Geoffrey Chaucer ve İngiliz Edebiyatı (Başlarken)
Milton ve Shakespeare’le birlikte İngiliz edebiyatının üç devinden biri olan Geoffrey Chaucer tahminen 1340-43 yılları arasında doğmuştur. Babası John Chaucer adında bir şarap tüccarıdır. Chaucer adının geçtiği ilk yazılı belge Ulster kontesi Elizabeth’in 1357 tarihli harcamalar defteridir. Bu defterde, bu isimde bir içoğlanına (page) elbise
Hey ,hey! Neredesin ey Doğunun uyanık nesli! Ey güzel ,duygulu,derin ,arif ve hikmetli Doğu. Şu anda seni geri, sömürge, cahil, fakir ,mahrum ,aç, esir ve zayıf olarak kabul ediyorlar . Onca tarih , kültür, felsefe ,düşünce, sanat, güzellik ve marifete rağmen şimdi yardıma muhtaç bir hale düştün ;şimdi sana buğday, peynir, yoğurt, konserve ,giyecek ve benzeri şeyler vererek adi ve aşağılık bir hayat yaşamanı sağlıyorlar. Eğer yem vermezlerse kafesinde kanat çırparsın . Bütün o kıyamlar, devrimler, antlar ,şehadetler , zindanlar , katliamlar , gizli ve açık savaşlar, gösterirler, açlık grevleri, susma boykotları , pasif direniş, grevler , sabotajlar, feryatlar , mitingler , saldırılar , bildiriler ,marşlar, yazılar, makaleler , gazeteler ve tercümeler hiçbir işe yaramadı...
Sayfa 95 - undefined
Reklam
272 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Handan, geçmiş ile şimdi arasında bağ kuran kadın. Kendi ile hesaplasirken Osmanlı'nın çöküş zamanında geçen bir roman kahramanının akıl alan kadın. Geçmişten günümüze ülkemizde gerçekleşen siyasi değişiklikleri, kültürel devrimleri, batilasmayi ve kadın haklarını göze seren, okunduğu zaman insanı yormayan film tadında bir kitaptı. Sahsidusuncem su ki Ayşe Kulin'in kendi ailesini anlatan kitap serisi hala favorim .
Handan
HandanAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20147,3bin okunma
Mustafa Kemal’e göre emperyalizmin suçunu yalnız Batı uygarlığına yüklemek yetmezdi. Sömürü hedefi olan uluslar, özellikle hâlâ Asya gelenekleri doğrultusunda yaşamakta direnen halklar, ulusluklarını bilmedikçe, geriliklerine gömülü kaldıkça, rejimleri ne olursa olsun üstün uygarlıklı toplumların sömürü ya da saldın hedefi olmaya mahkûmdurlar. Bu uluslar kendilerini çağdaş Batı uygarlığı düzeyine getirecek devrimlere girişmedikçe dünyada eşit hak ve güç sahibi olma iddiasında bulunamayacaklardır. Şu halde, onun açısından anti-emperyalizm savaşı Türkiye açısından bir çağdaşlaşma savaşıdır. Göreceğimiz gibi bunun ilk hedefi Osmanlı devleti ve onunla bitişik bütün örgütlerdir.
Marsilyalı Kız(1937)
"Marsilyalı Kız(1937) Fransız Devrimi'ne eğilir. Halk Cephesi iktidarı sırasında çekilen Marsilyalı Kız, dönemin ilanlarına göre "halk için halk tarafından yapılmış ve Fransız halkının sömürücü azınlığa karşı birleşmesini simgeleyen" bir filmdir. Gerçekten de çekim giderlerinin yarısı, önceden satılan biletlerden (bilet başına iki frank) sağlanan gelirle sağlanmıştır. Sinema tarihinde daha önce bir benzeri olmayan bu dayanışma, filmin büyük bir coşku içinde çekilmesine yol açar. Film, Fransız Devrimi'nin evrelerine güler yüzle eğilerek, devrimin "kansız" yüzünü gösterir ve devrimle Halk Cephesi arasında benzerlikler kurar."
Rekin Teksoy'un Sinema Tarihi
Rekin Teksoy'un Sinema Tarihi
s.274
Kapitalizm kendine ait anlamlı simgelerinden oluşan bir hayatı reklamlar ve medya aracılığı ile halka empoze ederken,karşı inançlara simgeleri gülünçleştirme ve yok etmeye çalışır. çünkü insanlarin inanç ve davranışları simgelerle oluşur.ABD emperyalizmi talan etmek için girdigi her ülkeye önce uyuşturucu fast food sinema kola kozmetik cinsellik moda ve giyim alışkanlıklarını sokar daha sonra silahlar uzmanlar bilim adamları ve Amerikan rüyası sökün eder.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.