MEVLANA'NIN VASİYETİ Ben size, gizli ve aleni, Allah'tan korkmanızı, az yemenizi az uyumanızı, az söylemenizi, günahlardan çekinmenizi, oruç tutmaya ve namaz kılmaya devam etmenizi, daima şehvetten kaçınmanızı, halkın eziyet ve cefasına dayanmanızı, avam ve sefihlerle düşük kalkmaktan uzak bulunmanızı, keren sahibi plan salih kimselerle beraber olmanızı vasiyet ederim. İnsanların hayırlısı, insanlara faydası dokunandır. Sözün hayırlısı da az ve öz olanıdır. Hamd, yalnız tek olan Allah'a mahsustur. Tevhit ehline selam olsun.
Leyla'nın Ölümü Yolunu şaşırmış Mecnun ordan oraya koşturup giderken biri ona, "Leyla öldü!" deyiverdi. Mecnun bu kara haber üzerine derhal durdu ve ellerini açıp şükretti: "Hamd olsun Allah'ıma!.." Bu sefer adam çok öfkelenip bağırdı: "A aklı ve hayatı darmadağın olmuş zavallı! Hem onun için yanar hem de neden böyle söyler, ölümüne sevinirsin?" "Ben iyiliğini isteyip dururken o ay yüzlüden bir fayda elde edemedim.Bari kötülüğünü isteyen de bir şey elde edemesin!.."
Reklam
Onunla mimlenen biricik ilim noktasını çoğaltanlarsa Ali’siz cahillerdi. Resülullah, “Ene Medinetü’l- İlmi, Ali’yyun-Bâb’u-ha…” diyerek kendisinin ilmin şehri olduğunu belirtmiş, İmam Ali’yi ise bu şehrin kapısı ilan etmişti. Üstelik Kuran, “Evlere kapılarından girin!” diyerek İlahi İlme talip olanlara yolu da gösteriyordu. Gönül Evlerine –kendi Kâbelerine- girmek isteyen müminler önünde sonunda o kapıdan geçmek zorundaydılar. Ali tam da bu yüzden Velayetin Şahı idi. İmamet bu yüzden Nebilerin Varisiydi. Fetih Günü en yüce putu kıran Feta’nın Ali olması bundan sebepti. Mübahele Günü Resül adına Enfüs olmak bunu gerektiriyordu. Habibullah bir gün ona (İmam Ali’ye) insanların en şakisini sormuştu. İmam Ali, “Allah ve Elçisi bilir!” demekle yetindiğinde, Resülullah onun alnını tutmuştu ve “Şuraya vurup” sonra sakalını işaret ederek, “Şurayı kana bulayandır!” diye eklemişti. İmam o gün öğrenmişti mukadderatı. İnsanların en nasipsizi tarafından şehit edilecekti. İbn-i Mülcem adındaki o bahtsız kişi Hicret’in kırkıncı yılında Küfe’de sabah namazı için mescide gelen İmam’a zehirli kılıcıyla saldırmış, tam da Resül’ün ifade ettiği gibi başını yarıp sakallarını kanlar içinde bırakmıştı. Üç günlük sekerat sonrasında, İmam Ali Sevgililer Sevgilisine kavuşmuştu. Tıpkı Resülullah’ın vaktince – altmış üç yıl- yaşamış, böylesi bir Ramazan gününde oğullarının kucağında ruhunu Sahibine teslim ederken O’na dünya diliyle son bir kez bu sözlerle şükretmişti: “Kâbe’nin Rabbine hamd olsun!”
‘’İtilaf devletlerinin bugünkü gayesi, cebir ve şiddetle veyahut hile ve maharetle, sözde değiştirilmiş Sevr Antlaşması’na ve ‘’Accord Tripartite’’ denilen taksim mukavelenamesine milli Türk hükümetinin imzasını attırabilmektedir. Hamd olsun şimdiye kadar zorla bir şey kazanamayan düşmanlarımız, hileyle de bir şey koparamadılar.’’
Yolunu şaşırmış Mecnun ordan oraya koşturup giderken biri ona, "Leyla öldü!" deyiverdi. Mecnun, bu kara haber üzerine derhal durdu ve ellerini açıp şükretti: "Hamd olsun Allah'ıma!" Bu sefer adam çok öfkelenip bağırdı: "Aklı ve hayatı darmadağın olmuş zavallı! Hem onun için yanar hem de neden böyle söyler, ölümüne sevinirsin?" "Ben, iyiliğini isteyip dururken o ay yüzlüden bir fayda elde edemedim. Bari kötülüğünü isteyen de bir şey elde edemesin!"
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.