Dünden beri kendine gelemeyenlerden biri de benim . Biz 3 kız kardeşiz , hepimiz ayrı şehirlerdeyiz . Ben kendi mesleğimi yapıyorum , kızlar ise biri lise biri üniversitede . Hepimiz kendi ayaklarımız üstünde durmak için çabalıyoruz . Dün haberleri gördüğümden beri aklımda sadece kızlar var . Düşünüyorum da İkbal benim de kız kardeşim olabilirdi
Hatırlıyor musun, bundan birkaç yıl önce bir kız, ‘Ben intihar etmem, kendimi yükseken atmam, ölürsem öldürülmiişümdür. Hakkımı arayın,’ diye tweet atmıştı. Sonra da balkondan düşüp ölmüştü... Cinayet izine rasdanmadı denildi. Böyle zamanlarda aklıma hep o gelir. Belki de sahiden düşüp öldü... Ama belki de hakkımı arayın diye tüm dünyaya seslenen bir kadının hakknı yeterince arayamadık. Asla bilemeyeceğiz...”
Reklam
İşe Şeymanın tweet’i: Bir deprem ülkesinde yaşayan ve deprem tehlikesi yüksek illerden Kahramanmaraş’ta yaşayan birisi olarak Bir gün burasında Elazığ’ın İzmir’in kaderini yaşarsa benim için ailem için veya herhangi biri için melek oldu diye iyileştirmeler yapmayın Hakkımızı arayın… Şeyma yok artık depremde hayatını kaybetti.Hakkımı arayın diyor Şeyma hakkımızı arayın diyor hakkınızı arayacağız Şeyma
Kahramanmaraşda deprem olacak ben ve yakınlarım ölecek olursak hakkımı arayın diyen Şedaya.. Kızı öldüğü halde bekleyen ve hiç elini bırakmayan babaya... Tüm çocuklarım öldü bir tek ben kaldım hiç bugüne kadar muhtaç olmamıştım yemek istemeye utanan babaya... Sırf doğruyu söylediği için ertesi gün istifa eden Dilaraya... Elimizde her türlü araç ve gereç vardır istesek tüm bölgelere gönderebiliriz diyen ama yardım çığlıklarını duymayan bir iktidara... Elinde bisküviyle gezen yiyemeyen çocuklarım çıksın onalara vericem diyen bir babaya... NASIL SUSABİLİRİMKİ?
Bana 1 gün ulaşılmazsa kaçmamışımdır, kaybolmulşumdur. Ben bir yerden aşağıya atlamam canım kıymetlidir, biri atmıştır. Uyuşturucu kullanmam, zorla verilmiştir. Bir gün hashtaglerden biri olursam bulunacak kılıfların hiç birini yapmam... HAKKIMI ARAYIN... #ŞebnemŞirin
Daha istanbul sözleşmesinin feshini sindirememişken bugün televizyonlarda kadınların eylem yapılmasına izin verilip mikrofonla seslerini duyurmalarını engelleyen, kadınları darp eden polisler gördüm. 17 yaşında 5 aylık hamile olan Sezen Ünlü’nün dini nikahlı eşi tarafından “kıskançlık” yüzünden bıçaklanarak bebeğiyle birlikte toprağa gömüldüğünü gördüm. 5 yaşındaki kızın annesinin ölüsünü görmesin diye etraftakiler tarafından uzaklaştırıldığını gördüm. Sadece ben değil herkes gördü, görüyor, ve görmeye devam edecek. 17 yaşındaki Feyza Nur Saydam’ın “Bir gün hashtaglerden biri olursam bulunacak kılıfların hiçbirini yapmam, hakkımı arayın” dediği yerdeyim. Kadınları bunu söylemeye mecbur bırakan herkesin Allah belasını versin. Ben de Feyza’nın dediği gibi tek bir şey söyleyeceğim. Bir gün benim de kaderim böyle olursa hakkımı arayın. Sonuçta istanbul sözleşmesi de feshedildi, artık canilerin önü açıldı.
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.