Kimbilir? "Nihai olarak" hangimiz hayatımızın bir döneminde bir savaşın neferi olmadık ki?
BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı)
On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
"Nihai olarak" hangimiz hayatımızın bir döneminde bir savaşın neferi olmadık ki?
Komşusu açken tok yatanın bile "bizden" olmadığı nitelendirilirken; komşusu, kardeşi dünyanın gözü önünde birer birer öldürülürken buna kayıtsız kalmak, görmeden yaşamak, bir şey olmamış gibi hareket etmek kabul edilir bir davranış değil. Ülkemiz Müslümanlarında da var bu eksiklik, bizzat olayların vuku bulduğu yerlerdeki Müslümanlarda da. "Bize ne Mısır'dan, Suriye'den, Filistin'den!" diyen cami cemaatine, Facebook ya da Twitter cemaatine hangimiz şahit olmadık ki? Eminim Mısır'daki idamlara karşı yine oradaki Müslümanlardan da "Onlar da akıllı dursalardı!" diyenler vardır. Çünkü insan çeşidinin coğrafyaları farklı da olsa zihniyet aynı olduğu müddetçe, söylemlerinin de aynı olması kaçınılmaz. Aynı cenneti isteyen Müslümanların bu kadar hassas konularda farklı düşünmesi, kaygısız olması ne kadar tuhaf değil mi?
Sayfa 66Kitabı okudu
Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin? Acep hangisi, nefsine destur deyip karayazının Oklarını, güllelerini sineye çekmek mi yoksa Bu bela deryasına karşı isyan etmek mi Yaraşır insan olana? Öldün diyelim, uyudun, Her şey de bitti ve uyuyarak bir kalemde son verdin Tekmil kalp ağrılarına ve o tenkafesimize musallat Bin bir kahra, bin bir
Sayfa 90 - // 91 Sözcükler Yayınları
Aşkın gözü pembe lenslidir
Rabbini tanımadan, dünyayı ana rahmi farz edip tüm tutkusunu içine boşaltan, o bayansız, o erkeksiz, o arabasız, o işsiz, o makamsız, o evsiz, o kıyafetsiz, o sahte gülüşsüz, o zemheri öpüşsüz yapamayan kaç kişiden bahsedelim?
Hangimiz ondan olmadık ki?
Hangimiz anlamadık ki, sevdiğim ben yanarken uzatmadı elini bana... Ben azap ve elemde yanarken, eli varamadı, tutamadı..
Anladım, Cenab-ı Allah bu derde düşmemizi istemiyor. İstemiyor ki, bu dünya sergüzeştinde nice tabelalarla bizi uyarmaya çalışıyor.
Sayfa 20Kitabı okudu
Rabbini tanımadan, dünyayı ana rahmi farz edip tüm tutkusunu içine boşaltan, o bayansız, o erkeksiz, o arabasız, o işsiz, o makamsız, o evsiz, o kıyafetsiz, o sahte gülüşsüz, o zemheri öpüşsüz yapamayan kaç kişiden bahsedelim?
Hangimiz biraz ondan olmadık ki, sevdiğim ben yanarken uzatmadı elini bana... Ben azap ve elemde yanarken, eli varamadı, tutamadı
#Mehmet Yıldız
ve mağlubu!
Nihai olarak hangimiz hayatımızın bir döneminde bir savaşın neferi olmadık ki?
Sayfa 449Kitabı okudu
"Bize ne Mısır'dan, Suriye'den, Filistin'den!" diyen cami cemaatine, Facebook ya da Twitter cemaatine hangimiz şahit olmadık ki?
Hangimiz hayatımızın bir döneminde bir savaşın neferi olmadık ki?
Sayfa 377Kitabı okudu
Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?
Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?
Acep hangisi, nefsine destur deyip kara yazının
Oklarını, güllelerini sineye çekmek mi, yoksa
Bu belâ deryasına karşı isyan etmek mi
Yaraşır insan olana? Öldün diyelim, uyudun,
Her şey de bitti ve uyuyarak bir kalemde son verdin
Tekmil kalp-ağrılarına ve o ten kafesimize musallat
Binbir kahra,
Sayfa 62 - 1. baskı - Ekim 1992
