İnce Memed 1 i okuyalı 2-3 ay oluyor. Kitap su gibi akıp gidiyor olsa bile içeriği bakımından insanı zihnen yoruyor. Peş peşe okumak istesem de, zor.
İnce Memed Abdi ağanın hakkından geldikten sonra bitmeyen çilesini 2 de doldurmaya devam ediyor. Abdi ağa gidiyor, kel Hamza, Ali Safa geliyor.
İlk kitapta olduğu gibi, diyaloglar harika, karakterler müthiş. Ben İnce Memedi okurken gerçekten roman okuduğumu unutuyorum.
Yakında 3 e başlayacağım. Hem sabırsızlıkla okuyorum hem de bitecek diye üzülüyorum.
Detaylı bir inceleme yapmak istiyorum ama bunun için tüm seriyi bitirmeyi bekleyeceğim. Olaylar ve karakterler çok bağlantılı olduğu İçin parça parça yorumlamak çok verimli olmuyor.
İnce Memed 2Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202029,3bin okunma
3-İnce Memed
Çukurova, Toros Dağları, Anavarza, Yüreğir ve Tarsus ovaları.. İnce Memed sürer buralarda atını.
Abdi Ağa, Kel Hamza, Ali Safa Bey'in ölümü gözlerinin önünde sürekli filim şeridi gibi geçer. Aklı meşguldür. Candarmalar ve Faruk yüzbaşı onu gördüğü yerde, öldüreceklerdir. Ne yapmalı? Kerimoğlunun obası Yörük çadırına mı
2-İnce Memed
Dağlara atını süren İnce Memed'in üçüncü yılın sonunda yolu Koca Osman'ın köyü Vayvay köyüne düşer. Karşısında İnce Memed'i gören Koca Osman şaşkındır." Vay! Şahinim gelmiş, hoş gelmiş, "deyip İnce Memed'i bağrına basar.
Ona soluk bile aldırmadan, İnce Memed'e Vayvaylı köyünün dertlerini bir bir
"Demir olsam çürürdüm, toprak oldum dayandım..."
Bu kadar zulme, bu kadar eziyete, demir olsa çürürdü, toprak oldu da dayandı bu kitaptaki köylüler.
İnce Memed 2 'de giden ağanın yerini yeni ağalar, beyler alıyor. Köylüler ağa zulmünden kurtulduğuna sevinirken hevesleri kursaklarında kalıyor, beterin beteri geliyor başlarına...
¶¶İnce Memed, Şahinim... Ağalık düzenine karşı çıkışın; çelişkilerin ve zorlukların ancak nihayetinde ezilmişlerin zaferinin hikayesi. Abdi gitti, Hamza geldi, başka ağalar, beyler de geldi ama bir çok da Mehmet doğdu. İyilik ve kötülüğün kadim savaşı bir kez de Çukurova Toprakları üzerinden anlatılmış. Kuşkusuz epik bir şekilde anlatılmış. Her
İnce Memed 2 kitabında artık halkın, köylünün gözünde yaşadıkları ve yaptıklarıyla Memed bir efsane olmuştur. Herkes onu tanıyor, hakkında bir şeyler mutlaka duyuyor ve görüyor. Ancak Memed için ne yazık ki durumlar oldukça karışık. Çünkü köylüleri Abdi Ağa'nın zulmünden kurtarmış ancak onun yerine ondan da beter Hamza Ağa gelmiştir. Aynı
"Ölümü alnıma aldım! Şurada tam yüreğimin ortasında bir yangın var. Oyuyorlar gibi yüreğimi. Gitmeliyim. Dayanamam gayri.."
İncelemeye dördüncü kitabı bitirdikten sonra ağzımdan çıkan ilk cümleyle başlamak istiyorum:
"Aga ne kitaptı beeee.."
Maksim Gorki çocukken okuduğu bir kitaptan sonra kitabın sayfalarını ters dönderip
Abdi gitti Hamza geldi!!!
Peki boşa mı çabaladı Memed? Boşa mı gitti bunca çaba, bunca gayret, bunca uğraş?
Bu düşünce yedi bitirdi onu. Her şey eskisinden daha kötü olmuştu köylüye göre. Peki bu Memed’in suçu muydu? Memed fitili ateşlemişti Abdi ağayı öldürerek ancak köylü sonrasında o fitilin ateşiyle biraz aydınlansa da sonra o fitili yine
#İnceMemed #YaşarKemal #kitapyorumu
“Abdi gitti Hamza geldi. Abdi gitti Hamza geldi.”
Bu serinin ana karakteri olan İnce Memed, bir süre ortadan kaybolduktan sonra bu ikinci kitapta tekrar ortaya çıkar. Fakat İnce Memed, birinci kitapta köylülerin ağa baskısına ve zulmüne karşı uğruna savaşıp mücadele ettiği ve en sonunda elde ettiği
“Sen hiç yılanı deri değiştirirken gördün mü, zor iştir. Öldürür yılanı. Yılan önce yumuşak otlu bir yer bulur kendine. Bir süre orada otların üstünde döner durur. Sonra yay gibi iki üç kez gerilir. Gerilir bırakır, gerilir bırakır. Sonuncusunda çok uzun gerilir, bir top olur açılır. Bir de bakmışsın ki yılan o anda kavlamış, derisini upuzun,
Bu dünya böyledir. İnsanlar doğar ölür, gün doğar batar. Ağayı öldürürsün, ağa gelir yerine. Bir daha öldürürsün, bir daha gelir. Ve en sonunda bu zulümü yapanlar, hiçbirinin yanına kalmıyor.
Seni okuyan herkes her şeyi biliyor artık. Ananın ölümünü, sevdiğin Hatçenin vurulmasını, Asım Çavuşun seni mağarada yakalayıp da bırakışını, Abdi Ağayı
Habertürk'ün Başrol adlı belgeselinde Ressam Ahmet Güneştekin'in şöyle bir konuşması geçiyor; "Birgün Yaşar Kemal ile Gülhane parkında gezerken bana darphanenin hemen dibinde bir bankı gösterdi. Biliyor musun ben İstanbul'a ilk geldiğimde bir hafta gibi bir süre bu bankta uyudum dedi. Otele verecek param yoktu. Yastığım ise
Nihayet sizinle yaz mevsiminin benim için esas amacı olan seriyi paylaşma ve inceleme fırsatı buldum. Temmuz-Eylül arası yaptığım okumayla İnce Memed serisini bitirdim. Baştan şunu söyleyeyim ki bundan sonra mutlaka diğer Yaşar Kemal serilerini de okumaya çalışacağım. Çünkü dili o kadar yalın, o kadar özgün bir yazara henüz bizim edebiyatımızda