254 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Değişim cesaret ister.
Girişi okuyucuyu her ne kadar gerse ve ürpertsede, sonu her şey, bunca olay ve sıkıntının nasıl basit ve kolayca çözümlenebildiği ikileminde bırakan bir kitaptı
Kalbimdeki Boşluk
Kalbimdeki Boşluk
. Önbilgi vermiş olmaktan ziyade kitabın ilk okunuşunda verdiği bu his kayda değer bence. Yazarın kaleminin ve anlatımının gücü, olay örgülerinin bağlantısı, okuru merakta
Kalbimdeki Boşluk
Kalbimdeki BoşlukDuygu Göker Şentürk · Armoni Yayıncılık · 202335 okunma
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı ? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı ?
Reklam
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı? VICTOR HUGO
Hiç utanmam kalbimi teşhir etmekten. Acım öyle konuşkandır ki, hiç utanmam çektiklerimi anlatmaktan. Utanırım aslında, ama utancım acımın yanında komik kalır. Kapanmak ve susmak gerektiğini, hatta daha önceleri nasıl okyanuslara açıldıysam, yine öyle yapmam gerektiğini düşünürüm. Ama hiçbir şey yapamam yine de… Ne kapanırım kendime, ne de susarım. En acısı okyanuslara açılmayı artık hiç göze alamam… Çünkü bilirim ki nereye, hangi açık denize gidersem gideyim, benimle birlikte oraya gelecektir o iki ucu keskin hançer. Bir yanım özgürlüğüm, doğrularım; öbür yanım hiç büyümemiş çocukluğum, hiç kapanmayan yaralarım… Hançerin bir yanına sarılsam asi yalnızlık; öbür yanına sarılsam kaybolmuş özgürlüğüm, bu aşkla açılan yaralarım, bu aşkla ortaya çıkan o hiç büyümemişliğim ve onca yıl kendimden bile sakladığım düşkünlüğüm… Ve öyle konuşkandır acı ve öyle derin, öyle gizli bir yerden çıkıp gelmiştir ki aşk, burada, karada küçümsediğim ne varsa utanmayıp onlar gibi düşünmeye başlarım.
Her sözünle bir hançer saplıyorsun bağrıma.
“Kan ve kemik miktarıyla baktığımız her savaş, kötüdür elbette. Evet, zordur savaş. Kazanan için bile yıpratıcıdır, üzücüdür. Hayatta kalma isteği, her şeyin üstünü örter bazen. İnsanı insan yapan faziletlerin çoğu, bir anda kaybolup gider… Fakat zillet daha koyudur. İstilacı zalimlere boyun eğmek, daha kötüdür. Namusuna el uzatılan kadınların çığlığına kulak tıkamak, daha kötüdür. Ömür boyunca korka korka yaşamak; kaçacak, saklanacak yer aramak daha kötüdür. Allah adının, arzdan ve semadan silinmesi daha kötüdür. Allah’a iman eden, üzerindeki nimetler sayesinde karnını doğurduğu toprağa hürmet gösteren, karısını ve çocuklarını seven adam; kılıç kuşanır bu yüzden. Alnını secdeye huzurla koymak isteyen… Evlatlarının şeref ve sevgiyle büyümelerini görmek için, gecesini gündüzüne katan… Erinin alın terine gözyaşını ortak eden… Yaşadığı şehir güzelleşsin diye ömrünü tüketen kadın, kapısının arkasında bir sopa bekletir. Belinde bir hançer saklar…”
Sayfa 27
Reklam
İşte ben bekliyorum, göğsüm açık, bağrım açık; Hançer ol, göğsüme saplan; ecel ol, karşıma çık!
Sayfa 49 - davetKitabı okuyor
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş kurşun olamaz mı? VICTOR HUGO
Paslı bir hançer yarası gibi, Belki aşk, belki korku, hep soru, İşliyor derine derine... Orası onun bileceği iş!..
Sayfa 111 - 6.Levha, Rapor İçinde Oyun -Aktör Âdem- İBDA YayınlarıKitabı okudu
23 Nisan
Keşke üç elma düşseydi gökten, Bir masalın sonundaki üç elma’yı yakalasaydı o masum elleriniz Gülümseyerek üç elma yeseydiniz sonra Üç hançer saplanmadan evvel üç yerimden. Gökten üç mermer düştü, bağrımıza üç ateş düşmeye koydu. Gök üç kez yıkıldı üstümden. Yer üç kez çekildi altımdan. Gökten üç elma düştü. Şimdi uyku vakti güzel çocuk..
Reklam
Sen bir hançer gibi saplandın benim yüreğime.
Ne kadar inkâr ederse etsin, Nimeta yüreğinin bir köşesinde ince ve keskin bir hançer yarası gibi duruyordu.Acısı dinmiş ama izi kalmıştı...
Sayfa 190
Övgü , övülen şeyi ne daha kötü , ne de muhteşem yapar . Yasa , gerçek , saygınlık , cömertlik gibi . Bunların hangisi övüldüğü için iyidir , ya da hangisi yerildiği için mahvolmuştur ? Zümrüt çirkinleşir mi övgüler düzülmezse ? Ya altın , fildişi , mor renk , lir , hançer , çiçekler , çalılar ?
Hazırladığım'Sessiz kadın' adlı şarkı
youtube.com/watch?v=4D-osEk... Sessiz kadın geceye sarkan özlemin kırık aynalardan ruhuma hançer gibi iner Aklımın ipini çoktan geride bıraktım Seni aşk ettim gönlüme Şikayetin aşka değilse kime Bitmeyecek bir masalın karşı kıyısında çaresizce Yalnız başıma lâl bir halde canım yanarak uyansam da anılara sarılıarak gülümsedim Seni aşk ettim gönlüme, şikayetin aşka değilse kime Gül perçemlerine yazdığım şiirleri Yüreğimle sarmışım Sevmelerin En güzel bedelini aşkın çemberine kanasıya ödüyorum ateşin söyleyemediği Aşkın en yanık türküsüyle seni hep aşk ettim Gönlüme, şikayetin aşka değilse kime
Resim