Hangisi daha fena; hiç tadılmamış bir sevinç mi, tattıktan sonra mahrum bırakıldığımız mı yoksa?
Hareketlerimize ve yaptıklarımıza dikkat et! Gelecek günler birer birer gelip çattıkça yaşanan olayların hangisi önceki tahminimize uyar? Bir iş tahminimizden iyi çıkarsa, bu kadar ummazdım ama umduğumdan güzel oldu deriz. Fena çıkınca da, işte şu sebep çıktı da işi bozdu. Bense orasını daha önce kestirememişim, deriz Halbuki işlerimizin hepsinin Allah'ın takdiri elinde olduğunu hatırlamayız bile.
Sayfa 181 - İş Bankası, 1.Basım, Şubat 2020
Reklam
360 syf.
6/10 puan verdi
Kitap, yazarın okuduğum ilk romanı. Yeraltı edebiyatı da ne ola? diye alıntılarına göz atıp, hımm hiç de fena değilmiş, deyip satın aldım. Alıntılardan dolayı, kafamda şiir tadında -biraz da arabesk- bir roman okuyacağım, düşüncesi ile kitaba başladım. İlk tokat daha giriş kısmında sol taraftan suratıma indi. Tamam, yazarın tarzı biraz karanlıktı (yeraltı edebiyatı dedikleri şey sanırım) ama yılmak yoktu, biraz ilerleyince yürekleri coşturacak bir şeyler olacaktı. Aşk, meşk, özlem acaba hangisi diye düşünürken, bir tokat daha. Sonra bir tane daha. Kitap adeta "bak sen! şiir tadında bir şeyler okuyacakmış beyimiz" diyerek dayak attı :) Kitap, dikkatleri üzerine çekerek, sert bir biçimde giriş yapıyor. Devamı ise yer yer donup kalınacak şekilde rahatsız edici. Çocuk istismarı, şiddeti... Okuması biraz zor. Oğuz ATAY ilgimi çekmesine karşın, onunla alakalı kısımları sevemedim. Fazla eğreti durmuş ama Filipinli, Kızılderili, bina üçlüsü arasında geçen diyalog ve metafor harikaydı. Türüne az rastlanacak cinsten. Kitabı teknik olarak değerlendirecek olursak, iyi yazılan dramların ortak özelliklerini taşıyor. Kahramanını güç durumlara sokup, okuyucuyu avucunun içine alıyor, dahası kitabın bir mesajı var. Bunlar iyi kısımları fakat bazı yerlerde betimlemeler ve detaylar eksik, kurgu olarak da basit kalmış, dahası ve en önemlisi ilerleyen kısımlarındaki tesadüfler bir roman için fazla zorlama olmuş. Teatral bir oyun ya da senaryo olsaydı pek problem olmazdı, fakat gerçeklikten uzaklaştıkça, kitapla olan bağı kaybediyorsunuz. Bir kaç güzel özdeyiş ne yazık ki kitabı kurtaramamış.
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,6bin okunma
Yıl 1887 Gazetecinin biri,Victor Hugo'ya soruyor: -- "Eserleriniz ve siz bugüne dek çok olumlu eleştiriler aldınız, çok övüldünüz. Bunlar arasında sizi en çok hangisi hoşnut etti?" Hugo anlatır: -- "Karlı bir kış gecesiydi. Eş dostla yeyip içmiştik. Mesafe kısa diye, evime yürüyerek dönüyordum. Ama fena halde sıkışmıştım. Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım. Kapı kilitliydi. Var gücümle uşağıma seslendim: 'İgooooooor!'... Defalarca bağırmama karşın, İgor'un beni duymadı. Sidik torbam Atlas Okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı. Altıma kaçırmak üzereydim. Yaşlılık işte. Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım. Etrafa bakındım, görünürde kimseler yoktu. Düğmelerimi çözdüm ve su dökmeye başladım. Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu. Hiç kıpırdamadan, sessizce işiyordum. Arabacı nefret dolu bir sesle: -- "Seni haddini bilmez, buruşuk o... çocuğu..! O işediğin, Sefiller'in yazarı Victor Hugo'nun duvarı..!" dedi. İşte, hayatımda duyduğum en güzel iltifat dolu söz buydu." Victor Hugo'nun efsane bir lafı daha var: "Bilirsiniz yaşlılıkta hafıza ve mesanenin çalışma şekli benzerdir, ikisi de geleni tutamaz."
İyi, kötü - Şebnem Ferah
"biriyle fena halde konuşmaya ihtiyacım var biriyle fena halde dertleşmeye evimde ne sıcak bir tabak yemeğim var ne de televizyonun sesinden başka ses ama içimde bi' yerlerde sabır taşı gizli sanki doğduğum günden bugüne orda duruyor sessiz bir kaya düşün deniz kıyısında yalnız dalgalara göğüs gerip soğuktan üşüyor ne ahlak ne de sevgi
'Çeşitli şekillerde Kütüb-i Sitte’de geçen sahih bir hadisinde Efendimiz “aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm,Yahudiler ve Hıristiyanların sadece birinin cennetlik, diğerlerinin cehennemlik olduğu yetmiş bir ve yetmiş iki fırkaya ayrıldıklarını, kendi ümmetinin de birinin cennetlik, diğerlerinin cehennemlik olduğu yetmiş üç fırkaya ayrılacağını beyan
Reklam
115 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.