Yaşamamızı sağlayan yerçekiminin merkezini kaybediyoruz. Bir süreliğine kayıbız. Birden insana aşın değer biçilmesinin insanda yarattığı tüm enerjiyle karşıt değer biçmelere dalıyoruz.
Artık her şey baştan aşağı yanlıştır, sırf “kelimedir”, kaotik, güçsüz veya ölçüsüz:
a) Kimi bu tür dünyevi çözümlere teşebbüs eder ama aynı anlayışla —yani gerçeğin, sevginin ve adaletin muhtemel zaferine dair anlayışla (Sosyalizm: “kişinin eşitliği”);
b) Kimisi aynı zamanda ahlak idealini de muhafaza etmeye çalışır (bendi olmayan, kendini inkâr edenin üstünlüğü, istencin reddedilişiyle);
d Kimisi “ötesini” muhafaza etmeye çalışır—sadece bir tür mantık karşıtı “x” işareti bile olsa—ama bunun hemen öyle bir biçimde yorumlar ki içinden bir tür eski moda metafizik rahatlık türetilebilir,
d) Kimisi olaylarda eski moda kutsal bir hükümet bulmaya çalışır.
ödüllendiren, cezalandıran, eğiten ve iyileştiren nesneler dizisi;
e) Kimileri hâlâ iyi ve kötüye inanır ve iyinin zaferini ve kötünün yok edilişini bir görev olarak tecrübe eder.
fl “Doğal” olan şeyleri, arzuyu, egoyu küçümseme: En yüce tinselliği ve sanatı şahsilikten uzaklaşmanın ve ilgisini kaybetmenin bir sonucu olarak anlamaya çalışmak;
g) Kilisenin hâlâ onlan kutsamak ve onlara daha büyük bir anlam vermek için önemli tüm tecrübelere ve bireysel yaşamın ana noktalarına girmesine izin veril mektedir Hâlâ “Hıristiyan devlet”, “Hı
ristiyan evliliği” var.