Üç temel sebep Roma İmparatorluğu’nun nihai çöküşüne yol açtı. İlki, imparatorluk tek bir merkezden yönetilemeyecek kadar büyüdü; imparatorluğu batı ve doğu olmak üzere iki bölgeye ayırmak, gücünün tekelci özelliğini yok etti. İkincisi, gereğinden fazla süren merkezi imparatorluk dönemi siyasi seçkinlerin büyüklük arzularının altını yavaş yavaş oyan kültürel bir hedonizm yarattı. Üçüncü olarak, sürekli enflasyon, sistemin, vatandaşların toplumsal fedakârlıklar olmaksızın kendini devam ettirebilme kabiliyetinin temelini çökertti. Kültürel bozulma, siyasi bölünme ve enflasyon Roma’yı yakınlarındaki barbarlara karşı bile savunmasız bıraktı.
Entelektüel çevrenin pek haz etmediği ama illa ki saygı duyduğu kıymetli kalem ve değerli hocamız Cemil Meriç’in “etimden et, kemiğimden kemiktir.” dediği bu eser yerli ve milli bir aydınlanmanın yol haritasını çiziyor. Okurken ben bunu nasıl düşünmedim dediğiniz aslında tam da gözünüzün önünde olan olayları nazik bir dille size söylüyor. Her satır aralarında ithal ettiğimiz batı inkişafının ve diyalektiğin nasıl kullanılması gerektiğiyle alakalı bir çok not ve başlıkla karşı karşıya geliyorsunuz. Tam da bir Türk aydını olarak kütüphanenin en baş köşesinde yerini alması gereken bu nadide eseri, okullarda okutmak hatta meydanlarda tabelalaştırmak gerekir. Şu sorunlu günlerimizde koltuğumuzun altında tutup Ahmet Kabaklı Hoca’nın dediği gibi “hatta yetmez, ezberlemek ve ezberletmek gerek.”
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821.3k okunma
“Okuma ile zehirlenenler uykularını kaybederler. Uykusuzluk psikoz başlangıcıdır. Bu hastalık da, Afyon ve esrar gibi, rüyalara, hayallere, sanrılara yol açar. İlletin bir başka tezahürü de mektup yazma, daha doğrusu yazı yazma hastalığıdır.”