"En alçak eylemler, zehirli otlar gibi Serpilir hapishane havasında; Orada solup giden sadece İnsanın içindeki iyiliktir; Soluk yüzlü Azap ağır kapıyı bekler, Umutsuzluktur Gardiyan. ... Kanunlar haklı mı, Yoksa haksız mı bilmem; Biz hapis yatanların tek bildiği Duvarın çok sağlam olduğu. İçerideki cehennemi gizlemeye de çok uygun, Çünkü burada öyle şeyler oluyor ki Ne Tanrı'nın oğlu ne de insanoğlu Bunları asla görmemeli! " Oscar Wilde
NATO'nun zorunlu kıldığı uydu politikası, Türkiye'yi Türkiye'yle ilgisi olmayan haksız maddi çıkarların koruyucusu yapmıştır. Bu nitelikteki Türkiye, tabiatıyla, Ortadoğu'daki nüfuzunu kaybedecek, 'Biz kendimize Türkiye' nin İstiklâl Savaşı'nı örnek almıştık' diyenleri hayal kırıklığına uğrayacaktır. Bu tutumundan ötürü Türkiye büyük bir yalnızlığa, en haklı Kıbrıs davasında bile yüzüstü bırakılmaya kendini mahkûm etmiştir. Yanı başındaki Arap-İsrail çatışmasını sanki Ay'daymış gibi seyretmiştir. Ortadoğu'nun en güçlü devletiyken, bölgenin geleceğini biçimleyen bu oluşum karşısında, en masum bir diplomatik etkiyi yaratmaktan aciz kalınmıştır.
Reklam
Geylan Dımeşki'nin Öldürülmesi veya Siyasi Fetvalar
Burada şunu da belirtelim ki, Ömer b. Abdilaziz döneminde Kaderiye'nin yılmaz savunucusu Gaylân'a gösterilen müsamaha, daha sonra hilâfete gelen Hişam b. Abdilmelik zamanında gösterilmemiştir. Nitekim Gaylân'ın, gerek özelde Emevî halifesi olan Hişam, gerekse genelde Emevîlerin, “ilâhî hakk ve cebr adına” yaptıkları zulümleri alenen kınamaya devam etmesi ve bu görüşü benimseyenlerin giderek çoğalıp artmak suretiyle kendisi için önemli bir tehlike arzetmesi üzerine onu yok etmeye karar verir. Böylece insanın özgür iradesini savunmak suretiyle yapılan zulüm ve baskıları kınamayı sürdüren Gaylân, ya davasindan vazgeçecek ya da yok edilecektir. Ancak halkın gözünde idamı meşru göstermek için, onun, “Şam'ın en meşhur fakihi" kabul edilen ve aynı zamanda “Beni Ümeyye'nin tayin edilmiş bir memuru olan” Evzâî ile; halife Hişam'ın önünde münakaşa yapması istenir. Münakaşa düzmece bir münakaşadır ve işin sonunda Gaylân, Evzâî'nin de fetvasıyla feci şekilde idam edilir. Aslında olay, tekfir ve tadlil silahını kullanarak siyasî muarızları halkın nazarında küçük düşürmek ve onların umumi hayata etkilerini ortadan kaldırmaktan ibarettir. Bunun için de Emevî sultanları, kendi görüşlerini benimseyen fakihleri kullanmaktan kaçınmamışlardır. Nitekim gerçekte ise, mütekellimler arasında cereyan eden münakaşalarda asıl ayırt edici hüküm, her zaman siyasî otoriteye ait olmuştur. Akideler, siyasî oyun içinde dönüpdolaşır; ancak her zaman haklı olan, sultan ve onun fakihidir. Her zaman haksız olan ise, muarızlardır, muhaliflerdir!..
Sayfa 130-131
Köpeklerin kemik savaşında, kimin haklı kimin haksız olduğunu bilemezsiniz. Uzaktan seyredin, kader adalet ile tecelli edecektir. -Güven Taşdemir / “DUYGULARIN ŞAHİTLİĞİ”
264 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Bir trende aynı kişinin hayatlarına dokunduğu üç ayrı insanın buluşmaları fazla tesadüfi geliyor insana ,ama bu rastlantı olduğu için hikaye oluşuyor diye düşünerek kabulleniyorsunuz,Yavaş yavaş iç dünyalarına alıyor karakterler sizi,içten içe psikolojik bir savrulma yaşıyorsunuz,yazarın roman karakterlerinin düşüncelerini aktarırken haklı yada haksız oluşlarını bir bir tartıyorsunuz.Ben olsaydım nasıl düşünürdüm diyebileceğiniz bir çok küçük hikaye barındırıyor kitap,güzel bir anlatım,samimi sohbet havasında,keyifle okudum....
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,7bin okunma
688 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
İnsanlığın Portresi, İyilik Ve Kötülük Kavramları
Kitabın Küçük Çaplı Bir Özeti: Raskolnikov iyilik yapma bahanesine sığınarak yaşlı tefeci bir kadını öldürür, kadının tüm parasını alır ve bir görgü tanığını öldürüp şans eseri olay yerinden uzaklaşır. Zamanla vicdan azabı çeken Raskolnikov daha fazla dayanamaz ve suçunu itiraf edip teslim olur. Kitap Hakkında Çıkarımlarım: Dostoyevski'nin Suç
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 2015161,2bin okunma
Reklam
127 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.