Bir ilişkide itaatkar olmak sadece kadına özgü olmamalı.Bazen kadın itaat ediyorsa bazen erkek etmeli.Bu güçlü güçsüz ya da haklı haksız davasına dönmemeli.Sadece kadın evet sen haklısın diyerek ve sadece erkek dediğim olsun bencilliğini benimseyerek bir yere varamıyor ilişkiler. Neden bittiğini sorgularken bir de buradan bakın ilişkilere. Asimile,fikirlerinin kabul oluşuna dahi şahit olmamış bir kadınla ilişki yürütemezsiniz.Kadınında bir karakteri olduğunu unutmamalısınız. Erkek kadının dediğini yaparak aşağılık psikolojisine girmemeli.sindirmiş olduğunuz,susmasını beklediğiniz,her konuda sen haklısın deyip kendi kişiliğinden taviz vermiş bir kadın hastadır. Bunu kabul ediyorsanız ve istiyorsanız sizde hastasınızdır.Saçma bitişlerin olmadığı,anlamsız gidişatların son bulduğu bir düzen istiyorsanız artık çarkı oluruna bırakmalısınız,kendi dönsün. Cevap veren,açıklama isteyen,soran ve de sorgulayan mantıklı kadınları,sırf sizden daha akıllı diye bu güzel şeyi kötü bir durummuş gibi kabullendirmeye çalışamazsınız!
Dönen Dönsün Yolundan, Biz Dönmeyeceğiz!
Rivayet odur ki, bir gün Hz. Ömer’in (r.a) huzuruna çıkan iki kardeş, bir genci aralarına alıp getirmişler ve bu genç babamızı öldürdü, kısas istiyoruz, demişler. Hz. Ömer gence ne olup bittiğini sorunca genç durumu şöyle anlatmış; Ey halife, ben bu gençlerin bahçesinden geçerken ben farkında olmadan atım bahçeden meyve yedi. Bu gençlerin babası
Reklam
Türk Milleti Engeller vız gelir Türk Milleti’ne Kaleyi surları yıkar geçeriz Bir zeval olursa hürriyetine Çelik prangayı büker geçeriz Doğru yoldan ayrılmadı çizgimiz
🌔 Savaş, Barış ve İnsan Savaşların bitmeme barışın gelmeme sebebi insandır. Her toplumu savaşa sürükleyen savaş çıkartanlar ile işbirliği içinde taşeronluk yapan faşistleri seçenler insanlardır. Barış artık dünya da bir ütopyadır. Barış bir isimden ibaret yaşamını sürdürebilir. Batı sömürgesi şu anda devam eden Ukrayna Rusya savaşında
Hakimin kararı ne olmalıdır?
Hukuk fakültesini bitiren genç, ülkenin en ünlü avukatının yanında staj yapmak için başvuruda bulunur. Avukat gence tek şart ileri sürer: 'İlk davandan elde ettiğin bütün parayı bana vereceksin'. Anlaşma imzalanır ve iki yıl beraber çalışırlar. Tam staj bittiğinde genç anlaşmayı haksız bulduğunu, ilk davadan kazandığı parayı ona vermeyeceğini açıklar. Avukat tazminat talebi ile mahkemeye başvurur. İki davalı duruşmada hakimin karşısına geçtiğinde avukat şunu söyler: '-Sayın yargıcım, bu davayı uzatmaya gerek yok; çünkü eğer ben kazanırsam zaten parayı alacağım, eğer kaybedersem yine alacağım, çünkü anlaşmamıza göre o ilk davasından kazandığı parayı bana verecek.' Hakim tam avukatı haklı bulacakken bu kez genç avukat söz alır ve şöyle der: '-Sayın yargıcım, evet avukat haklı, bu duruşma gerçekten gereksiz, ama benim lehime; zira eğer ben bu davayı kazanırsam zaten ona birşey ödemeyeceğim. Eğer kaybedersem, anlaşmamıza göre ilk davayı kaybettiğim için ona yine bir şey ödemeyeceğim.'
Kendine mi düşmansın ? Yoksa bana mı pişmansın? Haklı haksız savaşında mağlup musun ? Yoksa bir kazananın olmayacağını mı anladın?
Reklam
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.