Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hamza Ergen

Kralların felsefe yapması ya da filozofların kral olması pek mümkün değildir ve de arzu edilen bir durum değildir. Çünkü güç sahibi olmak kaçınılmaz olarak aklın özgür karar vermesine zarar verecektir. Ancak bu krallar ya da kraliyet eşitlik yasalarına göre kendi kendine yöneten halkları filozofların sınıfını yok etmez ve Susturmaz.bilakis açıkça konuşmalarına müsaade edilir. Böyle yapmak her iki tarafında kendi işlerini aydınlatmak bakımından vazgeçilmezdir. Çünkü bu sınıftiler yani filozoflar, dualari gereği komploculuk ve lobicilik yapmayı yeteneksiz olduklarından, kendileri propaganda yapabilme şüphesiden uzaktırlar.
Reklam
Dünya yurttaş hukuku, hukuku temsil etmenin fantastik ve abartılı bir yolu değildir, bilakis yazılı olmayan bir Yasayı tamamlayacak bir gerekliliktir. Bu, hem devlet hukuku hem de herkese açık insan hakları olarak devletler hukukunu içermektedir ve böylelikle kendisine mütemadiyen yaklaşbilecek ebedi barış, yalnızca zikredilen şartların sağlanmasıyla gülen yüzünü gösterecek.
Yabancının hayatını tehlikeye atmamak koşuluyla, ülkeye girme isteği çevrilebilir; ancak bulunduğu yerde barışcı olduğu müddetce, kendisine düşmanca davranılmaz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ülkelerin hakkını arama biçimi hiçbir zaman tarafsız bir mahkeme tarafından görülmeyip, aksine savaş yoluyla gerçekleştirmeye çalışılmaktadır.
Avrupalı ve Amerikalı vahşiler arasındaki fark, esas olarak olarak ikincilerden bazı kabilelerin düşmanları tarafından tamamen yenilmiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Birinciler ise mağlup ettiklerini yok etmekten nasıl daha iyi faydalanabileceklerini bilirler ve kendilerine tabi olanların sayısının artmasini yeğlerler. Böylelikle onlar sayesinde büyük savaşlarda kullanacakları tesisat sayısını arttırmak isterler.
Reklam
Savaş, yalnızca doğal durumda, olağanüstü, trajik bir acil durum aracıdır.
Güç sahiplerinin savaşa girmek kolaylığının insanların Savaşma eğilimi ile birleşmesi durumu, ebedi barışın sağlanmasının önündeki en büyük engeldir.
Türkiye, Filistinli İsrail anlaşmazlığı iki devletli çözüme yönelik bm parametreleri temelinde ve müzakereler yoluyla kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüm getirilmesini, 1967 sınırları temelinde başkenti doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen Filistin devletinin kurulmasına yönelik çabaları desteklemektedir.
Türkiye, koronavirüs salgını süresince ülkelere yapmış olduğu bu tür yardımların üzerine Mevlana’nın “ümitsizliğin ardında nice nice ümitler var karanlığın ardında nice güneşler var.” sözünü eklemiştir. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş depremleri sonrası İtalya Büyükelçiliği, deprem bölgesine yapılan yardımları paylaştığı sosyal medya gönderisinde, Türkiye’nin COVID-19 Pandemi döneminde İtalya’ya yolladığı yardım paketlerinin üzerindeki aynı cümleyi kullanmıştır.
Türkiye, salgınla mücadele kapsamında yerli aşısı TURKOVAC’ı üretmiş ve dünyada COVID-19 karşı kendi aşısını üretebilen 9 ülkeden biri olmuştur.
Reklam
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı’na ilişkin olarak, şartların zorluğun farkındayız ancak diplomasiyi tek çıkış yolu olarak gören samimi girişimlerimizi bundan sonra da sürdüreceğiz ifadelerini kullanmıştır.
Lider diplomasi kavramının bir çok farklı tanımı olmakla beraber temel olarak; Siyasal liderlerin uluslararası sorunları diğer liderlerle olan kişisel ilişkileri aracılığıyla çözme yetkinliği şeklinde tanımlamak mümkündür. Geçtiğimiz yıllar içerisinde; uluslararası sistemde bir çok farklı bölgesel ve küresel sorun türbülans yaratırken, liderler bu süreçlerin belirleyicisi olarak hiç olmadığı kadar etkili ve görünür olmuşlardır. Dolayısıyla, temel lider diplomasisi tanımına yeni boyutlarının eklenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Örneğin şu Kuran ayetinin yönlendirmesi astronomi alanıyla ilgilidir: Üzerlerindeki göğü nasıl kurduğumuza ve süslediğimize bakmazlar mı? Bir çatlağı da yoktur onun. Kaf Suresi 6 Şu ayetlerin yönlendirmesi jeoloji (yerbilimi) alanıyla ilgilidir: Dağların nasıl dikildiğine bakmazlar mı? Ve yeryüzünün nasıl yayıldığına bakmazlar mı? Gaşiye Suresi 19-20 Şu ayetin yönlendirmesi canlıların başlangıcıyla ilgilenen paleontoloji (fosilbilim) gibi bilim alanlarıyla ilgilidir: De ki "Yeryüzünü gezip dolaşın da yaratılışın nasıl başladığını görün." Ankebut 20 Şu ayetin yönlendirmesi arkeoloji alanıyla ilgilidir: Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonuna bakmazlar mı? Onlar bunlardan daha kuvvetliydiler, yeryüzünü eşip deşip didik didik etmişler ve bunların imar ettiklerinden çok daha fazla imar etmişlerdi. Rum 9
dünyadaki en iyi bilim insanlarından biri olarak kabul edilen Biruni "Benim bilimle uğraşma sebebim Ali İmran Suresi 191. ayettir” demiştir. İlgili ayet şu şekildedir: Onlar ki ayaktayken, otururken ve yanları üzerinde yatarken Allah'ı hatırlarlar, göklerin ve yerin yaratılışı konusunda derinlemesine düşünürler: "Rabbimiz, Sen bunları boşuna yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateş azabından koru.
Kur’an’ın evrendeki fenomenlere yöneltip, onları incelemeye sevk eden yüzlerce ayeti, Kur’an ‘ ın ortaya koyduğu teizm açısından evrenin keşfedilmesi beklenen hatta arzu edilen bir husus olduğunu göstermektedir.
1.667 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.