Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bütün hayatımı ağır işlerde çalışarak geçirmeliydim, diye düşündü. Yorgunluktan bitap düşüp kütük gibi uyuduğum onurlu, emek gerektiren işler. Bütün enerjimi harcar, kendimi daha iyi hissederdim. Bunun yerine, farklı biri olmak için çabaladım —hâlâ da çabalıyorum.
Sayfa 9
Hastalık ve ölüm beni ve sevdiklerimi yakalayıp sonsuzluğa götürecek ,geriye pis bir koku ve kurtçuklardan başka bir şey kalmayacak. Yaşadıklarım ve başarılarım er ya da geç unutulup kaybolacak ve ben o zaman hayatta olmuyor olacağım. O zaman bütün bu hengame niye? Neden çabalıyoruz ki boşuna? İnsanoğlu nasıl olur da boşluğu görmeden hala yaşama devam edip onun için çaba sarf eder ,anlaşılacak bir değil açıkçası! Ancak insanın yaşayabilmesi hayatın sarhoşluğuna kapılmışsa mümkün olur .Ayıldığında da bunun sadece bir yanılgı ,hem de aptalca bir yanılgı olduğunu görecektir! İşte mesele bundan ibaret.
Reklam
Yaşadıklarım ve başarılarım er ya da geç unutulup kaybolacak ve ben o zaman hayatta olmuyor olacağım. O zaman bütün bu hengame niye neden çabalıyoruz ki boşuna. İnsanoğlu nasıl olur da bu boşluğu görmeden hâlâ yaşamaya devam edip onun için çaba sarf eder anlaşılacak birşey değil açıkçası! Ancak insanın yaşabilmesi hayatın sarhoşluğuna kapılmışsa mümkün olur.
Kolektivizm Yüzyılımızın tanrısı bu değil mi?
***** Evet, hep onu öyledim. Açıkça ve net biçimde. Sen duyamamışsan suç bende değil. Duyabilirdin tabii ama duymayı istemedin. Benim açımdan,bu, sağırlıktan da güvenli. Yönetmek istiyorum dedim hep. Ruhani atalarım gibi ama ben onlardan şanslıyım. Onların çabalarının meyveleri bana miras kalmış durumda. Büyük rüyayı gerçekleşmiş görmek de bana
Sayfa 903 - 903-911Kitabı okudu
“Yaşadıklarım ve başarılarım er ya da geç unutulup kaybolacak ve ben o zaman hayatta olmuyor olacağım. O zaman bütün bu hengame niye? Neden çabalıyoruz ki boşuna? İnsanoğlu nasıl olur da bu boşluğu görmeden hala yaşama devam edip onun için çaba sarf eder, anlaşılacak gibi bir şey değil açıkçası!”
Sayfa 24
Bana sıklıkla övgü olarak söylenen ama beni çok rahatsız eden nitelendirmenin "kitap okumaya alışmak" olduğunu belirtmeliyim. Okumanın bir alışkanlık olarak anlaşılması kadar kötü başka ne olabilir? Okumalarımın "alışkanlık"la ilgisi olmadığı için, "iyi okur sayılmama" konumundan çıkma çabam yıllardır sürüyor.
Sayfa 35 - 36 / Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
¶¶ Biz ne yapıyoruz Mustafa, ne işimiz var burada? Bu gezegende, bu aşağılık düzende, bu karaktersiz topraklarda niçin hala sürünüyoruz niye hala çabalıyoruz ki Mustafa?! ¶¶
Bak, toplum için yapmaya çalıştığın iyilik ne olursa olsun, asla bir işe yaramaz diyelim. Ben böyle düşünmüyorum elbet ama önemi yok. Hâlâ sendeyiz. Nükleer Silahsızlanma Kampanyası'nın gerçekte hükümeti pek fazla etkileme şansı olduğuna inanmıyorum. Göz önüne alınması gereken şeylerin ilki bu. Yine de bunu kendimize saygımızı korumak için, kendimize, erkek olsun kadın olsun her birimize ilgilendiğimizi kanıtlamak için yapıyoruz, kaygı duyduğumuz bu. Ve öteki insanlara, senin gibi tembel, kasvetli, kurtuluşu olmayanlar için de birilerinin kaygı duyduğunu göstermek için. Düşünesiniz ve harekete geçesiniz diye, sizleri utandırmaya çabalıyoruz.
Sayfa 152 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Beni duyuyor mu?" diye soruyor Sara.Duyduğunu varsayalım," diyor Müşerref. Her şeyi bilen Müşerrefim. "Halacığım... Benim, Sara. Yanındayım. Duyuyor musun beni?" Duyuyorum kızım, sakın gitme. Sakın kaçma çabucak. Tanrım, hiç olmazsa ellerimi oynatacak gücü ver bana. Sara eğiliyor üstüme doğru. Saçları yüzüme değiyor. Onu ilk gördüğüm gün, burnuma çarpan ve hep belleğimde kalan, sabunla karışık masum çocuk kokusunu duyuyorum nedense. Yüzüme bir damla yaş mı düştü Sara'nm gözlerinden? Yoksa benim gözya-şım mı ıslattı yanağımı? Ellerimi tutuyor sımsıkı. Son bir gayretle çabalıyorum. "Ah hala, gözlerini açtın. Demek ki duyuyorsun beni! Hala, hala..."Sara ağlıyor. Oynatabildiğim elimle kolunu okşuyorum Sara'nın. Genç, pürüzsüz ipek tenine dokunuyorum. Elimi öpüyor. Bir de konuşabilsem... Ah bir de konuşabilsem... Ama tek bir kelime bile çıkmıyor ağzımdan. Sanki dilsizim. Sara'nm eli, kolunu tutan elimin üzerinde. Hep kollannı okşuyorum kızımın.
Sayfa 309
*"Biz ne yapıyoruz Mustafa, ne işimiz var burada? Bu gezegende, bu aşağılık düzende,bu karaktersiz toplarda niçin hâlâ sürünüyoruz, niye hâlâ çabalıyoruz ki Mustafa?! Polis ya dövüyor ya da işbirliğinde! Devlet desek, Devletin bizden daha önem verdiği insanlar var." *Kitap içerisinde Küçük İskender' den yerinde güzel bir alıntı
Reklam
Biz ne yapıyoruz Mustafa, ne işimiz var burada?! Bu gezegende, bu aşağılık düzende, bu karaktersiz topraklarda niçin hâlâ sürünüyoruz, niye hâlâ çabalıyoruz ki Mustafa?!
---- 192 ---- HAZIRIM HAYAT İçim acıyor... Acıdıkça yaralarımı daha çok kurcalıyorum; kanıyorlar, kanatıyorum... Ben hep kan kaybederek mi yaşıyorum?
Sayfa 152Kitabı okudu
Sizi En Çok Ne Mutlu Ediyor? Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazacak. Nasıl mı? Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. O zaman size soruyorum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar yetiştirmekte mi? Allah'a inançta mı? Kitap okumakta mı? Hayvan sevgisinde mi? Belki de hiç
IX Evime hür, başın dik olarak, Evimin kadını olarak gir (Aynı şiirden) Liza’nın önünde şaşkın, bitkin, iğrenç derecede bozulmuş bir halde duruyordum; galiba bir yandan gülümsüyor, bir yandan da tıpkı önceden, can sıkıntıları arasında düşündüğüm gibi pamuklu, hırpani sabahlığının önünü kavuşturmaya çalışıyordum. Apollon bir iki dakika durduktan
Biz ne yapıyoruz Mustafa, ne işimiz var burada?! Bu gezegende, bu aşağılık düzende, bu karaktersiz topraklarda niçin hâlâ sürünüyoruz, niye hâlâ çabalıyoruz ki Mustafa?! Polis ya dövüyor ya da işbirliğinde! Devlet desek, ... Devletin bizden daha fazla önem verdiği insanlar var! G*tveren düzenle zaten sittim senedir anlaşamayız! Biz ne yapıyoruz Mustafa, ne işimiz var burada?! Seni seviyorum. Bazen bu yetiyor. Senin dalgın gözlerine bakmak, suskunluğunun nedenini düşünmek...
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.