Konuşmamak ne iyi, bir bilsen. İnsan elbette konuşmak istiyor, dert yanmak, haklı çıkmak istiyor. Fakat kelimeler insana ihanet ediyor, insan kendine ihanet ediyor...
....Oğuz Atay....
Çocukluğumdan beridir süregelen bir alışkanlıktır benim için günlük tutmak. Kimseye anlatamadıklarımı satırlar ile itiraf etmek ise artık bir nevi terapiye dönüştü. Defterimi açıp bir süre durdum. Ne kadar zamandır yazmıyorum diye. Sonra ne kadar da yorgunum kelimeleri başladı dökülmeye. Yazdıkça yaptıklarımın pişmanlıkları ve sevinçlerinden
BU İNCELEMEDE SPOLİER BULUNMAKTADIR.
Açıkcası böyle bir kitabın incelemesi spolier vermeden nasıl yapılır bilemiyorum zira yazar bile arada sırada hikayeden spolierler vermekten geri durmamış.Bunu acemiliğime veriyor,bu işin altından kalkan arkadaşları tebrik ediyorum.
Söylenecek o kadar fazla şey var ki insan nereden başlıyacağını
Selamlar! Günaydın! Yılın sonuna doğru geri sayıma başlamışken son kitaplarım da benimle beraber yola devam ediyor.
Gelelim elimizdekine; Nar çiçeği Zeynep Saraç ile tanışma kitabım. Çok yoruma dayalı bir tercih değildi fakat ablamdan hediyeydi. Sadece bu yüzden bile okunmayı hak etti.
440 sf. İpek ile Demir'in hikayesi. Annesinin sözü ile çocukluk arkadaşı İpek ile evlenmeyi kabul eder Demir, nasıl olsa İpek'in kabul etmeyeceğinden emindir. Fakat daha yeni ayrılığının şok etkisiyle İpek de bu teklifi kabul eder. Birbirleri ile yıllardır konuşmayan ve nefret ile hatırlayan bu iki genç insan tam da Aşk'ın ortasına düşmüştür. Hikayenin tamamını İpek'in ağzından dinliyoruz..
Sonlara doğru Demir'in nefretini yine geçmişe dönerek onun düşüncelerinden öğreniyoruz. Yazar'ın tarafsız yazımı her iki tarafında haklı ve haksız yönlerini açıkça belirtiyor. Kendi payıma düşen sevgi uğruna asla mücadeleden vazgeçilmemesi gerektiğidir. Dram, Aşk, Sevgi,Sadakat,Minnet duyguları ile dopdolu. okumanızı temenni ederim. Şans verilmeli!