Oturdum , Sırf az önce beynime hücum eden düşünceleri Daha iyi , daha derin tekrar etraflıca düşünebilmek için. Zaten en iyi bildiğim şey düşünmek değil mi ? Başka da bir bok bildiğim mi var ? Bazen o kadar çok kızıyorum ki kendime Her şeyi böylesine çok düşünmek zorunda mısın? Ya da böylesine ince? Hayır biliyorum elime güzel olan, iyi
Bana Kelimeler Ver
Bir pazar yeri karmaşasında götürüyorum hayatı. Götürebiliyor muyum ? Yok hayır, bilmiyorum. Bu yazıyı neden bu gün yazıyorum ? Çok önce yazmalıydım çook. Pazarcılık yaptığımız yıllarda. Sabah güneş doğmadan uyanıp yollara nasıl düştüğümüzü, soğukta titreye titreye açılan tezgahları, bir annenin merhametli yorganı gibi üzerimize açtığımız
Reklam
15 Temmuz Şehidi Halil Kantarcı'nın Eşi Ayşe Kantarcı'nın Mektubu
Üç yıl… tam üç yıl geçti , gittiğinden beri … bazen üç gün öncesi gibi , bazen üç asır kadar eski … Fotoğraflarına bakıyorum zaman zaman… sanki hiç gitmemişsin, böyle kanlı canlı karşımda duruyormuşsun gibi , bazen de hiç tanımadığım , hiç tanışmadığım bir yabancı sanki … Anlayacağın yar dediğim , sen bana bazen can oluyorsun bazen el
burdasınız biliyorum
Yazışırken hâlâ noktalı virgül kullanan; naif, latif, zarif insanlar var. Lütfen onlara iyi davranıp gönüllerini hoş edelim; zira çok az sayıdalar..
Yazışırken hala noktalı virgül kullanan; naif, latif, zarif insanlar var. Lütfen onlara iyi davranıp gönüllerini hoş edelim; zira çok az sayıdalar...
Bilirim. Her gün doğmadan kızıllığına yazar adını… Bilirim her martı dokunmadan denize kendi dilince tekrarlar duanı... Ve her gül açmadan kollarını bu dünyaya, Senin kokunu bular yüreğine… Bilirim düşmez güneş toprağın hiçbir zerresine hatırlamadan Seni… Bilirim seversin Sen Seni seveni… Ey beni en çok sevenin en sevdiği… Ey gönlümdeki sevgiye
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.