Yanlış cümleler kalemi pusuda bekleyip onun ucuna dolanıyor ve mektuplara sürükleniyor. Kimsenin söylemek veya yazmak istediği şeyi tam olarak ifade etme gücünden yoksun olabileceğini düşünmüyorum ben, istense yapılabilir. Dilin zayıflığına yapılan göndermeler ve sözlerin sınırlılığıyla dilin sonsuzluğu arasında yapılan karşılaştırmalar son derece hatalı. Sonsuz duygu sözlerde de sonsuz kalır, tıpkı kalpte olduğu gibi. İnsanın içinde berrak olan bir şey sözlerde de kaçınılmaz olarak öyle olacaktır. Bu nedenle insanın dille ilgili bir kaygısı olmamalı asla, ne var ki sözlere baktığında kendisiyle ilgili kaygısı olmalı. İnsan ne durumda olduğunu kendiliğinden nasıl bilebilir ki? Biz ya fırtınaların koptuğu, ya yuvarlanıp duran, ya da bataklıklarla dolu iç dünyamızın ta kendisiyiz elbette; ne var ki kendilik bilgisi, gizlice kendi macerasını takip eden, sözlerin içimizden çıkageldiği yolda gün ışığına çıkar ve hâlâ kapalılığını sürdürüyorsa da karşımızdadır artık, bu da ya muhteşem ya da korkunç bir manzara olacaktır.
Sayfa 298Kitabı okudu
''Önce, ağaçlar benekli, sarı-bakırımsı yapraklarını döktüler. Sonra rüzgarlar geldi; soğuk ve taze, kenti bir uçtan ötekine yırtan. Hala tutunabilen son yaprakları da koparıp aldılar, geride, dağların sessiz kahverengisine karşı hayaletimsi karaltılar gibi dikilen, çıplak ağaçlar kaldı.''
Reklam
Ama biz şu karşıdaki surlar gibiyiz. Hırpalanmış, dövülmüş, pek bakılacak hali kalmamış, fakat hala ayakta.
Sayfa 150Kitabı okudu
Mezarların Anıtlara Dönüşmesi
Başlangıçta mezarların üzerine önemli anıtlar yapılmazdı, ancak onuncu yüzyılda bu moda yaygın bir hâl aldı. 966'da Muizz üd-Devle (945-967) Peygamber'in ailesinden, kabilesinden bulunanların mezarlarının üzerine anıtlar yaptırdı. Kureyşliler ve diğerleri bunu taklit ettiler. Sonra önemli kişiler, zenginler muhteşem türbeler yaptırdılar. X. yüzyılda prenslerin mezarlarının üzerine yüksek, silindir biçiminde, tepesi şeker külâhı gibi olup on kilometre uzaktan görülebilen kuleler yapıldı ve gene XII. yüzyılda kubbeli, içlerinde lüks kur'anlar, halılar, kandiller vb. ile dolu salonları bulunan büyük anıtlar yapıldı. Bütün bu anıtlar bakımlarına ayrılmış yıllık vakıf gelirlere sahiptiler. Sultanların ve Memlük emirlerin yattığı Mısır ve Hindistan'da bugün hâlâ böyle türbeler mevcuttur.
Sayfa 67
"Hayattaki en güzel şey; tüm kusurlarınızı bilmesine rağmen hâlâ muhteşem olduğunuzu düşünen birisinin olmasıdır."
"Gezegendeki büyük avcıların çoğu muhteşem yaratıklar ; milyonlarca yıl süren hakimiyetleri sayesinde kendilerine olağanüstü derecede güveniyorlar. Sapiens ise adeta muz cumhuriyetinin diktatörü gibi. Daha yakın zamana kadar savandaki orta halli yaratıklar olduğumuz için hala korku ve endişelerle doluyuz, bu da bizi fazlasıyla zalim ve tehlikeli kılıyor. Ölümcül savaşlardan çevre felaketlerine pek çok tarihsel kötülük, bu çok hızlı gerçekleşen (besin zincirindeki) sıçramadan kaynaklanıyor.
Sayfa 27
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.