"Gülümsüyordu. Daha doğrusu gülümsemiyordu da sanki günlerdir aç susuz kalan bir yolcuya tabak tabak yemek veriyordu o an. Bütün yaralarımı iyileştirir, bu dünyaya ve insanlığa dair umutlarımı yeşertiyordu gülümsemesiyle." (125) "Büyük ihtimalle ölürken bile başkaları adına üzülen ve yaşadıkları o acılı hayatları sanki ben yaşıyormuşum gibi içten içe acı çeken bir adam olarak ayrılacaktım bu dünyadan."