çabuk sar yaralarını
sanma ki muafsın
yeni acılardan ..
gece bana yetmiyor
kaçacak deliği yok dünyanın
ışık hiç çığlık atar mı bilmem
ama ben duyuyorum
kulağımı sağır edecek yeryüzünde gördüklerim
Size yazarı anlatmalı mıyım? Haddim değil deyip susmalı mıyım? Elbette pek çoğunuz benden çok daha iyi biliyorsunuzdur. Hele ki bu eseri okumaya kalkışmış yahut okumuş biriyseniz zaten oldukça aşina olmanız muhtemeldir. O nedenle bu çipil gözlü, ( bizim oraların deyimiyle) bi kucak sakallı adamı anlatmak işlemini pas geçiyorum.
Tolstoy bu
Her şeyi mantıkla açıklamaya kalkışınca merhameti ıskalıyoruz. Bazı şeylere kalple karar vermek inanın ki zayıflık değildir. Argümanımız ne kadar sağlam olursa olsun, ne kadar haklı olursak olalım mantıktan bile önemlisi iç ve kafa rahatlığıdır. Sabırlı, yardımsever bir insan olma ihtimalini değerlendirebilmek hâlâ güzel biri. Sonra burada haklıyım deyip çekip gittiğimizde gece yatarken karıncalanıp duruyoruz: “Neden huzurlu hissetmiyorum?”
Selam.
Bu kitaptaki çocuklar ve aileler bence milletçe kanayan yaramız. Gelin görün ki sorun da sonuçları da maalesef evrensel.
Biliyorsunuz çocuklar doğar, büyür, agudu bugudu der, yürümeye başlar, okula gider, karşı cinse yürümeye başlar, meslek tercihi yapar ve ilerde sigma bir karaktere sahip olabilmek için benliğini tanımaya devam eder.
Anladığım Türk Gençliği
Türk genci, inkılâpların ve rejimin sahibi ve bekçisidir:
Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Rejimi ve inkılapları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır, demiyecektir. Hemen müdahale edecektir ve kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir, asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "Polis henüz inkılâp ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, fakat aslâ yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkûm edecektir. Gene düşünecek "demek adliyeyi de islâh etmek, rejime göre düzenlemek lazım" diyecek. Onu hapse atacaklar, kanun yolunda itirazlarını yapmakla bereber,
meclise telgraflar yağdırıp haklı ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayrılmasını istemiyecek... Diyecek ki: "Ben iman ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir."
İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği.
Sayfa 265 - YKY 100.Baskı Eylül 2022 Edebiyat-253Kitabı okudu