Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Merhaba 1K okurları!
Kaçış, firar, kendinden sıyrılmak..
Adı ne olursa olsun, bazen yok olmak, bazen kaybolmak, hatta şöyle kendi varlığından arınıp, yeniden doğmak istersin. Yaşadıkların yük olur, hayatın çıkmaz sokaklarında kendine yeni yollar üretirsin. Ve bir gün alır bir kaç parça özel eşyanı yalnızlığın yolunu tutarsın. Ama bazı yollar da
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani.
Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
İnsanlar çıkarları için gelir size bazen..
Çıkarı kadar yanındadır, çıkarı kadar alır hayatına seni.
Sen varmasan kapısına, belki hiç gelmeyeceksin aklına.
Uğradığında bile zamanı değerlidir onların,
Zorunlu merhabalarla karşılarlar.
Bir uzak durmaya gör, aklına bile gelmezsin emin ol.
Sonra da suçlu olan sen olursun "Neden yoktun?" diye.
"E ben hep vardım da, sen neredeydin?" demek istersin. İstersin de, hani senin kalbine yer etti ya, kıyamazsın.
Senin kıyamadığın seni lime lime eder,
Çekip sakin sakin yoluna gider.
En derinlerimdekini bulup çıkaran bir kitap okudum yine. Hani bazen aklınızdan şöyle geçiverip giden şeyler vardır, bu şeyler bazen saçma geldiği için çok düşünmezsiniz bazen de yüzleşmek istemediğiniz için geçiştirirsiniz. Ama bir yazar öyle mi? Ne düşünmekten kaçabilirler ne de yazmaktan. Onlar yazarlar ve illa ki onu seven ve anlayan okurları