Hani derler ya acısı çok olanın gülümsemesi çok olur diye , doğruymuş.
Felsefenin en derin konularında ermiş İlkel çağlarda yaşayan kadınlar gibi ağlak Acizliğimde yakalandım hastalığına Bir tutam sevgi bir tutam felsefe ile yaktın yüreğimi Hani ipten aldı derler ya İşte tamda öyleydi benimle karşılaşman EREM-US Ermiş, bilmiş kadın Yüreğimden söküp atamadım seni Devrimler yarattığın bu canı nasıl da bırakıp gittin Tunebuni
"İnsanın söylemek isteyip de söyleyemediği sözler vardır ya, ne bileyim böyle bi' kanser gibi hani. Büyüdükçe büyüyor. Seni gördükten sonra Leyla, öyle büyüdün ki içimde her yanım sen oldu. Anlıyor musun ? Sonra ben sensiz olamadığımı anladım. Yalanlar söyledim sana. Bir sürü yalan söyledim sana, evet. Yalanlar öyle büyüdü ki kaçıp gideceğinden korktum. Hep böyle bir korku vardı içimde. İşte sen içimdeki o korkuydun Leyla . Senin yanında mutsuz olmaya bile hazırdım ben. Hani dünyaları verseler, anladın mı, dünyaları verseler vazgeçmem derler ya...Öyle olmuyormuş işte o kadar basit değilmiş Leyla. Birinin çıkıp başkalarını da düşünmesi gerekebiliyormuş yani anladın mı ? Onların mutluluğunu, sevgilerini, acılarını ne bileyim. Bazen sevmek Leyla, fedakarlık yapmayı gerektirebiliyormuş. Anlıyor musun ? Ben seni hep beklerim. Bir saat de beklerim bir ömür boyu da beklerim..." -Leyla ile Mecnun/10
"Gitmek kolay diyorlar peki için kaldıysa gittiğin yerde? Sesin kaldıysa, gülüşün kaldıysa, aklın kaldıysa, en önemlisi kalbin kaldıysa.. Gerçekten gitmiş mi olursun üstelik deli gibi özlerken? Hani derler ya hep gidene mi kalana mı zor diye. Aslında gidene de kalana da değil sevene zordur vedalar.. Gidenin acısını da bilirim, kalanın sancısını da, ne gidenin önünde durulur ne de kalanın yarası sarılır.Sadece bildiğim bir şey var oda şudur; öyle gider ki insan kal demeye kıyamaz.
Gerçek Sevgi!!
Hani seven kördür, sağırdır, dilsizdir derler ya, Oysaki öyle olmadığını seven birisi haricinde kimse bilmez. Çünkü seven görür ama görmez, duyar ama belli etmez, konuşur ama kimse duymaz, Tepkisiz kalışı kırmamak içindir... Bunu da ancak sevenler bilir...
Ağladık ama gülerek tekrar kalktık :)))
Oysa ki her zaman gülme nedenim olacağını düşünmüştüm. Hiçbir zaman ağlama nedenim olacağını düşünmemiştim, öyle bir ihtimal yoktur demiştim ama varmış. Hani derler ya asıl en sevdiğin en çok kırar seni diye o doğruymuş gerçekten. Demek ki neymiş birini ne kadar seversen sev o kişiye yine de bağlanmamak gerekirmiş. Her zaman o kötü ihtimali bir köşede diri tutmak gerekirmiş. Neyse bir ders daha almış olduk böylece... Hayat devam ediyor, mutluluk gibi kırgınlıkta hayatın bir parçası. Zaten ben kırıklarla dolu bir inciyim bir kırık daha eklensin ne yapalım. Sağlıcakla kal yeni kırıklığım sana da veda etmeliyim öbür türlü hayat daha zor çünkü.
Hani derler ya insanlara hep güvenmeyin diye, haklılarmış.
Hani derler ya ömür de bir kez çıkar karşına, öyle işte. İlksin, sonsun, sonsuzsun bende…
Derler ki: zor günlerin uzun sürmesinde bir hikmet var. Hani insan zor zamanlar geçiçir ve uzun süre rahat yüzü göremez ya Peki ne gibi bir hikmeti var? Hikmeti şu: Allah-u teâlâ kulunun kalbini, Kendisinden başkasına tamah etmesini önlemek içindir. Böylece güvenmesi gereken kişinin. Ve ümit edeceği kişinin yalnızca Allah olduğunu hatırlatır.İnan bana, Allah öyle günler gösterecek ki, bütün acılarını unutturacak.
Birini düşünerek ömür geçer mi?
Onu görünce yüzüne bakamazdı gözlerini kaçırırdı onu gördüğü anda eli ayağı titrerdi kalbi öyle bir atardı ki sanki yerinden çıkacak gibi olurdu böyle olurmuş ya hani birini sevince.. Gerçekten sevmiş olabilir miydi yoksa geçici bir heves miydi? Belkide onu düşünerek aklını yitirecekti.. Onu yeni doğmuş kundaktaki bebe gibi seviyordu.. İlk sarılma anı aklından hiç çıkmıyordu ah o sarılma sanki yıllardır görüşmemişler gibiydi birbirlerine yabancılardı tanışmıyorlardı ama bir o kadar da birbirlerini tanıyorlardı.. Kimdi nerden çıkmıştı karşısına neden karşılaşmışlardı sevda mıydı imtihan mı? İçinde kelebekler uçuşuyor derler ya aynı onun gibiydi içi kıpır kıpırdı.. Yüzü asık suratlı gülmeyen kızın gözlerinin içi gülüyordu birini bu denli sevebilir miydi? Kendinden, herkesten, herşeyden çok.. Elini tutmak ne kadar heyecan veriyordu ileride ne acı vereceğini bilmeden.. Belkide imkansız kalmalıydı.. İlk sarılma anında kalsaydı uzaktan sevseydi.. Kokusunu bilmeden, gözlerine bakmadan olacaklar onsuz olsaydı belkide bu denli canı acımazdı şimdi kokusunu unutmaya çalışıyordu ten kokusu unutulur mu? Belki bir gün karşılaşacaklardı pişman mı düşman mı..? Artık onu unutmak istiyordu ama bir yandan da seviyordu deli gibi sevmesine, istemesine rağmen onu istemiyordu. Bu ne demekti insan birini hem deli gibi isteyip.. bir o kadar da istemez miydi?
Düşün...
Şuan bu mesajımı okuyorsan demekki elinde telefon 1k de geziniyorsun.Guzel ama konum çok farklı.Telefonu masaya bırak ve gözlerini kapat.Hani derler ya kitaplarda "Hayatım bir film şeridi gibi gözümün önümden geçti." İşte şimdi bunu kendin isteyerek yap.Bir düşün ne yaşamaşsın,nelere katlanmışsın,nelerden vazgeçmişsin bu yolda?Şimdi vazgeçmenin sırası değil.Hayat büyüklerimiz demiyeli üç günlük.Sen bu üç günlük dünyada vazgeçerek ne kazanabilirsin? Ne kazanabilirsin Allah aşkına? Şimdi kalk ayağı otur masana.Kağıy kalemi al eline.Yaz vazgectigin hedefleri,hayalleri.Çunku bu kararlar senin kararlarin .Bu kararlar "Ben buyum." dedirttirecek kararlar.Cunku son pismanlik fayda etmez.
10
belki de bendim senin şiirlerinde var olmaya çalışan. sanki ardı ardına nizamlı, imla kuralları ile özenle çevrelenmiş birkaç satırın arasındaki o bozuk cümleydim. zihnin anlamlandıramadığı, yanlış bir şeyler sezdiği o kelimeydim. hani, derler ya, olmasa da olurmuş. ben senin şiirinin olmasa da oluruyum. küçük harfle başlamışım, noktayla son bulmuşum.
Biryudumkitap
Hani bazen biri vardır, en büyük kötülüğü kendine yapan. Öyle deriz, ne yaptıysa, kendine yapıyor. Yahut bizizdir o, öyle derler, hâlbuki ne kadar iyi biriyizdir eskiden, ah ki ne ahtır vesaire. Hakan Şenocak, "Ne yaşıyor ne de ölüyordu. Yığılmak istiyordu. Dökülmek, kaybolmak, yok olmak istiyordu. İçindeki çatışma bitsin istiyordu." Yargılamamalı. Bazen bu dibe batışlar birer yardım çığlığıdır, bizden ya da bize.
Hani derler ya sensiz yaşayamam. Ben onlardan değilim. Sensizde yaşarım ama seninle bir başka yaşarım...``🥀🖤 .
“Neden ikindi vakti uyunmaz—> Her yapılan günahın da vücudu ayrı ayrıdır. Arş-ı alâya yaklaşınca günahlar; kalır, gitmez. Her şeyin yaratıcısına, Rabbimize gitmeye utanır günahlarımız Kalır, bekler, bekler, bekler birikir. Arşı geçen tek şey kendini toparlamışların duası.İmanlıların duası Arşı alayı geçermiş Arşı geçemeyen Günahlar Depremler, yangınlar, kazalar, belalar, musibetler, türlü türlü hastalıklar şeklinde yeryüzüne geri yağarmış Hani "ikindi vaktinden sonra yatmayın" derler ya; artık günün, 24saatin hesabının görüldüğü andır. Bazı musibetler geri döner, geri yağar, günahı işleyene tesir eder” -Synergykendiyas
Resim