Her türlü menfaatin üstünde bir "aşk"la bir maksada bağlanmanın ne demek olduğunu bilmiyorlardı. Maksat uğrunda ölmenin de güzel, pek güzel bir şey olabileceğini duyamıyorlardı.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Çocuklar -özellikle küçük kızlar- genç öğretmenleri severler. Yaşlı bir öğretmen, eğer kendini ve dersini sevdirebiliyorsa, bu çok defa uzun yılların tecrübesinden süzülmüş bilgisi ve hesaplı, plânlı hareketleri sayesindedir. Ya da bir ışık seli gibi içinden durmaksızın çevreye taşan pek üstün bir sevgi ve şefkat yüzündendir. Fakat genç öğretmen -eğer biraz da sevimli ve güler yüzlü ve zeki ise- bütün acemiliğine, beceriksizliğine rağmen kendini kolayca sevdirebilir. Bazen canlı gözlerinin bir gülüşü, parlak başının bir bükülüşü sınıfı büyüleyiverir. Artık ondan sonra "zafer" onundur. Bütün çocuk ruhları elinin altında işlenmemiş zengin bir toprak gibi, onun vuracağı çapayı, onun atacağı tohumu bekler.
Bana "Öğretmenim!" diyen ses, beni "Annem!" diye çağıran ses kadar sevgili ve kıymetlidir.
Hakikat, doğacak güneştir, inan! Mümkün mü geceler sabah olmasın?
Reklam
Hakikat, doğacak güneştir, inan! Mümkün mü geceler sabah olmasın?
Zulmette barınır belki bir zaman, Ruhu bedbin eden hileyle yalan. Hakikat doğacak güneştir, inan! Mümkün mü geceler sabah olmasın?.. İbrahim Alaattin
Dünyada en çok sevdiği ve tek dayanabileceği insanın ölmüş olmasını, onun tarafından ihmal edilmiş olmaya tercih ediyordu!
Halide Nusret Zorlutuna'nın 1 922 tarihli Sisli Geceler romanı, iki temel izlek üzerine kuruludur. Sisli geceler, hem romandaki yasak aşkın metaforudur hem de savaş öncesi Anadolu'nun durumunu yansıtan önemli bir simgedir. İstanbul' da büyük bir konakta ve ge­niş bir aile içindeki yasak aşkı konu alırken, buna paralel olarak Zehra, Fikret ve Ömer Naim karakterlerini ve Anadolu'daki milli mücadele dönemini anlatmaktadır. Mine'nin Fikret'e olan gizli aş­kından haberdar olmaya n evin küçük oğlu Nüzhet de Mine'yi sev­mektedir Kırılgan bir yapıya sahip olan genç adam, kendisini sev­mediğini bildiği halde Mine'ye olan tutkusu nedeniyle onunla ev­ lenmek ister. .
Sayfa 227 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Reklam
Hakiki dost ararsan ne o, ne bu, ne şu Aldırma adam sen de hepsi geçer dünya bu Gönlü temiz zannettik, ince bir suyu Tuna Kardeş, arkadaş diye çok kandık şuna buna Meğer harcamışız o güzel yılları boşuna … | Hâlide Nusret Zorlutuna
" Onu herkes sevdi, hiç kimse sevmedi. "
Sayfa 225 - Timaş Yayınları, 3. Baskı
... her birimizin bir ayrı yolda aradığımız, bir ayrı yoldan ulaşmaya çalıştığımız tek "Aydınlık Kapı!"
Sayfa 202 - Timaş Yayınları, 3. Baskı
Kapında kul olmak ar değil bana Toprağına yüzüm sürmek dilerim Senden gayrı kimse yâr değil bana Bir görün Yunus'um görmek isterim Bu aşkın uğruna aşklar kül oldu Bu aşkın uğruna dil bülbül oldu Göğsümde yüreğin kızıl gül oldu Koparıp ta sana vermek isterim Halide Nusret Zorlutuna
Mesleğime nankör diyenler Çok haksızdırlar. Bu eşsiz zevki “öğretmenlik”ten başka hiçbir meslek insana duyuramaz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.