Mustafa Kemal İzmire Geliyor! (‘Köpeğe havlama, haine kahpelik yapma denmez’)
Sağlığında dedemle çok sohbet ederdik. Son derece beyefendi bir insandı. Ölünceye dek ağzından tek kötü kelime duyan olmamıştı. Öyle ki; fırına ekmek almaya giderken bile tıraş olup kravatını takar, titizliği ile anneanneme adeta fenalıklar getirirdi. Dün onunla rüyamda konuştum!.. Önce biraz Atatürk’ten söz ettik..O’nu İzmir’e geldiğinde bir
Şimdi mesleği olmayana koca da yok :)
Hem sonra aşk nasıl tanımlanır? Ucu bucağı, mesafesi, dayanıklılığı, son kullanma tarihi nedir? Mesela Mücella teyzem, " ben aşkı sevdayı ne bilirim?" diyordu. " İstemeye geldiler. Cam silerken görmüşler. Biz o semte yeni taşınmıştık, 'bir hamarat kız geldi, her hafta cam siliyor, çamaşır desen her gün asıyor balkona. Aman bir temizlik, bir temizlik ateş gibi kız vallahi' diye destan etmişler beni. O zamanlar öyleydi ; bir kızın işine, gücüne, kuvvetine, sıhhatli olup olmadığına bakacaksın."
Sayfa 31 - Kapı Yayınları
Reklam
Immm lan saçlarımı da çok özlemiştim.. Sinirlenince koparıp koprıp böle kökünden. Her koparışta anamın içi cız eder. Ahahah Ama banane ben çok severem yimağ. Yedim ama midem bulandi. Her zamanki gibi değildi. Rengi de gitmiş zaten. Zaten geçen az daha hepsinç kurutma makinasına veriyodum. İnanmersınız ama ben saçlarımı kurutup deliler gibi şarkı
Canım İnsanlar
Her şeye rağmen sehrimin sokaklarını seviyorum Yürürken şarkı söylemeyi, Bebek arabasından koca boncuk gözleriyle bana bakan bebeklere el sallamayı, "Iyi aksamlar"dediğim teyzenin 'seni tanımıyorum neden iyi akşamlar dedin bana' bakışını bile seviyorum Ben, benim teyze Hiçbir vasfim yok Öyle çok zeki, hamarat ya da
Hamarat koca :)
Ben de bir zamanlar evliydim albayım. Hem de hamarat bir kocaydım.
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.