleme Bilmesinler- Şermin Yaşar
Kitapta her karakterin sırası geldikçe söz alması ve karakter her söz aldığında hikayenin derinleştikçe kalp sızısının artması. Toplumu oluşturan bireyler, uzaktan izlediğimiz mutlu hatta musmutlu aileler gerçekten mutlu mu? Yok mu herkesin bir kalp sızısı. Yaşlının derdi olmaz mı unu eledi eleğini astı diye? Gencin derdi olmaz mı sağlığı yerinde ayakları yere basıyor diye... Bazen hep bir eksik parça vardır insanın zihninde. Yapbozun bir parçası yoktur da sanki diğer bütün parçalar da onsuz eksik kalmış gibi hissederiz. Kilit parçadır çözülemez bir türlü bulmaca. Bir gün o taş gelir yerini bulur ve işte öyle çözülür tüm düğümler. Sanki iyi bildiğimiz bir ailenin itiraflar kitabı gibi değil mi sizce de? En yakınımızdan en içimizden en bizden okurken can yakan ama bir o kadar da sımsıcak saran bir kitap. Bana göre kitabın tek eksik yönü Z kuşağı olma ihtimali yüksek torunlara da söz hakkı tanınmalıydı. Onların bakış açıları onların duyguları da yansıtılmalıydı. Belki de sevgili Şermin Yaşar bunu başka bir kitaba saklamıştır :) Yani olsa bir devam kitabı kesinlikle okunur. Akıcı, enfes, dinlendirici ve sürükleyen bir kitap.
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,904 okunma
91 syf.
·
Puan vermedi
En büyük cihadın zalim idareciye karşı hakkı söylemek olduğunu bilen, insanlar duyarsızlaşırken kitapları bırakıp kıyama koşan, âlimlerin mürekkeplerini şehidlerin kanlarına dönüştüren bir âlim... Tağuta “Evet efendim!” demeyi, Firavun’a belam olmayı, rahatı, sosyal konumu, canı uğruna reddeden bir âlim... Said... Cübeyr’in oğlu Said... Diğer yandan zalim idarenin hakkı reddedip nefsini ilah edinen, inatçı, zalim ve tağut devlet adamlarının tipik örneği... Bir zalim... Haccac.. Haccac-ı Zalim... Zulüm, kan ve ölüm... Cihad, sabır ve şehadet... Çağlar boyu süren, çağlar boyu sürecek olan mücadeleden çarpıcı bir kesit...
Alim ve Tağut
Alim ve TağutYusuf el-Karadavi · Çıra Yayınları · 2007449 okunma
500 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
KEŞKE-SEMA SOYKAN,500 sayfa -Bir Köy Enstitüsü Romanı- “Keşke,özlem ya da pişmanlık ifadesidir” Bir dönemi,aynı zamanda da muhteşem bir aşkı anlatan,yaşatan,gözyaşları içinde okunan,yarı kurgu ,çoğu gerçek olaylara dayanan muazzam bir roman. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ 1940-1980 yılları arası…Türkiye’nin yaşadığı karanlık dönemler,
Keşke
KeşkeSema Soykan · Alfa Yayınları · 2021757 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bana göre edebiyatta en zor şey sade bir anlatımla güçlü duyguları aktarabilmektir. Bunu eeen güzel başaran kişilerden birisidir canım Sait Faik.Kurgu atraksiyonuymuş, zorlu yazım tekniğiymiş hepsini çöpe attırıyor. Aforizma denilen türde cümlesi bile yok. Ama insanın içi eriyor onu okurken…Bunun sırrı bence kendisinin kibirden uzak, insana değer veren müthiş bir gözlemci olmasıyla birlikte her insanı çok iyi anlayabilme yeteneğinde gizli. Şu kitabı okuduğum esnada kendimdeki günlük,anlık ruh değişimlerinin neredeyse hepsini buldum. İnsanlar kötü gibi genellemelere iyilerin hakkı yendiği için sinir olurum, “Karanfiller ve Domates Suyu”nda bana “haklısın, var işte böyle dişiyle tırnağıyla dünyayı dünya eden insanlar” dedi. “Süt” en çok sevdiklerimden oldu.Bir (yok iki)bardak sütle dünyadan, sıyrılmak istediklerinden kurtulup yeniden doğabilir misiniz okuyup bir deneyin derim.Hani böyle hayattan sıkılmış, hiçbir şeyden zevk alamaz haldeyken çok basit, minicik şeyler bizi yaşama bağlayıverir ya işte onun hikayesi “İzmir’e”. Ve sanır mısınız ki Sait Faik hep hayatı toz pembe görüyor, hiç kimseden şikayetçi değil, hiçte bile! “Söylendim Durdum” hayatımda işittiğim en güzel dırdırdı. “Bir Bahçe” ise gerçekten görüyor, duyuyor, hissediyor muyuz test ediyor adeta. Bunlar en çok iz bırakanlar ama değmeden geçen öykü yok. Anlayacağınız insanlığın binbir halini yine en gerçek, en sıcacık haliyle yüklemiş cümlelerin sırtına…Canım Sait Faik, sen öykücülüğün başına gelen güzel şanssın.Ve bu da Türk edebiyatına nasip olduğu için çok mutluyum
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.